Sağlık Bakanlığı bütçe giderleri tablosunda, şirketlere ödenen aşı bedelleri ile müteahhitlik şirketlerine ödenen şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri artık gösterilmiyor. Yurttaş can derdine düşmüşken AKP iktidarı ise salgını ranta dönüştürme çabası içinde.

Sağlık Bakanlığı neyi saklamaya çalışıyor?

Dr. Ergün DEMİR - Dr. Güray KILIÇ

Sağlık Bakanlığı Strateji Başkanlığı, 2020’nin dönem sonu ile bu yılın ocak, şubat ve mart dönemi mali tablolarını 5 Nisan’da yayımladı. Ancak tabloda, Mart 2021 dönemi için ‘Hastane hizmetleri bütçe gider harcamaları’nda yer alan ‘Yap-kirala-devret modeli ile yapılan hastanelerin kira ve hizmet bedelleri’ ile ‘Halk sağlığı bütçe gider harcamaları sınıfında yer alan ‘Aşılama hizmetlerine yapılan harcamalar’ yer almadı.

Sağlık Bakanlığı bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılmasında bütçe gider türü olarak; ayakta yürütülen tedavi hizmetleri, genel hastane hizmetleri ve sınıflandırmaya girmeyen sağlık hizmetleri olarak yer alıyor. Bütçe gider türü ile yapılan harcama kalemleri ve tutarı ayrıntılı bir şekilde tabloda yayımlanıyor. Fakat 5 Nisan’da yayımlanan Mart 2021 dönemine ait mali tabloda bütçe gider türü ayrıntıları/alt kalemler ve hangi kaleme ne kadar harcama yapıldığı bilgisi ortadan kaldırıldı. Tabloda kaldırılan bütçe gider türünde iki önemli kalem dikkat çekiyor: Sağlık Bakanlığı tarafından 2020 yılında aşı/ilaç şirketlerine aşılama hizmetleri için ödenen miktar ile müteahhitlik şirketlerine şehir hastaneleri kira ve hizmet bedelleri için ödenen miktar.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Sağlık Bakanlığı bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılması Aralık 2020 tablosuna göre; halk sağlığı bütçe harcamaları içerisinde yer alan aşılama hizmetleri için 1 milyar 816 milyon 112 bin 284,63 TL harcama yapıldı.


Şehir hastanelerinde ‘kiracı’ olan Sağlık Bakanlığı müteahhitlik şirketlerine 2018’de 2,2 milyar TL, 2019’da 5 milyar TL, 2020’de 8,7 milyar TL kira ve hizmet bedelleri olarak ödedi. 2021 için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinde 16,4 milyar TL ödenek ayrıldı. Şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedellerinin yıllar itibarıyla katlanarak arttığı görülüyor. Kira ve hizmet bedelleri 25 yıl boyunca enflasyon ve döviz kuruna bağlı olarak, her yeni açılacak hastaneyle birlikte artarak ödeneceği düşünülürse, toplumun ne kadar büyük bir maliyetle karşı karşıya bırakıldığı daha iyi anlaşılacak.

SALGINI RANTA DÖNÜŞTÜRME ÇABASI

Önce kargo uçaklarıyla aşı gelişleri canlı yayınlandı, daha sonra ise gelen aşı miktarının açıklanmayacağı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından ilan edildi. Şimdi ise Bakanlık bütçe tablolarında aşıya ödenen miktar kaldırıldı. Gelen aşı miktarı ve ödenen ücret ile yine şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri için 25 yıl boyunca enflasyon ve döviz kuruna bağlı olarak müteahhitlik şirketlerine ödenecek miktar artık kamuoyu tarafından bilinmeyecek.

Salgında aşı politikası açık ve şeffaf olarak yürütülmeli. Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemde. Halk oyalanmamalı, süreç şeffaf yürütülmeli ve gerçekler halka açıklanmalı. Ülkemizde kullanılan aşıların tümü yurtdışında üretiliyor.

Sağlık Bakanlığı’nın takviminde yer alan aşılar ve Covid-19 aşısı kullanıma ücretsiz sunuluyor. Aşı bedelini siyasiler cebinden ödemiyor. Ücretler vatandaşlardan alınan vergilerden oluşan genel bütçeden karşılanıyor. Onun içindir ki her bir doz aşının maliyeti topluma açıklanmalı. Pozitif vaka sayılarını 50 binleri ve buna bağlı olarak ölüm sayılarının 200’ü geçtiği, yoğun bakım servislerinde yer bulmanın zorlaştığı bir dönem de vatandaşlar can derdine düşmüşken AKP iktidarı salgını ranta dönüştürme çabasında. Koca, vatandaştan neyi saklamaya çalışıyorsunuz?