Müzisyenler bir yandan pandeminin olumsuz etkisiyle bir yandan da iktidarın baskı politikalarıyla mücadele ediyor. Ülkenin dört bir yanından dört kadın, sektörde ayakta kalma mücadelelerini anlattı.

Salgında müzik üretme çabası

Fotoğraf (Soldan sağa): Bilge Nila - Pelin Çelik - Elif Işık - Zilan Küçükbalaban

Anıl Varlı

Müzisyenler pandemi boyunca en büyük krizini yaşadı. Covid önlemleri adı altında sesleri ‘kısılan’ müzisyenler son dönemde ise iktidarın sanata yönelik baskı politikalarıyla mücadele ediyor. Bilge Nila, Elif Işık, Zilan Küçükbalaban, Pelin Çelik… Ortak noktaları, ülkede şartları giderek zorlaşan müzik dünyasına, her şeyin daha da ağırlaştığı pandemi ortamında bağımsız ve benzersiz müzikler üretme çabaları. Plak firması Jeremy Production ile sektöre adım atan dört kadının ayakta kalma mücadelesini kendilerinden dinledik.

Sahne almaya başlarken pandemi engeline takıldık

Sakarya’da Bilge Nila, pandemi başlamadan önce konserler için tüm hazırlıklarını yaptı. İşinden ayrıldı, düzenli sahne almaya başladı. Ta ki pandemiye kadar… “İTÜ Matematik Mühendisliği mezunuyum. 10 yıldan fazla süre bilişim sektöründe çalıştım. Küçüklüğümden beri en zevk aldığım şey şarkı söylemekti, lise yıllarımda gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladım. Sonrasında eğitim sürecim devam etti, kaçsam da şarkı söyleme sevdam peşimi bırakmadı ve artık kendi kazancımı müziğe yatırabilme noktasına geldiğimde şan dersleri almaya başladım. Bu süreçte kendimi oldukça geliştirdim. 2019’da ilk single’ımı yayınladım. Pandemi derken biri cover biri düet olmak üzere yedinci ‘single’ıma kadar gelmiş oldum. Pandeminin başlamasından önce grubumla düzenli sahne almaya başlamıştık. Hesaplarımı pandemi bozdu. Sadece müzik ile geçimimizi sağlıyor olsaydık gerçekten büyük sorun yaşardık.”

Toplumsal sorunlara sanat ve siyasetle cevap

21 yaşındaki Pelin Çelik, İstanbul’da müzikle iç içe büyüdü. Bir yandan müziğini yapan Çelik, bir yandan da Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünde okuyor. Daha adil toplumsal yaşamın nasıl yaratabileceğine dair sanatla ve siyasetle cevap arıyor. “İstanbul’da, müzikle iç içe bir ailede doğup büyüdüm. Babam gitar, annem piyano çalardı. Beş yaşımdan itibaren piyano, lisede gitar ve şan eğitimi aldım. Arkadaşlarımla kurduğumuz rock grubuyla yarışmalarda ve festivallerde çalmaya başladık. Türkiye’de değil müzisyen olmak, insan olmak, kalmak bile zor. Bu zorluğa sebep olan sorunları her zaman dert edindim. Bu yüzden Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünde okumayı seçtim. Şimdiye kadar yayımlanan iki şarkım da bireysel konular hakkında ama ileride toplumsal mesajı olan şarkılarım da yayımlanacak.”

Kendimi anlatmak için müzik yapıyorum

26 yaşındaki Elif Işık, 9 yaşında piyano çalmaya başladı. Türkiye’de sadece müzisyen olarak yaşamanın çok zor olacağını düşünerek kendine bir B planı yaptı ve aynı zamanda bir şirkette işe başladı. Maaşı ve ailesinin ona sağladığı maddi ve manevi destekler sayesinde müzik yapabiliyor. “Küçüklüğünden beri müzik yapmak isteyen ancak bunu yapmaya yeni cesaret edebilmiş biriyim. Dokuz yaşımda piyano çalmaya başladım, sonrasında vokale yöneldim. İlk şarkımı pandemi başladığında yayınlamaya karar verdim ancak içime sinen, bitmiş bir şarkı yayınlamak bir yılımı aldı. Açıkçası kurumsal bir işte çalışmanın sağladığı maddi dayanak ve ailemin bana sunduğu maddi ve manevi destekler sayesinde müzik yapabiliyorum. Deneye yanıla öğrenmeye devam ediyorum. “Kişisel olan politiktir” ve ben kendimi anlatmak için müzik yapıyorum.”

Kadınlar için farkındalık oluşturmak istiyorum

Urfa’da doğan 26 yaşındaki Zilan Küçükbalaban, henüz 4-5 yaşlarındayken annesinin söylediği Zazaki türküleri söylemeye başladı. Fakat O yine de tüm bunlara rağmen sektöre “merhaba” demek istiyor. “Bir süre bale dersleri aldım Çanakkale’de. Ailem yeteneklerimin farkında olduğu için beni direkt Çanakkale Akçansa Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü’nün sınavlarına yönlendirdi. Keman ve piyano ile tanışmam lisede oldu. Ardından İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera (şan) bölümü sınavlarını kazandıktan sonra üniversite hayatım başlamış oldu. Üniversite ikinci sınıftayken söz-müzik üretmeye başladım. İlk göz ağrım “Perdelerin Arkasında”yı 2020‘de bağımsız olarak yayınladım. Ardından “Ben Yine” için ise Jeremy Production Studios ile anlaştım. Mesajdan ziyade bir umut vermek istiyorum insanlara şarkılarımda. Özellikle kadınlar için bir farkındalık oluşturmak istiyorum.”