Eskişehir Devlet Hastanesi'ni yıkıyorlar. Bu hastanemiz 2 yıl önce Eskişehir Şehir Hastanesi'nin açılması gerekçesi ile boşaltılmış, sağlık hizmetlerinden koparılmıştı. Merkezde kolay ulaşılabilir yerdeki bu yarım asırlık hastane kapatılıp hastalar ulaşımı daha zor olan Şehir Hastanesi'ne gitmek zorunda bırakılmıştı. Bu hastanemizin Eskişehir sağlık hizmetlerindeki yerini anlayabilmek için resmi rakamlara bakalım. Kapatılmadan önceki bir yılda (2017) bu hastanemizin 995 yatak kapasitesi ile hizmet verdiğini, 537 bini acil olmak üzere 2 milyon 100 bin muayene yapıldığını, toplam 20 bin 522 ameliyat ve 6 bin 125 doğum gerçekleştirildiğini, 56 erişkin, 10 çocuk ve 46 yenidoğan yoğun bakım yatağı bulunduğunu görüyoruz.

Bu kadar hizmetin verilebildiği donanımlı bir hastane 2 yıl boş yattıktan sonra şimdi yıkılıyor. Üstelik salgın tırmanıştayken, sağlık hizmetlerinin yeniden planlanmasına, değişik birimlere paylaştırılmasına çok ihtiyacımız varken… Yerine ne yapılacak? Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü "sağlık arazisi" olarak kullanılacağını söylüyor. Bunun anlamı nedir? Hangisine üzülelim? Bu hastanelerimizi en ihtiyaç duyduğumuz dönemde kaybetmemize mi? Buraların rant alanına dönüşme tehlikesine mi?

Hastanelerimizi yıkmayın, yeniden açın

Şehir hastaneleri gerekçe gösterilerek kapatılan hastanelerin tekrar açılması gerektiğini uzun zamandır anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye'de ilk açılan 11 şehir hastanesi için 30'a yakın hastane kapatıldı, yer değiştirdi ya da küçültüldü. Özellikle salgın döneminde bu hastanelere olan ihtiyacımız büsbütün ortaya çıktı. Ankara'da kurulan Hastanemi Açın Platformu (HAP) bu konuda yıllardır önemli bir çalışma yürütüyor, bu hastanelerimizin yeniden sağlık hizmetlerine kazandırılması için çabalıyor. Oysa Eskişehir'deki hastane yıkımı diğerlerinin akıbetinin de iyi olmadığını düşündürüyor.

Salgın artarak devam ediyor. Hem Covid hastaları hem de Covid dışı hastalar çok zor durumda. Devlet hastanelerinde acil olanlar dışındaki ameliyatlar yapılamıyor, kronik hastalar korkudan hastanelere gidemiyor, ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerini erteliyor. Pek çok kişi zamanında sağlık hizmeti alamadığı için hastalığı ilerlemiş olarak, kötü durumda karşımıza çıkıyor. Kapatılan hastanelerimizin gecikmeden tekrar açılması ve doğru planlamayla sağlık hizmetlerine kazandırılması gerekiyor.

Hastaneler apar topar taşındı, başka kamu zararları da ortaya çıktı

2019 Sağlık Bakanlığı Sayıştay Denetim Raporu'nda kapatılan hastanelerle ilgili pek çok soruna işaret ediliyor. Teknik olacak ama bazı tespitleri yazmam gerekiyor. Ankara Şehir Hastanesi'ne taşınan hastanelerin nasıl kullanılacağına dair yeterli ön hazırlığın yapılmadığı belirtiliyor. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin (EAH) taşınması için 1 gün önce yazı yazıldığı ve taşınma sürecinin 5 gün içinde bitirilmesi, Yüksek İhtisas EAH’nin taşınması için 4 gün önce yazı yazıldığı ve taşınmanın 2 gün içinde bitirilmesi talimatı verildiği anlaşılıyor. "Bu kadar kısa sürede, sağlık hizmeti devam eden hastanelerin, yatan hastaların ve hastane malzemesinin taşınması hem hastalar hem de hastane çalışanları açısından oldukça zorlayıcı bir süreç olmuştur" deniyor. Taşınmadaki bu aceleye rağmen söz konusu hastane binalarının nasıl değerlendirileceği ile ilgili komisyonun 5 ay sonra kurulduğu, aldığı kararların sürekli değiştirildiği, telaşla boşaltılan Atatürk EAH binasının ne olacağının 10 ay sonra, 31Aralık 2019 tarihi itibarı ile netleşmediği anlatılıyor. Bu kadarı olmaz diyeceksiniz, hastaneler boş yatarken kiralık tesislere kiralar ödendiği, sağlık hizmetlerinden koparılan hastaneler için 2019 yılında 1 milyon 613 bin 186 TL tutarında elektrik faturası ödendiği belirtiliyor.

Sözleşmeye aykırı biçimde, kapatılan hastanelerden şehir hastanelerine tıbbi ekipman götürüldüğü, bundan ötürü sabit yatırım tutarı ve dolayısıyla kullanım bedeli revizyonunun yapılıp yapılmadığının bilinmediği, kapanan devlet hastanelerinden getirilen tıbbi ekipmanların bakım ve onarımlarının kim tarafından yapılacağı sorunu ortaya çıktığı kaydediliyor. Ankara Şehir Hastanesi'ne taşınacak hastanelerin, şirketin değişik aşamaları geç tesliminden dolayı öngörülen tarihlerde taşınamadığı, bu sürede görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri için 2 kata varan bedeller ödendiği, kamunun zarara uğradığı kaydediliyor.

Neresinden baksak akla ziyan bir durumla karşı karşıyayız. Son olarak İstanbul ve Konya'da açılan şehir hastaneleri nedeniyle hastane kapatılmadı, demek ki olabiliyor. Artık hastane kapatmayalım, kapananları çabucak açalım.

Hele Eskişehir'de yapılanı, hastane yıkma işini hemen durduralım.