Sağlık ve eğitim halkın cebinden

Mustafa BİLDİRCİN

TÜİK’in 2020 yılına yönelik yayımladığı sağlık ve eğitim harcamaları istatistikleri de yükün büyük oranda ailelerin sırtına yüklendiğini ortaya koydu.
Türkiye’de 2020 yılında eğitime toplam 270 milyar 921 milyon TL harcandı. Eğitim harcamasının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2019 yılına göre 2020 yılında yüzde 0,6 gerileyerek yüzde 5,4 olarak gerçekleşti. Devletin eğitim harcamasının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ise 2019 yılında 4,4 iken 2020 yılında yüzde 4’e geriledi.

2020 yılında yapılan eğitim harcamalarının yüzde 74,7’sini devlet finanse etti. Eğitim harcamaları içerisinde hane halklarının yaptığı harcamaların payı ise kayıtlara, yüzde 20,2 olarak geçti. Ailelerin 2020 yılında yaptığı eğitim harcamaları, 2019 yılına göre yüzde 0,6 puan düşse de 2011 yılına göre yüzde 2,4 yükseldi.

Ailelerin eğitim harcamaların toplam harcamaya oranı, yıllara göre şöyle kaydedildi:

2015: Yüzde 18,3
2017: Yüzde 19
2019: Yüzde 20,8
2020: Yüzde 20,2

Sağlık için hem devletin hem yurttaşların yaptığı harcamalar pandeminin de etkisiyle arttı. Toplam sağlık harcaması 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 24,3 artışla 201 milyar 31 milyon liradan 249 milyar 932 milyon liraya çıktı. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 26,3 artışla 198 milyar 62 milyon liraya ulaşırken özel sektör sağlık harcaması da yüzde 17,3’lük artışla 51 milyar 869 milyon lira oldu. 2019’da 2 bin 434 lira olan kişi başına sağlık harcaması, 2020’de yüzde 23,1 artarak 2 bin 997 liraya yükseldi.

Hane halkları tarafından tedavi, ilaç ve benzeri amaçlı yapılan sağlık harcaması ise 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 19,3 artarak 40 milyar 105 milyon liraya ulaştı. Cepten yapılan sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2020’de yüzde 16 oldu.

TÜİK verilerine yönelik BirGün’e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, AKP’nin yanlış ve tutarsız eğitim politikaları ile bütçe tercihlerinin eğitim birliğini ortadan kaldırdığını söyledi. Eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kalktığını belirten Açıkel, şunları kaydetti:

“Toplum kastlaşıyor, bunun bir sonucu olarak çocuklarımızın gittiği okullar dahi ayrılmış durumda. MEB bütçesinin Merkezi Yönetim bütçesi içerisindeki payının azalması, yoksul vatandaşların eğitim harcamalarının artmasına neden oluyor ve bu durum da haneler üzerinde ciddi bir maliyet olarak eşitsizlikleri derinleştiriyor. AKP iktidarı, halk çocuklarını mesleksiz ve beceriksiz bırakan rant ekonomisine dayalı bütçe tercihleriyle yüksek işsizlik ve gelir uçurumu yarattı ve bu uçurumun yarattığı yıkıcı tahribatlar her geçen gün derinleşiyor.”