COVID-19’un pandemiye dönüştüğünün ilan edilişinin ikinci yılında sağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı önünde bir araya geldi. Sağlık meslek örgütlerinin düzenlediği eylemde yapılan basın açıklamasında, “Bu dönemde salgın değil algı yönetimine çalışıldı. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden yüzlerce insan öldü. Sorumluları biliyoruz” denildi.

Salgının “resmen” açıklanmasının ikinci yılı | Sağlık meslek örgütleri: Sorumluları biliyoruz

Nisa KÜÇÜK

Dünya Sağlık Örgütü’nün COVID-19’u pandemi ilan ettiği ve Türkiye’de ilk vakanın görüldüğünün açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinin üstünden iki yıl geçti. Ülkede, yönetilemeyen salgının bütün yükünü omuzlarında taşıyan sağlık çalışanları Sağlık Bakanlığı önünde sesini yükseltti. Türk Tabipleri Birliği, Diş Hekimleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Dev Sağlık – İş, Tüm Rad-Der, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Psikologlar Derneği, “Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz” diyerek bir araya geldi. Sağlık meslek örgütlerinin ortak düzenlediği eylemde basın açıklamasını Türk Diş Hekimleri Birliği’nden Dr. Serhat Özsoy, okudu. Basın açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye, en başından itibaren bu hastalıkla ilgili gelişmeleri yakından izlemiş, tedbirlerini de süratle alarak hayata geçirmiştir. Özellikle, son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır” açıklamasına tepki gösterildi. Türkiye’nin 14 milyon vaka ile dünyada 9’uncu sırada yer aldığını söyleyen Özsoy, “Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Bu dönemde izinsiz, angarya koşullarında, yeteri ve uygun olmayan koruyucu ekipmanla çalışmak zorunda kalan yüzbinlerce sağlık emekçisi enfekte oldu” diye konuştu.

UNUTMUYORUZ, AFFETMİYORUZ

Bugüne kadar COVİD-19’dan kaynaklı 519 sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini anımsatan Özsoy, şunları kaydetti:

“Her biri bir can. Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, bir çocuk. Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler. Bu dönemde salgın değil algı yönetimine çalışıldı, salgından ‘başarı hikayesi’ çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi. Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı. İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti. Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı. Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen ‘Çarklar dönecek, üretim sürecek’ ısrarı ile salgın devam etti. Destek sermayeye, açlık ve ölüm emekçiye düştü. Salgın tabii ki bitecek. Bugünlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz. Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmuyoruz ve affetmiyoruz.”