‘Referandum’ kelimesi yine revaçta. Kılıçdaroğlu’nun türban yasası teklifine ilişkin el yükselttiler, "Anayasa değişikliği için referandum" demeye başladılar. AKP Genel Başkanı, “Parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin” demeye devam ediyor.

Aslında referandum kötü bir şey değil. İsabetli kullanıldığında doğrudan demokrasinin bir boyutu bile olabiliyor. Yazının sonunda öyle bir örnek vereceğim. Ama mesela 12 Eylül 2010 Referandumu kandırmacalı bir torba referandumdu, sanki 12 Eylül Darbesi’ne karşıymış gibi solcumcusuları dahi ikna edip rejimi değiştirdikleri bir torba referandum yapabildiler işte. Şimdi akıllarında yine öyle bir torba referandum olabilir. Olabilir ama hem milletvekili, hem cumhurbaşkanı seçimi için oy kullanacaklara, bir de kafa karıştırıcı maddeler ekleyerek torba referandum yaparlarsa ne olacak? Çorba seçim!


Demek ki, ilaveten bir türban referandumu yaparlarsa ihtimaller de çoğalır. Meclis’i kazanırlar, cumhurbaşkanlığını kazanırlar, referandumu kazanırlar. Veya Meclis’i kaybederler, cumhurbaşkanlığını kazanırlar, referandumu kazanırlar. Veya Meclis’i kaybederler, cumhurbaşkanlığını kaybederler, referandumu illaki kazanırlar. Çünkü “öyle” bir torba referandumu kaybetme ihtimali çok azdır. Yani torbayı laikliğin başına bir kez daha geçirerek yine kazançlı çıkmış olurlar.

***

Yıllardır torba yasalarına alıştırdılar. Kabul edilmez bir şeyi yasalaştırmak istediklerinde kabul edilebilir tekliflerle birlikte aynı torbaya atıp öyle geçiriyorlar. Torba torba geçiriyorlar. Bu arada “torbacılık” da aslında sanki biraz denk düşüyor gibi. Mesela uyuşturucu kullanımının vahim şekilde arttığı belgeleniyor, baronlara değil de hemen uyuşturucu satıcılarına yani torbacılara yönelik operasyon haberlerini manşetlere taşıtıyorlar. İyi de operasyon yaptıranlar da bir nevi torbacılık yaparak, toplumsal muhalefete neşter atmadan önce torba yasalarıyla anestezi verip uyuşturuyorlar, bazen de anestezi yapmadan kesip biçiyorlar, yalan mı? Her neyse, o ayrı bir konu.

Torba referandum için muhalefeti uyuşturmada her yolu mubah gördüklerini derhal gösterdiler. HDP ile görüşmeleri sansasyon yarattı. Şeytanlaştırdıkları HDP’yi bir çırpıda melekleştirdiler ve ondan medet umdular. Gerçi zora gelince, şeytan da bir melek deyip işin içinden çıkabilirler. Çünkü geçen hafta sözünü ettiğim “hakikat-sonrası” uyuşturma siyasetinin incilerini döktürmeyi pek seviyorlar ve sürdürüyorlar. Ticaret Bakanı’nın “Son yılları saymazsanız, enflasyon ortalaması yüzde 8-9 civarındadır” demesinin hemen ardından, “bir çocuğun açlığını bastırmak için su içtiğini” söyleyenlere, AKP’li milletvekili, “Amma da abarttın” diyor. Maliye Bakanı, “AKP iktidarı döneminde kimse ‘Beni enflasyona ezdirdiler’ diyemez” diyor. AKP milletvekiline “Hızlı tren ihalesinden beş milyon dolar rüşvet aldın mı?” diye sorulunca, verdiği cevap, “Togg’u durduramayacaksınız!” oluyor. Biraz daha üstüne gitseler, “Ezanı susturamayacaksınız” da diyebilirdi.

***

Aslında aklıma onları çıldırtacak (ve on yıl önce de teklif ettiğim) çılgın bir proje geldi. Hani yine referandum deyip duruyorlar ve çoğu kez kötülüklerini bile “inanç” meselesi diye yutturuyorlar ya… Madem çoğunluğun İNANÇLARI üzerinden yaptıkları tercihler, demokrasi gereğidir, yani “toplumun çoğunluğu zaten öyle düşünüyor” deyip dinsel inançlar adına her şey mubah görülebiliyor. O zaman çoğunluğun İHTİYAÇLARI üzerinden yapacakları potansiyel tercihler niye demokrasi gereği sayılmıyor? Çoğunluk yoksul! Haydi, türban referandumu hakikaten bir “torba referandum” olsun ve bir soru daha sorsunlar. Devrim, üretim araçlarının kamulaştırılması filan, hayır bunlara dair sorulsun demiyorum. Forbes dergisinde Türkiye’nin dolar milyarderleri listesi yayınlanıyor ya, işte o referandumda “bu zenginlerin mallarının yoksullara eşit olarak dağıtılmasına mı, dağıtılmamasına mı inancınız var?” diye sorsunlar! Referandumun sonucu nasıl olur? “İnanç özgürlüğü dediysek bunu kastetmedik!” derler tabii ki. Çünkü “inanç” dedikleri, sadece kendi çıkarları için bir inançtır, kendi çıkarlarına ters düşen talepler karşısında ise tıynetleri bellidir: Togg'u durduramayacaksınız! Ezan susmaz, bayrak inmez! Ve daha neler neler…