Hekimler ve sağlık emekçileri dün ülke genelinde iş bıraktı. “G(ö)revimizin başındayız” diyen sağlık emekçileri, dört bir yanda bir kez daha taleplerini dile getirdi, haklarını istedi. Boş hastane koridorlarına karşın sokakta beyaz isyan vardı. Binlerce hekim ve sağlık çalışanının iş bıraktığını söyleyen Prof. Dr. Nursel Şahin, “Daha güçlü ve umutluyuz” dedi.

Sağlıklı bir ülke için...

Yaren ÇOLAK

Sağlık emekçileri dün ülkenin dört bir yanında sokakta g(ö)revdeydi. TBMM Genel Kurulu’nda sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin geri çekilmesi üzerine Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısı sağlık emekçileri bir günlük grev yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) ile Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın örgütlü olduğu tüm sağlık kuruluşlarında acil hizmetler dışında işler durdu.


Boş koridorların aksine hastane bahçelerinde ise beyaz isyan vardı. Hekimler ve sağlık emekçileri yoksullaşmaya, ağır çalışma koşullarına, sağlığın piyasalaştırılmasına ve iktidarın çalışanlar arasındaki iş barışını bozmaya yönelik girişimlerine karşı tüm yurtta tek ses oldu. Bulundukları sağlık kuruluşunun önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, basın açıklaması yaparak yürüyüş düzenledi. Tıp öğrencileri de greve destek vererek dersleri boykot etti.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla çöken sağlık sistemine vurgu yapan sağlıkçılar, "Sefalete teslim olmayacağız", "Çalışırken ölmek istemiyoruz", "Sağlık işi ekip işidir", "Direne direne kazanacağız", "36 saat çalışmak istemiyoruz" sloganları attı.

SAĞLIK EMEKÇİLERİ ÇOK NET KONUŞTU

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “Ülkede son 20 yılın en geniş katılımlı grevi oldu. Pek çok örgüt destekledi. İllerden illere değişmekle beraber katılım çok yüksekti. Yüzde 70-80 katılım oldu. Geri kalan da acil destek ekipleriydi çoğunlukla. Yaşamsal ünitelerde hastalar mağdur edilmeden grevimizi yaptık” dedi.

Bulut sözlerini şöyle noktaladı: “Taleplerimizi sıraladık bundan sonra gelişmeleri göreceğiz. Meclis’teki iyileştirmeye yönelik de olumlu bir adım olacağını düşünüyoruz.”

SES Genel Sekreteri Pınar İçel tüm ülkede çok yaygın ve kitlesel biçimde taleplerini dile getirdiklerini söylerken “Taleplerimiz çok sahici, anlaşılır ve uygulanabilir” dedi.

İçel, 36 saat süren nöbete, şiddete, mobinge itiraz edilmesinin son derece meşru olduğunu belirterek, “Meslek onurumuza, halkın sağlık hakkına, emeğimize sahip çıkıyoruz. 5 dakikada bir hasta muayene etmeye zorlanan hekimler bir tarafta, aylarca randevu sırası alamayan hastalar öteki tarafta bu olmasın istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret istiyoruz. İktidar yapılan eylemlerden sonra sağlık çalışanlarının ne istediğini anladığını düşünüyorum” diye konuştu.

saglikli-bir-ulke-icin-956043-1.



BUGÜN DÜNDEN DAHA UMUTLUYUZ

Sağlık emekçileri son yılların en yaygın ve kitlesel iş bırakma eylemini gerçekleştirdi. Bu başarılı eylemin çağrıcısı olan Tabip Odaları yöneticileriyle konuştuk.

Antalya

Bu grevin iktidara bir uyarı niteliğinde olduğunu belirten Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, taleplerimiz karşılana kadar mücadeleye devam edeceğiz dedi. Antalya’da tüm kamu hastanelerinde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının iş bıraktığını kaydeden Şahin, grevin oldukça kitlesel ve coşkulu geçtiğini söyledi.

Örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapan Şahin, “ Bütün ülkede sağlık emekçileri isyan etti. Hastalar da destek verdi. Yan yana omuz omuzaydık. Daha güçlü ve umutluyuz” dedi.

İstanbul

Greve katılımın oldukça yüksek olduğunu aktaran İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, “Hekimler ve sağlık çalışanları grevi sahiplenerek pek çok hastanede iş bıraktı. Halktan da destek vardı. Tüm ülkede gerçekleşen bu grev, taleplerimizin yerine getirilmesi için bir uyarıydı. TTB’nin bu son meclise gelen yasa teklifinin artırılarak hekimlere ve sağlık çalışanlarına yayılarak arttırılması gerekirken geri çekilmesi bardağı taşıran son damla oldu” ifadelerini kullandı.

Saip sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer kentlerde olduğu gibi İstanbul’da da hastane içlerinde yürüyüşler oldu. Ardından İstanbul Tıp Fakültesi önünde yakın hastanelerden gelen sağlıkçılarla buluşuldu. Bu grev ve eyleme gösterilen ilgi hekimlerin ve sağlık çalışanlarının artık böyle çalışmak istemediğini ve koşulların bir an önce düzeltilmesi gerektiğini gösteriyor.”

Diyarbakır

Mücadeleye devam çağrısı yapan Diyarbakır önceki Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Şerif Demir, “Diyarbakır’da tüm hastanelerde grev vardı. Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda toplanarak orada basına açıklaması gerçekleştirdik. Sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşulları, nöbetler, eksik istihdamlar, özlük haklarının giderek kötüleşmesi gibi pek çok sorunu dile getirmeye çalışıyorduk. Bu grevle de ciddi bir uyarı da bulunduk. Bir düzenleme yapılmadığı sürece sağlık emekçilerinin eylem ve yetkinlikleri devam edecek” diye konuştu.

***

saglikli-bir-ulke-icin-956044-1.

TALEPLER:

• Koruyucu sağlık hizmetleri
• Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret
• Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme
• Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları
• Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması
• Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 3 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi