Sağlıklı ve dengeli beslenmenin ana prensibi, insanın vücudunun normal şekilde çalışabilmesi için gereken gıda maddelerini, temel gıda sınıflarına (su, karbonhidratlar, yağlar, proteinler, mineraller ve vitaminler) dengeli bir şekilde dağıtarak tüketmektir.

Salgında yayılan sahte beslenme iddiaları

Dr. Ashlee Lane Bakırcı Taylor

Koronavirüs salgını büyümeye devam ettikçe, halk arasında ve özellikle de sosyal medya aracılığıyla yayılan tuhaf ve bilimsel geçerliliği olmayan iddialar da çığ gibi büyüyor. Kimi zaman bunları paylaşanlar, iyi niyetli eş dost olsa bile, çoğu durumda bunları yayanlar prim ve maddi kazanç peşinde koşan kişiler oluyor.

Bu yazıda, salgın boyunca duyduğumuz bazı beslenme tavsiyelerinin bilimselliğini inceleyeceğiz.

Sarımsak

Sarımsak; yeşilsoğan, pırasa, frenksoğanı, soğan ve diğer birçok bitkiyi içeren Allium cinsinin bir üyesidir. Dünya genelinde yaygın olarak baharat/çeşni olarak kullanılır. Sarımsağın vücudumuza karşı faydaları oldukça fazla. Fakat sarımsak tüketmenin, COVID-19’u önleyebildiğini veyahut tedavi süresince yardımcı olduğunu kanıtlayan herhangi bir bulgu yok.


İddiaya göre sarımsak tüketmek enfeksiyonları önlemektedir. Sarımsak, gerçekten de enfeksiyon önlemek ve bazı diğer sağlık iddiaları dolayısıyla yaygın olarak tüketilmektedir. Ne yazık ki bunu gösteren güçlü herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır.

Sarımsak ile sağlık ilişkisini inceleyen birden fazla tarama ve meta-analiz çalışması bulunmaktadır. Şu ana kadar yapılan incelemelerde, sarımsağın bakterilere karşı negatif yönde etkiye sahip olduğunu gösteren çalışmalar var. Bu mevcut çalışmalar, sarımsaktaki ana bileşenlerin (allisin, alil alkol ve dialil disülfür dahil olmak üzere); salmonella ve Stafilokok aureus bakterisi gibi bazı bakteri tiplerine karşı koruyucu özellikte olduğunu gösteriyor. Ancak yine de, sarımsağın virüslere karşı etkisinin incelendiği çalışmalar oldukça kısıtlı ve bunların hiçbiri, sarımsak ile virüsler arasındaki söz konusu ilişkiyi ortaya koymayı başaramamıştır.

Her ne kadar bitki virüsleri insanlara bulaşamasa da, bitkiler içinde bol miktarda virüs bulunmaktadır ve eğer sarımsağın antiviral özelliği olsaydı, muhtemelen öncelikle kendisini arındırırdı.

C Vitamini

Askorbik asit olarak da bilinen C vitamini birçok kültürde hastalıkları iyileştirip, bizi hastalıklardan koruyabilen anahtar ilaç olarak ileri sürülmektedir. C vitamini temel gıdalardan birisidir, çünkü insan vücudu bu vitamini üretemez ve dışarıdan almamız gerekir. Ayrıca C vitamini insan vücudu için antioksidan özelliğe sahiptir, normal savunma sistemi fonksiyonlarının sürdürülmesi için gereklidir, bazı enzimlerin çalışmasına yardımcı olur ve doku hasarını iyileştirmekte kullanılır.

Ancak C vitamininin genel toplumda nezleyi durdurabildiğini gösteren herhangi bir kanıt yoktur. Nezle süresini bir miktar kısaltabildiğine dairse çok az sayıda kanıt bulmak mümkündür. Ancak bu araştırmalarda bile, C vitamini tüketiminin nezlenin şiddetini azaltabildiği gösterilememiştir. Nezle semptomları başladıktan sonra C vitamini tüketmenin hastalığın süresi veya şiddeti üzerinde herhangi bir etkisi bulunamamıştır.

C vitamini, patojenlere karşı gösterilen normal savunma fonksiyonlarında görev alır ve kan plazması içinde C Vitaminin az bulunmasının özellikle de nezle ve grip gibi hastalıklarla ilişkili olan üst solunum yollarında daha fazla enfeksiyona neden olduğu gösterilmiştir. Ancak eğer yeterince çeşitli gıda kaynaklarıyla besleniyorsanız (portakal, greyfurt, kivi, çilek) ve sebze yiyorsanız (patates, brokoli, kırmızı biber, Brüksel lahanası gibi), muhtemelen vücudunuzdaki C vitamini seviyesi, herhangi bir takviye yapmaksızın patojenlerle savaşabilecek düzeydedir.

15 dakikada bir SU içmek
İddiaya göre her 15 dakikada bir su içmek boğazınızı ve ağzınızı nemli tutarak, solunum yollarınızda biriken virüsleri mideye göndermenizi sağlayacaktır ve bu virüsler, midenizdeki hidroklorik asit ile öldürülecektir.

Her ne kadar susuz kalmamak önemli olsa da, 15 dakikada bir su içmek sizi koronavirüsten veya herhangi bir diğer virüsten korumaz. Çünkü çok az sayıda viral parçacık bile vücudunuzda bir enfeksiyon başlatmak için yeterlidir ve bunların her birini su ile mideye yönlendirmeniz mümkün değildir. Dahası, virüsler sadece ağzınızdan değil; burnunuzdan ve gözlerinizden de vücudunuza girebilirler.

Tabii bu iddiayla ilgili daha bariz olan bir diğer problem, virüslerin bulaşma yollarının tam olarak anlaşılmamasıdır. Çoğu virüs hapşırma veya öksürme sonrasında havaya saçılan damlacıklarla yayılır ve kimi zaman bu damlacıklar dakikalarca, hatta saatlerce havada asılı kalabilirler. Dolayısıyla nefesinizle içinize çektiğiniz havada halihazırda viral parçacıklar bulunuyor olabilir. Bu nedenle, su içerek boğazınızdaki bazı virüsleri mideye gönderseniz de, eğer hastalığa yakalanmanıza neden olacak damlacıkları soluduysanız, bunlar halihazırda burnunuz yoluyla solunum yolunuza girmiş demektir.

Sadece bu da değil: Mide asidi, koronavirüsü öldürebilecek kadar güçlü olmayabilir. Yapılan bazı çalışmalara göre koronavirüsler mide ve sindirim kanalında da üreyebilmektedir ve hatta dışkı yoluyla vücuttan atıldıktan sonra bile diğer insanlara bulaşıp onları hasta edebilmektedir. Örneğin ABD’deki ilk Covid-19 vakasına ait dışkı örneklerinde yapılan testler pozitif sonuç vermiştir.

Tuzlu suyla veya sirkeli suyla gargara yaparak virüslerin yok edileceği iddiası da doğru değil. Aksine; sirke asidik bir madde olduğundan dolayı, boğazımızda uzun süre bulundurduğumuzda, o bölgeyi tahriş ederek virüslerin geçişini kolaylaştırma ihtimalimiz bulunuyor.

Genel Tavsiye

Dünya üzerindeki hiçbir tekil diyet sizi koronavirüse karşı koruyamaz. Hiçbir tekil besin kaynağı sizi koronavirüse karşı koruyamaz. Hiçbir tekil gıda maddesi sizi koronavirüse karşı koruyamaz. Bu tarz krizleri fırsata dönüştürmeye çalışan diyet ve beslenme tavsiyelerinden uzak durmanızda fayda var.

Genel olarak sağlıklı bir insansanız, normalde ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edebilirsiniz. Çünkü salgın zamanları, beslenme ve diyet konusunda “deneme” yapılacak zamanlar değildir. Dahası, çoğu zaman televizyon veya internet yoluyla “herkese uygun diyet” alt mesajıyla tavsiye edilen diyetler, sizin spesifik durumunuz, koşullarınız, sağlığınız, geliriniz, vb. faktörler bilinmeksizin size herhangi bir fayda sağlayamaz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin ana prensibi, insanın vücudunun normal şekilde çalışabilmesi için gereken gıda maddelerini, temel gıda sınıflarına (su, karbonhidratlar, yağlar, proteinler, mineraller ve vitaminler) dengeli bir şekilde dağıtarak tüketmektir. İnsanların ihtiyacı olan günlük değerleri tutturmayı başardığınız ve bunu yaparken günlük ihtiyacınızdan daha fazla kalori almadığınız sürece, beslenme konusunda genel olarak doğru yoldasınız denebilir. Salgınlar sırasında buna ek olarak bir şey yapmanıza gerek yoktur.

Eğer normalde sağlıklı ve dengeli beslenmiyorsanız, bu dönemde bunu yapmaya özen gösterebilirsiniz. Ama bu da tekil bir besinden veya maddeden medet umma yoluyla değil; sözünü ettiğimiz gibi bilimsel ve düzgün bir şekilde olmalıdır.

Ayrıca şu temel kuralı da unutmayın: Eğer beslenme ile ilgili duyduğunuz bir şey, şunlardan birini veya birkaçını yapıyorsa, muhtemelen uydurmadır:

Koronavirüsü önlemek veya tedavi etmek için spesifik bir besini, gıdayı veya takviyeyi (özellikle de yüksek dozlarda) almanızı öneriyorsa,

Diyetinizde, temel gıda sınıflarından herhangi birini veya birkaçını tamamen çıkarmanızı veya kısıtlandırmanızı söylüyorsa,

Bir gıdayı diğerlerinden ayırıp, koronavirüse karşı özellikle işlevsel olduğunu iddia ediyorsa, “Arındırma”, “tedavi etme”, “kurtulma”, “iyileştirme”, “boostlama”, “detoks etkisi”, “süperbesin” gibi terminojiden yaygın olarak bahsediyor ve bunları özellikle de spesifik bir gıda özelinde kullanıyorsa, NHS veya WHO gibi güvenilir bilimsel kaynaklardan gelmiyorsa.


***

Dondurma ve soğuk ürünler

Yakın geçmişte Florida’da bir adam, mahallesine giren bir dondurma arabasına saldırdı. Endişesi, bu aracın komşularına koronavirüs bulaştıracak olmasıydı. Tabii bu saldırının ana nedenini henüz bilmiyoruz; ancak internetteki aramalara göre birçok insan dondurma ve diğer soğuk ürünlerin (örneğin milkshakelerin) koronavirüs taşıdığına ve sizi hastalığa daha açık hale getirebileceğine inanmaktadır.

Bu hatalı inanç öylesine yaygındır ki, UNICEF bir açıklama yayınlayarak bu iddiayı yayanların bu yalanı durdurmasını rica etmiştir.

Yazı www.evrimagaci.org’dan alınmıştır.