Sağlık meslek örgütleri, 15 Aralık'ta düzenlenecek grev öncesinde basın toplantısı düzenledi. Taleplerin sıralandığı açıklamada, "İktidar bilmedir ki; taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir" ifadeleri kullanıldı.

Sağlık meslek örgütleri: Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz!

Tolga Uğur

Sağlık meslek örgütleri, 15 Aralık Çarşamba günü düzenlenecek greve ilişkin "Sağlık hakkımız için birlikte olalım" çağrısında bulundu; iktidara "Taleplerimiz kabul edilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir" uyarısı yaptı.

Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası ve İstanbul Aile Hekimliği Derneği'nin yer aldığı sağlık meslek örgütleri, yarın (15 Aralık Çarşamba) düzenlenecek grev öncesinde İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.

Açıklamayı okuyan İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip hükümetin sağlık politikalarını eleştirdi.

Saip, ‘’Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin olan salgını değil algını yönetmeye çalışarak, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışarak, yok saymaktadır.’’ dedi.

"USULE AYKIRI ŞEKİLDE GERİ ÇEKİLDİ"

Saip, şöyle devam etti: "Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir. Yüzbinlerce insanımız yüzlerce sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedir."

Pınar Saip, özlük haklarıyla ilgili geri çekilen yasa tasarısı hakkında, "Bizler tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık çalışanlarını, tüm hekimleri kapsamadığını belirtirken bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar Meclis’e getirileceği, varsa eksiklerin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca için istifa çağrısında bulunan Saip, ‘’Ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır ve maaşlarımız açlık sınırının dahi altındadır. TBMM’de yaşanan bunca süreçte Sağlık Bakanı’na defalarca, yeniden seslenmemize rağmen ne yazık ki yine sessiz kalmış ve halen de kalmaktadır. Sorumlu olduğu çalışanların hakları için sessiz kalan bakan görevini bir kez daha yapmamıştır. İstifa bizlere vereceği en iyi cevap halini almıştır" diye konuştu.

"SAĞLIK HAKKIMIZ İÇİN BİRLİKTE OLALIM"

Saip, açıklamasında şu çağrıda bulundu: "Yapacağımız eylem ve etkinliklerde sağlık hakkımız için birlikte olalım. Mücadelemiz yalnız kendimiz için değil, sağlığa erişim hakkı ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmeniz içindir. Sesimizi duyun ve acil durumlar dışında sağlık kurumlarına gelmeyerek eylemlerimize destek verin. İktidar bilmedir ki; taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir."

TALEPLER

Türk Tabipleri Birliği, taleplerini şöyle sıraladı:

"• İnsanca yaşayabileceğimiz, insanca geçinebileceğimiz, emekliliğe yansıyan temel ücret, 7200 ek gösterge ve pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı,

• Performans sisteminin kaldırılması, döner sermaye uygulamasına son verilmesi, sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlemesi,

• Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi ve insanca çalışma süreleri; güvenli, sağlıklı çalışma ortamları; COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası,

• Sağlıkta şiddete karşı etkin ve etkili yasa,

• Mevcut 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesi; randevuların hastalarımıza en az 20 dakika ayırabileceğimiz şekilde düzenlenmesi,

• Şehir hastanelerinin kamulaştırılması, özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe ayrılması, özel hastanelerde aşırı çalıştırılmaya ve ciro baskısına son verilmesi,

• KHK ve güvenlik soruşturmaları ile hukuksuzca işinden alı konulmuş tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılması."