SES Antalya Şubesi, koronavirüs salgınının 1. yılında yitirdikleri meslektaşlarını andı. SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, Covid-19'un meslek hastalığı sayılması taleplerini yineledi.

Sağlık emekçileri, Covid-19'dan yitirdikleri meslektaşlarını andı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi, Covid-19 pandemisinin birinci yılı nedeniyle Antalya Atatürk Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesi Covid-19 pandemisinde hayatnı kaybeden sağlık emekçileri anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Saygı duruşunun ardından konuşan SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, “Pandeminin başından beri sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak taleplerimizi sürekli dile getirmekte, pandemi yönetiminin mevcut durumuyla sorunlarımızın büyüdüğünü ifade etmekteyiz" dedi.

Taşer şu ifadeleri kullandı:

Pandemi yönetimi nedeniyle 3 Mart 2021 itibariyle fiilen çalışma yaşamında olan 371 sağlık ve sosyal hizmet emekçisi yaşamını kaybetmiş yüz binlercesi de hastalanmıştır. Bizler “ yaşatmak için yaşamak” istiyoruz diye haykırdık, çığlıklar attık. Sesimizi duymak istemediler. Her gün üçer beşer ölmeye başladık, bizleri görmezden geldiler. İş yerleri önünde, servislerde ve sağlık bakanlığı önünde haykırdık. Bizleri duymadılar.

Emekçilerin artık kendilerine verilen sözlerin tutulmamasından, ücretlerinin ve özlük haklarının iş yükü ve meslek risklerine göre OECD ülkeleri ile eşit seviyeye getirileceğine umutlanmaktan ve umutlarının boşa çıkarılmasından bıktıklarının altını çizen Taşer, "Kendilerine parmak sallayan, sürgüne gönderen mobbingci yöneticilerden de korkmuyoruz artık. Bu durumdan çıkış için ne gerekliyse yapmaya hazırız. Çünkü kaybedecek bir canımız kaldı. Onu da her gün birer ikişer kaybediyoruz. Klinikler, yoğun bakımlar, ameliyathaneler, laboratuvarlar, ambulanslar, eczaneler iş yerlerimiz değil mezarlarımız oldu. Bu duruma ; bu ülkenin gerçek sendikaları, sağlık meslek örgütleri ve onların örgütlü gücü son verebilir” ifadelerini kullandı.

Haklarımız alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz diyen Dr. Kaan Taşer sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:

►Covid-19 meslek hastalığı sayılsın

►Şiddet mobbing ve baskılar son bulsun

►Performans, ek ödeme değil, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin

►Fiili hizmet zammı hakkımız ve 3600 ek gösterge hakkımız verilsin

►Kadrolu güvenceli personel istihdamının yapılsın, ihraç sağlık emekçilerinin derhal görevlerine iade edilsin

►Katkı katılım payları ve ilave ücretlerin kaldırılsın

HALKIMIZ GÜVENLİ ŞEKİLDE AŞILANMALI

Dr. Kaan Taşer’in ardından söz alan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Naci İşoğlu, AKP’nin “Lebalep” kongrelerini eleştirdi.

Naci İşoğlu şu ifadelere yer verdi:

Salgınla mücadelede halka başka iktidar sahiplerine başka mücadele yöntemleri uygulanmaktadır. Halkımıza her gün maske, mesafe, hijyen uyarısı yapılıp ısrarla kısıtlamalara uymaları istenirken en başta bu politikaları belirleyenler bu kuralların hiçbirine uymamaktadır.

İnsanlarımız kaybettikleri en yakınlarının cenazesine bile katılamazken iktidara yakın olanların, tarikat mensuplarının cenazelerine binlerce insan katılmaktadır. Mutasyonlu virüs ülkemizde yayılmaya başladı diyen Sağlık Bakanı kuralların hiçe sayıldığı cenaze törenlerine katılmakta sakınca görmemektedir. Sağlık Bakanı’nın sonrasında dilediği özür maalesef bir anlam taşmamaktadır. Aşı sorunu bir an önce çözülmeli tüm halkımızın güvenli şekilde aşılanmalıdır.