Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde kendisini 'pratisyen hekim' olarak tanıtan tutuklu Ayşe Özkiraz ilk kez hakim karşısına çıktı. Özkiraz, "Hastanede muayenelere katılmadım. Dikiş 1 kez yaptım. Fakültede gördüğüm dikiş atma dersi vardı. Doktor, bana yastık üzerinde dikiş çalışması yapmamı söyledi hatta hastanedeki makas, iğne, iplik ile çalışmalar yaptım" dedi. Özkiraz'ın tutukluluk haline devam kararı verilen duruşma, 30 Ocak'a ertelendi.

'Sahte doktor' Ayşe Özkiraz hakim karşısında: Tutukluluk halinin devamına karar verildi
Fotoğraf: DHA

Kamuoyunda 'sahte doktor' olarak bilinen Ayşe Özkiraz’ın yargılanmasına başlandı. Özkiraz, sadece bir kez hastaya dikiş attığını söyleyerek yastık üzerinde dikiş atmak için çalıştığını söyledi. Mahkeme heyeti, Ayşe Özkiraz'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 30 Ocak'a erteledi.

Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde kendisini 'pratisyen hekim' olarak tanıtan, sahte diploma ile görev yaptığı anlaşılınca tutuklanan ve hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Ayşe Özkiraz'ın yargılanmasına başlandı.

25 Ekim’de tutuklanarak Tekirdağ T Tipi konulan Özkiraz, Çerkezköy 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya SEGBİS ile bağlanarak "Hastanede muayenelere katılmadım. Dikiş 1 kez yaptım. Fakültede gördüğüm dikiş atma dersi vardı. Doktor, bana yastık üzerinde dikiş çalışması yapmamı söyledi hatta hastanedeki makas, iğne, iplik ile çalışmalar yaptım" dedi.

"WHATSAPP GRUBUNDAKİ PAYLAŞIMLARA BAKIP, DERSLERE GİRİYORDUM"

Lise mezunu olduğunu belirten Özkiraz, İstanbul'da yurtta kalmak için kendi kimliği ile adli sicil kaydını verdiğini, öğrenci kimlik kartını hiç kullanmadığını söyledi.

Özkiraz, "Çapa Tıp Fakültesi'nde güvenlik yoktu. Kemal Atay amfisindeki derslere girdim. Daha sonra ismimi oradaki öğrencilerin iletişim WhatsApp grubuna yazdırdım. Toplamda kaç tane kimlik kartı yaptırdım, hatırlamıyorum. Öğrenci kartımın sahte olmasından dolayı onu cüzdanımda taşıyordum. Burada WhatsApp grubundaki paylaşımlarla hangi dersler olduğunu bakıp, derslere giriyordum" dedi.

"KENDİ HAZIRLADIĞIM TUS SONUCUNU GÖSTERDİM"

Hastalanan annesini Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü anlatan Özkiraz, "Hastaneye annemi götürdüğümde annemin hastalığını tıbbi terimlerle anlatınca acil hekimi 'Sağlık çalışanı mısınız?' diye sorunca kendimi '6'ncı sınıf tıp öğrencisi' olarak tanıttım. Doktorlar muayene yaparken ben izliyordum. Çocuk doktorunun yanına gittim. Çocuk cerrahisine ilgi duyduğumu ve yanında zaman geçirmek istediğimi söyledim. Kendi hazırladığım TUS sonucunu gösterdim. İzin verdiler. Hastanede muayenelere katılmadım, sadece izledim. Doktor Murat'ın muayenelerinde onu izledim. Sadece sağlıkçıların giydiği formaları giydim. Sekreterin önlüğünü birkaç kez giydirdiler. Dikiş 1 kez yaptım. Doktor, bana yastık üzerinde dikiş çalışması yapmamı söyledi hatta hastanedeki makas, iğne, iplik ile çalışmalar yaptım. Kendime bir anlık hevesle doktor kaşesi bastırdım. Kaşe elime geçince doktor ve sekreteriyle birlikte güldük. Hiç kullanmadım. Doktor beyin odasında kaldı. Ben hiç reçete düzenlemedim. Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde birkaç ay bulundum. Ameliyatlarda ben sadece doktor beyin yanında duruyordum" diye konuştu.

Ayşe Özkiraz'ın avukatı ise "Müvekkilim bazı yalanları söylemiştir. Cezaevinde akıllandığını söylüyor. Ailesine, erkek arkadaşına yalan söylemiş ve dersini almıştır. Resmi evrakta sahtecilik düzenlememiştir. Bunun Yargıtay'da örnekleri vardır" dedi.

TANIK DOKTOR: ASLA HASTA MUAYENE ETMEDİ

Duruşmada tanık olarak dinlenen Çerkezköy Devlet Hastanesi doktorlarından Murat K., Ayşe Özkiraz'ın giydiği önlüğü kendisinin temin ettiğini belirterek, "Asla hasta muayene etmedi. Telefonda görüştüğü doktorları bana gösteriyordu. Gerçekten doktorlar mı bilmiyorum. Biz kendisini de doktor sanıyorduk. Dikiş attığını neden söylüyor anlamadım. Ben hastamı kimseye dokundurtmam. Hasta benimdir. Çünkü sanık bana gelmeden önce 5-6 ay önce kendisini acilde başhekim yardımcısıyla gördüm. Üzerinde forma vardı. Başhekim yardımcısı E., sanığın yeni mezun olduğunu ve çok başarılı olduğunu söyledi. Gözlem yapacağını söyledi. Yardımcı olalım dedi. Daha sonra bana geldi. Öğrenci kağıtlarını ve TUS sonucunu gösterdi. Genelde bu şekilde öğrenciler yardım istemek için gelirler. Sanık hiçbir hastayı muayene etmedi. Elinden hiç telefon düşmezdi. Sürekli savcılarla konuştuğunu söylüyordu. Ben 28 yıllık doktorum, benim bu kadar fotoğrafım yok. Sürekli fotoğraf çekiniyordu" dedi.

Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde sekreter olarak çalışan Tülinay A. ise Ayşe Özkiraz'ın üzerinde doktor kıyafetiyle geldiğini ve kendisini doktor olarak tanıttığını söyledi. Tülinay A., "Doktor bey gelince kendisine söyledim. O da tanıştı. Doktor beye 'Sizi özellikle seçtim, size araştırdım. Çok iyi bir cerrahmışsınız' dedi. 'Yanınızda gözlem yapabilir miyim' dedi. Telefonundan bazı belgeler gösterdi. Doktor bey de izin verdi. Ara ara gelip gidiyordu. Doktor beyin arkasında durup muayeneleri izliyordu. Bir gün 'benim doğum günüm' dedi. Biz de kutlayalım dedik. Sabah elinde pasta ile geldi. Arkadaşlarım bıraktı dedi. Öğleden sonra üzerinde, 'Çapa'nın gururu' yazan bir çelenk geldi" dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşma sonunda savcı, işlenen suçun en üst sınırından cezalandırılmasını istediği Özkiraz'ın tutukluluk halinin de devamını talep etti. Mahkeme heyeti, Ayşe Özkiraz'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 30 Ocak'a erteledi.

(DHA)