Özel Hastaneler Yönetmeliği ile muayenehane hekimlerinin yüzde 85’inin çalışamaz hale geleceği belirtildi. Hekimler “Sağlık turizminin büyük kısmı muayenehane hekimleri üzerinden yürütülüyor. Bu hekimler çalışamaz hale gelince pastanın büyük payı özel hastanelere kayacak” dedi.

Sağlık turizmi payı özellere akıtılacak
TTB, yönetmeliğin iptali için dava açmış ve çok sayıda eylem yapmıştı. (Fotoğraf: TTB)

Sibel BAHÇETEPE

Muayenehane hekimlerinin özel sağlık kuruluşlarında işlem yapabilmesine sözleşme şartı getiren özel yönetmelik değişikliğine tepkiler sürüyor. Yaklaşık 7 bin muayenehane hekiminden ancak 500’ünün hastanelerde sözleşme yapabileceği, geri kalanının çalışamaz hale geleceğini vurgulayan muayenehane hekimleri, “Ülkede sağlık turizminin pasta payı giderek büyüyor ve bunun da yüzde 50-60’lık kısmı neredeyse muayenehaneler üzerinden elde ediliyor. Yeni yönetmelik ile sağlık turizminin önemli payı özel hastane zincirlerine aktarılmaya çalışıyor” iddiasında bulundu.

6 Ekim’de yayımlanan “Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile muayenehanesi bulunan hekimlerin, hastalarının teşhis ve tedavisini yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili özel hastanelerde yapabilecekleri şartı getirilmişti. Muayenehane hekimleri BirGün’e yaptıkları değerlendirmelerde ‘‘Ne yapacaklarını bilmediklerini’’ belirterek, söz konusu yönetmeliğin iptal edilmesi gerektiğini söylediler.

YÜZDE 85’İ ÇALIŞAMAZ

Samsun’da 4 yıldır muayenehane hekimliği yapan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oğuzhan Aydoğdu, yönetmelik ile birlikte çalışamaz hale geleceklerini belirterek "Muayenehane hekimleri, özel hastanelerin ameliyathanelerini belli bir ücret karşılığı parasını vererek, kiralayarak kullanıyordu. Yeni yönetmelik ‘Artık sözleşme yaparak buraları kullanabilirsin’ diyor. Yönetmelik ayrıca dışarıdan ameliyat yapacak hekimlere bir de kota getirdi. Örneğin bir hastanenin bir tane plastik cerrahı varsa o hastaneye dışarıdan sadece bir tane plastik cerrah gelip ameliyat yapabilir. İkinci bir plastik cerrahın dışarıdan gelebilmesi için o hastanenin kadrosunda en az 6 tane plastik cerrahın çalışıyor olması gerek. Üçüncüsü için 15 gibi. Böyle bir kadro ülkede yok” dedi. Ayrıca dışarıdan gelecek muayenehane hekimlerinin, hastanenin hekim kadrosunun yüzde 15’ini de geçemeyeceğini anımsatan Aydoğdu, ‘‘Ülkede 7 bine yakın muayanehane hekimi var. 4 bin kadarı cerrahi hekim. Yeni yönetmelik ile 3 bin 500 kadarı çalışamaz hale gelecek. Yani muayenehane hekimlerinin yaklaşık olarak yüzde 85’inin çalışamayacağı, iş yapamayacağı, hiçbir hastanede ameliyat yapamayacağı bir duruma getirmiş” diye konuştu. Aydoğdu, böyle bir yönetmeliğin çıkarılmasında özel hastanelerin sağlık turizmi pastasından alacağı payı büyütmesi amacı olabileceğini vurgulayarak, şu iddialarda bulundu:

‘‘Sağlık turizmi 5 milyar dolarlık bir bütçe ve bu özellikle İstanbul’da en çok da plastik cerrahlar ve muayenehaneler üzerinden yürüyor. Sağlık turizminin yüzde 50-60’lık kısmı neredeyse muayenehaneler üzerinden elde ediliyor. Yeni yönetmelik ile sağlık turizminin önemli payı özel hastane zincirlerine aktarılmaya çalışıyor. Örneğin yalnızca özel hastanenin kadrosunda çalışan plastik cerrahlar ameliyat yapabileceği için, muayanehane hekimleri bunları yapamayacağı için bu pay direkt bu hastanelere geçecek. Birinci amaç aslında bu. Dünyada estetik cerrahinin merkezi neredeyse Türkiye. Bakanlık, zincir özel hastaneleri bu şekilde kurtarmak istiyor. Biz Samsun’da 2,5 yıl önce benzer ciddi bir problem yaşamıştık. Kentteki özel hastanelerin hepsi birleşip muayenehane hekimlerinin özel hastanelere ameliyat yaparken ödediği miktarları artırdılar. Örneğin bir ameliyata 4 bin lira ödüyorsak 12-13 bin lira istediler. Buradaki 6-7 hekim mücadelede ettik, Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği davamıza müdahil oldu, Rekabet Kurumu özel hastanelere yüksek cezalar kesti. Geçen yılsonunda bir hastaneye 36 milyon, birine 25 milyon TL para cezaları verildi. Şimdi de mahkemeden söz konusu yönetmelik ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıkmasını bekliyoruz. Çünkü yönetmelik anayasal ve özel çalışma haklarına aykırı. Yönetmelik iptal edilmezse ameliyat yapamayacağım, yalnızca botoks, dolgu gibi ameliyatsız estetik işlemleri yapacağım. Özel hastaneye geçmeyi düşünmüyorum. Belki yurtdışına giderim.’’

Op. Dr. Oğuzhan Aydoğdu, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oğuzhan Aydoğdu, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

MÜCADELEYE DEVAM

Önceki gün TBMM’de de muayanehane hekimlerinin yaşadığı sıkıntılar üzerine sunum yapan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Halit Urgan da özetle şu değerlendirmelerde bulundu:

“Devlet muayanehane hekimlerini çalışamaz hale getirirse bunun kendisi için iki açıdan faydalı olacağını düşündü. Birincisi kamu hastanelerinden ayrılan doktorların gidecekleri yerlerden bir tanesini engellemek. İkincisi de sağlık turizmi. Devlet, son on yıldır sağlık turizmindeki bu büyümeyi görünce bu büyümeyi muayenehane hekimliğinin üzerinden alıp özel hastaneler üzerine doğru kanalize etmeye çalışıyor. Devlet düzenlemeyi yapamadı, kim hangi hastayı getiriyor, nerede ameliyat yapıyor bunu kontrol edemediler. Devlet bu hastaların büyük kısmını özel hastanelerin almasını istedi ve böylelikle daha iyi kontrol edebileceğini düşünmüş olabilir. Şu an diyelim ki bine yakın plastik cerrahi var, özel hastaneye geçelim desek şu anda öyle bir boş kadro yok, geçemezsin. Devletteki de kadroların çoğu dolu, boş yerler var diyelim ama zorlasa 100-200 tane açabilir. Geri kalan plastik cerrahlar açıktalar. Yani ne ameliyat yapabiliyorlar, ne özel hastaneye geçebiliyorlar, ne de kamuya geçebiliyorlar. Muayanehane hekimleri şu an ne yapacağını bilmiyor. Dolayısıyla plastik cerrahlar ameliyat yapamayacak duruma gelecek.“

Dr. Halit Urgan - Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Halit Urgan - Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

BAKANLIK ÇELİŞİYOR

Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Serdar Karaca ise dernek olarak yönetmeliğin durdurulması için dava açtıklarını söyledi. Karaca “Buradaki en büyük sakıncalardan bir tanesi bakanlığın kendisiyle çelişen bir politikası. Bu hastaların doktor seçme hakkını da ortadan kaldırıyor. Belli bir yere mahkum ediyor. O yüzden Anayasa’ya aykırı” dedi.