Sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri ile sağlıkçı milletvekilleri 2020 yılını ve pandemi mücadelesini BirGün’e değerlendirdi. Sağlıkçılar iktidarın salgınla mücadele edemediğini ve yapılan tüm uyarılara da kulak tıkadığını söyledi.

Sağlık sisteminin çöktüğü yıl: 2020

İsmail ARI

Sağlık emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri ile CHP, HDP ve İyi Parti’nin sağlıkçı milletvekilleri 2020 yılını ve pandemi sürecinin değerlendirdi. Sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri ile milletvekilleri, pandemi sürecinin yönetilemediğini, bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmediğini ve Sağlık Bakanlığı’nın kamuoyunu yanılttığını söyledi.

BİLİMİ YOK SAYDILAR

►Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı: “9 ay boyunca pandemi yönetilemedi ve salgınla hastane kapılarında yüzleşildi. Önlenebilir ölümler önlenemedi. Sağlık çalışanlarının ölümleri de her geçen ay başka bir boyuta taşındı. İktidarın pandemi döneminde yaşanan her şeyde bir sorumluluğu var. İktidar, pandemi sürecinde ilk olarak eğitimden vazgeçti ama AVM’lerden vazgeçemedi. Bu 9 ay boyunca yapılanlara hatalara baktığımızda özellikle bilim insanlarına kulak vermemenin çok büyük bir etkisi olduğunu görüyoruz. 2020’de de bilimi yok saydılar. 2021’de yapılan hatalar tekrarlanmasın. 2021 yapılan hataların da onarılacağı bir yıl olsun.”

ÇOK YORULDUK, PES ETMİYORUZ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Pınar İçel: “2020 yılı karanlıkla aydınlığın mücadelesiyle ilerledi. Halk sağlığı için anlattık, bilimsel yayınları takip ettik, yapılmayanları eleştirip yapılması gerekenleri sıralarken diğer taraftan da tüm gücümüzle yaşatmaya çabaladık, hem kendimiz hem ekip arkadaşlarımız hem de ailelerimiz için yaşama mücadelesi verdik. Büyük bir ciddiyetle, yaşamın dışında ve ötesinde hiç bir şey beklemeden… Çok yorulduk ama pes etmiyoruz, ümidimizi ve direncimizi kaybetmiyoruz. Yaşanılabilir bir dünya için ayakta durmaya, taleplerimizi dillendirmeye ve mücadeleye devam ediyoruz.”

YÜZLERCE SAĞLIKÇIYI KAYBETTİK

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık- İş) Genel Sekreteri Erdoğan Demir: “300'den fazla sağlık çalışanının hayatını kaybettiği ancak meslek hastalığı ya da iş kazası olarak sayılmadığı bir salgın yönetimi ile baş başa kaldık. Sağlık hizmetlerini alınıp satılan bir mal haline getiren bu sağlık sisteminde zaten fazlaca olan sorunlarımız pandemi sürecinde katlandı. Yeri geldi maske bulamadık, yeri geldi her zaman maruz kaldığımız sağlıkta şiddet vakalarıyla karşılaştık. Sağlıklı beslenme ve yetersiz dinlenme odalarında, kimi zaman yöneticilerin mobbing uygulamalarına rağmen 9 aylık pandemi sürecinde taleplerimizin görülmesi, yaşamak ve yaşatmak için mücadele ettik.”

SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENİYOR

Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak: “Sağlık çalışanlarının üzerindeki yük her geçen gün artıyor. Sağlık çalışanları gün geçtikçe tükeniyor. Pandeminin ağırlığı sağlık çalışanlarının üzerine çöküyor. Pandemide 39 eczacımızı ve 12 eczane çalışanımızı kaybettik. Pandeminin başlarında çok önemli bir kamu görevi üstlenerek ücretsiz maske dağıtımı yaptık Türkiye’nin her yerinde. Şimdi de devletin temin ettiği grip aşılarını eczanelerimizden ücretsiz bir şekilde vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Covid-19 aşılarında ise devletin dağıtım mekanizmasının kollarından birisi olmamız öngörülüyor. Bu konuda Türkiye’nin dört bir yanındaki eczanelerimizle üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Umarım 2021 sağlık çalışanlarının taleplerinin karşılandığı bir yıl olur.”

TEDAVİLER YAPILAMIYOR

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Prof. Dr. Atilla Stephan Ataç: “2020 yılını Covid-19 pandemisi, depremler, yitirdiklerimizin acısı ve katlanarak büyüyen mesleki sıkıntılarla geride bıraktık. Bilindiği gibi ülke genelinde Mart ayından beri filyasyon uygulaması diş hekimleri üzerinden yürütülmekte, binlerce diş hekimi sahada çalışmaktadır. Meslek tanımları dışında filyasyon uygulamasında görevlendirilen diş hekimlerinin mevcut kronikleşmiş sıkıntılarıyla birlikte ağız ve diş sağlığı hastaneleri ve merkezlerde kalan hekimler için de çalışma ortamları henüz pandemi koşullarına uygun olarak düzenlenmediğinden hem meslektaşlarımızın enfeksiyon riski artmakta, hem de halkın sağlığa ulaşma hakkı kapsamında tüm tedaviler yapılamamaktadır. Bu zor dönemden, ortak eylemlilik ile mücadele ederek başarıyla çıkabileceğimize inanıyoruz, çünkü bizim rehberimiz bilimdir.”

AŞILAMAYA BAŞLANAMADI

CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir: “Sağlık Bakanlığı, sürecin en başından beri koronavirüsle mücadele etmek yerine, ‘iktidar başarılı’ algısını topluma yansıtabilmek için rakamlarla mücadele etmeyi seçti. İktidarın beceriksiz yönetimi sebebiyle Türkiye, maske dağıtamayan, vaka-hasta ayrımı yapan, Dünya Sağlık Örgütü'ne eksik veri sunan, test kitinin fiyatını açıklamayan, literatürde olmayan tedavi yöntemi uygulayan ve grip aşısı bulamayan tek ülke olarak da tarihe geçti. Bugün gelinen noktada da bilim insanlarının, sağlık meslek örgütlerinin ve muhalefetin uyarılarına karşın Covid-19 aşısında Çin aşısına mahkum kalan tek ülke Türkiye oldu. Ve bugün, aşı kaynağını çeşitlendirerek farklı ülkelerden aşı tedarik eden birçok gelişmiş ülke, aşılama programlarını başlatırken Türkiye'de halen aşılamaya başlanamadı. Açıklandığı gibi, 50 milyon doz aşının gelip gelmeyeceği durumu da belirsizliğini koruyor.”

GRİP AŞISINI BİLE GETİREMEDİLER

HDP Iğdır Milletvekili Dr. Habip Eksik: “AKP iktidarı bu pandemi sürecini yönetemedi ve başarısız oldu. Yalanlarla, sahte bilgiler, göz boyamayla, yalan yanlış bilgilerle süreci yönetmeye çalıştılar ve kamuoyunu yanıttılar. Bilimle ve bilimsellikle bir alakalarının olmadığını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her pozitif vaka hasta değildir söyleriyle de gördük. Grip aşısını dahi getiremediler ve süreci dahi beceremediler. Eninde sonunda gerçekler açığa çıkar. Pandemi mücadelesinde başarısız olundu ve başarısızlıklarla dolu bir yıl olundu. Bu iktidar, bu mantık, bu kafa yapısı 2021’de de yurttaşları salgından koruyamacakdır.”

EN AZ 14 GÜNLÜK KARANTİNA

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur: “Covid-19 salgınının ortaya çıkışından bu yana hükümetin 9 aya yayılan eksikleri, yanlışları ve ihmalleri, bugün Türkiye'yi salgının en çok yayıldığı beş ülkeden biri haline getirmiştir. Zamanında sınırları kapatmayarak ve yurt dışından gelenleri izole etmeyerek başlayan yanlışlar silsilesini, hafta sonları sokağa çıkma yasakları ile vakayı belli bir sayıda tutmaya çalışma, mevcut test kitlerinin satılması, hem maske şart deyip, hem de vatandaşına maske dağıtamaması ama satışın da yasaklanması gibi beceriksizlikler ve bütüncül pandemi yönetiminden uzak beceriksizlikler takip etti. Her konuda geç kalınarak yürütülen ve faturası binlerce insanımızın ölümü ve iflası olan süreçte şimdi de aşılar için gecikiliyor. Sağlık bakanlığının, bir an önce en az 14 gün sürecek bir karantinaya gitmesi, bu esnada elimize ulaşmaya başlayan sınırlı sayıda aşı için biyo-güvenlik testlerine başlanması ve yapılmadan kesinlikle uygulanmaması gerekiyor.”