Hikâye, Bayer İlaç Firması’nın böceklerin sinir sistemini felç edecek bir ilaç üretmeye çalışmasıyla başlıyor.
Gerhard Schrader isimli biliminsanı ve asistanı organofosfatlar üzerinde çalışıp “tabun” isimli güçlü bir kimyasal sentezliyorlar.
Bu keşfin kıymetinin farkına varan Naziler Schrader’in yanına başkalarını da verip çalışmalara devam etmesini istiyorlar.
Başta Naziler olmak üzere savaşlarda kimyasal silah olarak kullanılan “Sarin” böyle keşfediliyor.
(İsmi de, kâşifleri Schrader, Otto Ambros, Rüdiger ve Hermann Van der Linde’nin isimlerinden geliyor.)
• • •
Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’ün London Review of Books’ta yayımlanan makalesindeki iddiaları biliyorsunuzdur.
Geçen yıl Suriye’de yapılan sarin gazı saldırısı, ABD’yi müdahaleye zorlamak için Türkiye tarafından El Nusra’ya yaptırılmış.
ABD gerçekten de Suriye’ye müdahaleye hazırlanmış, ancak olayın gerçek yüzünü öğrenince vazgeçmiş.
Konu, Mayıs ayında gerçekleşen Erdoğan-Obama görüşmesinde de gündeme gelmiş…
Erdoğan saldırıyı hatırlatıp “Ama kırmızı çizginiz geçildi” deyince…
Obama da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı işaret edip…
“Biz de sizin Suriye’de neler yaptığınızı biliyoruz” demiş.
• • •
Konuyla ilgili haberleri, tartışmaları okuyunca aklıma nedense şu “durdurulan TIR’lar” meselesi geldi.
Hersh’ün makalesi üzerine sendika.org’ta oluşturulan kronolojiyi biraz daha geliştirince de ortaya ilginç bir tablo çıktı.
3 Eylül 2012: Türkiye El Kaide’si Adana’da toplandı.
19 Mart 2013: Han Assal’da kimyasal saldırı gerçekleştirildi.
13 Nisan 2013: Şeyh Maksud’da kimyasal saldırı gerçekleştirildi.
30 Mayıs 2013: Adana’da El Nusra Cephesi’nin kullandığı evden sarin gazı (ya da sarin gazı yapımında kullanılan kimyasal hammaddeler) çıktı…
21 Ağustos 2013: Doğu Guta’da kimyasal saldırı gerçekleştirildi.
11 Eylül 2013: 30 Mayıs’ta sarin gazıyla yakalanıp tutuklanan beş Nusracıdan dördünün, henüz iddianame bile hazırlanmadan serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
7 Kasım 2013: Adana Metal Sanayi Sitesi’ne düzenlenen baskında bir atölyede ve Hatay’a gitme hazırlığı yapan bir TIR’da havan topu başlıkları ve füze rampaları bulunduğu bildirildi.
1 Ocak 2014: TMK 10. maddesiyle yetkili Adana Cumhuriyet Savcısı’nın Hatay’da durdurtup arama yaptırmak istediği TIR’da MİT görevlilerinin bulunduğu anlaşıldı…
Savcının arama kararı Adana Valisi tarafından engellendi…
Konuyla ilgili acil zirve toplantıları yapan Hükümet, TIR’larda Suriyeli Türkmenlere giden yardım malzemelerinin bulunduğunu açıkladı…
Ancak TIR’larda Suriyeli muhaliflere gönderilen “silah ve mühimmat” bulunduğuna dair güçlü iddialar da ortaya atıldı.
(Birleşmiş Milletler de sınırdan geçecek tüm yardım TIR’larının gümrük kontrolünden geçmesini istediklerini açıkladı.)
20 Ocak 2014: Bu kez de Ceyhan’da TIR’lar durduruldu…
TIR’ları durduranlar bu sefer arama yapmak konusunda son derece hazırlıklı ve kararlıydı…
TIR’daki MİT görevlilerinin üzerine silahları doğrultup hızla enterne ederek yere yatırdılar, üstleriyle bağlantıya geçmelerine izin vermediler…
Ancak TIR’ları aratmak istemeyenler de son derece kararlı çıktı, Cumhurbaşkanlığı dahil devletin bütün kurumları olaya müdahil olup aramayı engelledi.
• • •
Tabloya bakınca, şeyi merak ettim…
Sahi Hükümet’le Cemaat arasında da fevkalade kavgaya neden olan o TIR’larda ne vardı acaba?..
“Silah ve mühimmat” derken?..