İçişleri Bakanlığı'nın ‘seyreltme projesini’ uygulamaya geçirmesiyle ırkçı saldırıların faturası göçmenlere çıktı. Hayatta kalmaya çalışan Ankara’nın Altındağ ilçesinde yaşayan göçmenler, korku ve tedirginlik içinde

Saldırıların faturası göçmenlere kesildi

Nisa KÜÇÜK

Göçmenlere karşı ırkçı saldırılar artarak devam ederken İçişleri Bakanlığı, ilçelere göçmen kotası getirdi. Göçmenler korku içinde.

Bakanlığın yürüttüğü ‘seyreltme projesi’ kapsamında Ankara Altındağ'da 4 bin 514 Suriyeli göçmen, ilçeden başka yerleşim yerlerine nakledildi. Suriyelilerin kullandığı 309 bina yıkıldı, 177 iş yeri kapatıldı. Altındağ'da pilot olarak uygulanan projenin tüm illerde yaygınlaştırılacağı belirtildi.


Birkaç ay öncesine kadar çoğunlukla Suriyeli göçmenlerin yaşadığı Önder Mahallesi'nde şimdilerde sessizlik ve korku hâkim. Çoğunluğu Suriyelilerin yaşadığı yerler olmak üzere onlarca bina yıkılmış durumda. Evsiz kalan çok sayıda göçmen ise Altındağ ilçesinde ikametgâh verilmediği için başka ilçelere göç etmek zorunda kaldı. Mahallelerinde kalanlar ise hayatlarını “çekingen ve korku içinde” devam ettiriyor. Altındağ Önder Mahallesi'nde kalan göçmenler BirGün'e konuştu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANDI

Siteler'de bir mobilyacıda çalışan Ahmed Ş., yedi yıl önce Halep'ten Türkiye'ye geldiğini söyledi. Birçok Suriyelinin mahalleden taşınmak zorunda kaldığını kaydeden Ahmed Ş., "Ablamın ve eniştemin yaşadığı ev iki hafta önce yıkıldı. Altındağ'da kayıtları olmasına rağmen burada yeni bir eve taşınmalarına kaymakamlık izin vermedi. Onlara, 'Başka bir ilçeye taşımanız gerek buraya kayıt yapamayız' dediler. Onlar da mecburen taşındı" diye konuştu. Geçen yıl Ağustos ayında yaşanan saldırıların ardından mahalledeki evlerin yıkıldığını kaydeden Ahmed Ş., "Evler, dükkanlar taşlandıktan sonra kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandı. Bizim bu mahallede yaşamamızı istemiyorlar. Bu çok açık" dedi.

NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM

Altındağ ilçesindeki ev kiralarının diğer ilçelere göre daha ucuz olduğunu dile getiren Ahmed Ş., şunları söyledi:

"Biz bilinçli olarak 'Suriyeliler olarak bir mahallede yaşayalım' demiyoruz ki. İşe girdiğimizde bize verilen maaş belli, bütçemize göre nerede uygun fiyatlı ev varsa orada yaşıyoruz. Örneğin ben buradaki kiralar daha uygun diye burada yaşıyorum. Oturduğum ev eski, daha yıkılmadı ama yıkılacağı söyleniyor. Buraya 500 TL kira veriyorum. Bize, ‘Gidin’ dedikleri yer Keçiören, Mamak. Orada bin TL'den aşağıya kira yok. Ne yapacağım bilmiyorum. Maaşım aylık 2 bin 500 TL. Bin TL'yi kiraya verirsem nasıl geçineceğiz? Buradaki evim sitelere yakın olduğu için işe yürüyebiliyorum. Keçiören'e, Mamak'a ya da Çubuk'a taşındırılırsak bir de dolmuş otobüs masrafım olacak. Çıkmaza girdim."

HER YER MOLOZ YIĞINI

İki senedir Önder Mahallesi’nde bir çiçekçide çalışan 40 yaşındaki Mahmud H., ailesiyle birlikte sekiz senedir Türkiye'de yaşadığını söyledi. 600 TL'ye kirada yaşadığını kaydeden Mahmud H., "Kaydım Altındağ'da ama başka bir ilçeye taşınma ihtimallim var. Ev sahibim evin bir ay içerisinde yıkılacağını söyledi" dedi.

Birçok mahalle sakininin yaşadığı evi terk etmek zorunda kaldığını dile getiren Mahmud H., şunları aktardı:

"Mahalle ıssızlaştı, her yer moloz yığını. İlçe değişikliğinden dolayı bir sürü tanıdığım evini, dükkanını bıraktı. Örneğin döner dükkanı olan yan komşum kaymakamlığın isteğiyle Keçiören'e taşındı. Ben de taşınmak zorunda kalırsam ne yapacağım bilmiyorum. Üç çocuğum var ikisi okuyor. Okulları burada. Zaten zor adapte oldular. Başka bir ilçeye gidersek benim yeni bir iş bulmam, onların da yeni bir okula başlaması gerekecek."

SAVAŞ BİTMEDİ ÖLÜMDEN KAÇIYORUZ

İki çocuk babası Muhammed Ü. de beş senedir Türkiye'de yaşıyor. Ölümden kaçtıklarını söyleyen Muhammed Ü., "İç savaş çıktıktan sonra ülkemde yaşamaya devam ettim ancak savaş bitmedi. Evimiz yıkıldı, akrabalarımız öldü. Çocuklarımın bir bombayla hayatlarını kaybetmelerini istemediğim için yurdumu bırakmak zorunda kaldım" ifadelerini kullandı.

HAYATTA KALMAYA ÇALIŞIYORUM

Türkiye'de bazı kesimler tarafından kötü görülmelerine çok üzüldüğünü kaydeden Muhammed Ü., şunları dile getirdi:
"Beş parmağın beşi de bir olmuyor. Bize sürekli 'Keyfiniz yerinde. Ülkemizde yiyin için oh ne güzel' diyorlar. Benim kimseye bir zararım yok, hayatta kalmaya çalışıyorum. Kim evini yurdunu bırakmak ister? Savaşı görmeyen bilmez. Şimdi ilçelere kota sınırı getirildi. Birçok kişi taşındı. Yarın Keçiören ve Mamak ilçeleri de dolunca nereye gönderileceğiz? Polatlı'ya mı?"

***

Saldırılar yoğunlaştı

Ankara Altındağ’da geçen yıl 10 Ağustos'ta 18 yaşındaki Emirhan Yalçın 2 Suriyeli tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından Suriyeli göçmenlere yönelik şiddet olayları yaşandı, dükkanlar, araçlar yakılırken konutlara zarar verildi. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı, ‘seyreltme’ adı altında proje geliştirerek göçmenleri yoğunlaştığı ilçelerden farklı yerlere göndermeye yönelik adımlar atmaya başladı.