Ali Taş, sahnede DJ’lik yaparken bir yandan da elektro gitar, ud, bateri, bas gitar, keytar, darbuka performansları ile dinleyenleri 90’lı yılların müziğiyle buluşturuyor.

Sahnede 8 enstrüman kullanan DJ: Ali Taş

Öykü ÖZFIRAT

Müzisyenlik ve DJ’lik kariyeri dışında Web Tasarım ve İnternet Programcılığı bölümünden mezun olmuş Ali Taş. Onu özgün kılan özelliği sahne performansı. Nasıl mı? Taş, DJ’liğin yanı sıra sahnede çeşitli enstrüman aletleri çalıyor. Taş ile müzik serüvenini konuştuk.

Müziğe 2008 yılında başladığını belirten Taş, ilk dönemlerde DJ’likle pek alakası olmadığını anlatıyor. Çeşitli tarz ve türlerde projelerin içerisinde ve kendi kurduğu gruplarda bas gitarist olarak rol almasının ardından, son 6-7 senedir ise çeşitli sanal radyolarda yayın yaparak ve ilk programı olan Sound of the 80’s projesini hayata geçirerek mekânlarda çalmaya başladığını söylüyor. 90’lar Türkçe Pop formatı ile birlikte 3 senedir aktif olarak sahnelerde…

DJ’lik yaparken aynı anda çeşitli enstrümanlar çalan Taş, “İlk başta bas gitar ve elektro gitar ile başladığımız enstrüman şovumuza keytar, ud, darbuka, bateri gibi birçok enstrüman ekledik” diye anlatıyor. Diğer DJ performanslarından farkını sorduğumuzda ise Taş, “Öncelikle insanların pek rastladığı bir durum olmaması. Hatta dünyanın birçok yerinde dünyaca bilinen en meşhur DJ’ler bile USB belleğe 2 saatlik set atıp çalıyormuş gibi yapıyor” cevabını veriyor ve ekliyor: “Beni burada diğerlerinden ayıran durum sahnede kullandığım 9 enstrümanın 8’ini kendim çalıyor olmam.”

GEÇMİŞE ÖZLEM SÖZ KONUSU

Konu 90’lar partileri olunca, “Hayatımızda her zaman bir geçmişimize özlem durumu söz konusu” diyor Taş. “Senelerce 80’ler 90’lar çaldık söyledik. Bu güzelliğin tadını, eski şarkıların ve o dönemin samimiyetinin nasıl bir his olduğunu bu partilere katılan herkesin hissederek geldiğine inanıyorum” ifadelerini kullanan müzisyen, 90’lar partilerinin gittikçe artmasının en büyük sebebi olarak ise “O dönemde yapılan ve hâlâ üzerlerine bir yenisi konulamayacak harika besteler” diyor. 90’lar partilerine sadece o dönemi yaşayan insanların değil, yaş olarak 90’ları görmemiş insanların bile gelmesine dikkat çeken Taş, “Bu müziğin ne kadar kaliteli ve samimi olduğunun en büyük göstergelerinden biri” diyor.

Sahneye hiçbir zaman belirlenmiş bir setlist ile çıkmadığını belirten Taş, bazen başlayacağı şarkıyı planlayıp sahneye çıktığı anda fikrini değiştirebildiğini anlatıyor. Taş, “Neredeyse sahnede yaptığım şeylerin çoğunu an içerisinde planladığımı söyleyebilirim ve bunu yaşamayı gerçekten çok seviyorum” diyor. Tek istediğinin sadece elinden geldiğince bu işi güzel yapabilmek olduğunu söyleyen Taş, “Konserlerime gelen insanların 2-3 saatliğine de olsa dertlerini, sıkıntılarını, kötü anılarını, borçlarını, bunalımlarını onlara unutturup eğlendiklerini ve oradan mutlu ayrıldıklarını görmek. Bu bana yeter artar bile” diyerek sözlerini noktalıyor.