Ankara, İstanbul ve İzmir tabip odaları başkanları, salgının üç büyük kentte alarm verdiğini belirtti. Hasta sayılarının açıklananın çok üzerinde olduğuna dikkat çeken ve acil kapanma çağrısında bulunan başkanlar, “Sağlık çalışanları çok yoruldu” dedi

Sağlıkçılar yoruldu, acilen kapanmalıyız

İsmail ARI

ÜLKEde resmi rakamlarla 417 binin üzerine çıkan ve her geçen gün artan Covid-19 hasta sayısı, pandemi ile mücadelede yaşanan zaafiyeti de gün yüzüne çıkarıyor. Hemen her gün binlerce yeni hasta açıklanırken uzmanlar acil önlem çağrısında bulundu.

Salgının İstanbul, Ankara ve İzmir’deki seyrine ilişkin bilgi veren ve alınması gereken önlemleri sıralayan tabip odaları başkanlarının ortak çağrısı, “Acil kapanma” oldu. İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç ve İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, BirGün’e konuştu.

İSTANBUL’DA GÜNLÜK 15 BİN VAKA

İstanbul’da, özellikle okulların açılmasıyla vakaların arttığına dikkat çeken İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, şunları söyledi: “Vaka artışları 12 Ekim’de tepe noktasına ulaşmıştı. Acil önlem alınmazsa ölüm sayısı da vaka sayıları da artacak. İstanbul’da şu anda hem yataklar hem de yoğun bakımlarda dolmuş durumda. Hastalar için yoğun bakım bulmakta çok zorlanıyoruz. Sürekli yeni Covid-19 servisleri ve yoğun bakım servisleri açılıyor ama buralarda çalışacak nitelikli personele de ihtiyaç var. Bir an önce, 14 gün süreyle sosyal destek paketleriyle güçlendirerek kapanma öneriyoruz. Bu süreçte Covid-19 dışı hastaların tedavilerinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Şu andaki sayılar mart ve nisan aylarına göre çok fazla.

İstanbul’da günlük 15 bin vaka olduğunu tahmin ediyoruz. Vakalar şu an evde izleniyor ancak durumu çok ağır olanlar hastaneye yatırılıyor. Evde izlenen hastaların sayıları Sağlık Bakanlığı’nın verilerine yansıtılmıyor. Özellikle nüfusun yoğun olduğu, işçilerin emekçilerin yaşadığı semtlerde yoğunluğun daha fazla olduğunu görüyoruz. Sağlık çalışanları da daha fazla hastalanıyor ve ölüyor. Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerekiyor.”

ANKARA’DA SERVİSLER DOLDU

ATO Başkanı Ali Karakoç ise Ankara’daki filyasyon ekibi sayısının düşürülmesiyle birlikte vakaların artışa geçtiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Hasta ve temaslı sayısı azalmıştı ama Ekim’in ikinci yarısından sonra vaka ve temaslı sayısı yeniden tırmanışa geçti. Bunun nedeni filyasyon ekibi sayısının 935’ten 780’e düşürülmesiydi. Şu an filyasyon ekibi sayısı 500’e kadar düştü.

Ankara’da günlük üç bin dört bin vaka var. Temaslı sayısı da günlük 10 bin civarı. Polikliniklere başvuranlar kamu alanında çalışan emekçiler oluyor daha çok. Hastanelerin Covid-19 poliklinikleri tamamen, yoğun bakımları ise yüzde 85 seviyesinde dolu. Yaygın test yapmamız gerekiyor. Sağlık emekçilerine test kısıtlaması getiriliyor. Ankara’da çalışanlar hak kaybına uğratılmadan dönüşümlü çalışmaya geçilmeli.”

İZMİR'DE ÜÇ TESTTEN BİRİ POZİTİF

Depremin ardından çadır kentlerde ve geçici yerleşim yerlerinde oluşan kalabalığın hastalığın yayılımını da artırdığının altını çizen İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı da şunları kaydetti:

“İzmir'de koronavirüs salgını kontrolden çıktı, deprem sonrası vaka sayıları iki katına çıktı. Hastanelerdeki yoğun bakımların tamamı doldu, yeni üniteler açılıyor. İzmir’de test pozitifliği yüzde 35-40 oranında. Yani test yaptıran üç kişiden biri pozitif. Bu kadar yüksek olguyla sağlık sisteminin baş etmesi giderek zorlaşıyor. Hastalar acil servislerde yatakların boşalmasını bekliyor. Ambulanslar hasta taşımakta zorlanıyor. Salgınla mücadelenin sorumluluğunu yalnızca yurttaşa, bireye indirgeyerek bu sorunla baş edilemez. Sağlık sistemimizin yanıt verme kapasitesini çok zorlayan bir noktadayız. Salgının böyle devam etmesi, hasta sayılarının böyle artması durumunda hiçbir sağlık sisteminin yeterli olamayacağı, çökeceği göz önüne alınmalıdır."