Sallandı ama yıkılmadı: Kazanma özgüveni

BERKANT GÜLTEKİN

İlk yarı Beşiktaş’ın topa tamamen hükmettiği bir futbol oynandı. Devre bittiğinde siyah beyazlıların topla oynama oranı yüzde 74’tü. Üstelik bu bol paslı oyun, Sergen Yalçın’ın öğrencilerinin sürekli olarak yer değiştirdiği, hareketli bir tarzda oynanıyordu.

Konuk Göztepe ise kendi yarı alanında disiplinli bir şekilde bekleyerek Beşiktaş’ın hücumcularına karşı kalesini korumaya çalıştı. Özellikle Titi’nin başarılı müdahaleleri dikkat çekiciydi.

Ev sahibi hareketli oyununa rağmen bol pozisyon üretemedi ancak gol atacak şanslar yakaladı. 15’inci dakikada Ghezzal’ın sağ çaprazdan kestiği adrese teslim ortada Aboubakar zor olanı yaptı ve topu direğin yanından dışarı gönderdi. 33’te de karbon kopya bir pozisyon yaşandı; Aboubakar, Ghezzal’ın ortasında gelişen pozisyonda bu kez topu ağlara gönderse de VAR’dan ofsayt kararı çıktı.

Beşiktaş ilk yarıda oyun olarak maçın galibiydi. Topu kaybettiğinde geri alma süresi de oldukça kısaydı. İstisnalar dışında Göztepe’nin topla oynadığı pozisyonların süresi birkaç saniyeyi geçmedi. Ancak ilk 45 bittiğinde, tabelada İzmir temsilcisinin üstünlüğü vardı. 39’da Tripic, Ersin’den dönen topa düzgün bir vuruş yapmış ve takımını sürpriz bir golle 1-0 öne geçirmişti.

İkinci yarı Beşiktaş’ın golüyle başladı. Mensah’ın yerine devreye başlayan Ljajic, Ghezzal’dan aldığı pası ceza sahasında iyi değerlendirdi ve sol ayağıyla skoru 1-1’e getirdi.

Beşiktaş golü bulmuştu ama ilk yarıya göre daha düşük yoğunluklu bir oyun oynuyordu. Bu durum fiziki kalitenin düşmesiyle de ilgiliydi. Göztepe de vaziyetten istifade ederek rakip kaleye daha tehditkâr bir şekilde gitmeye başladı. 54’te Halil, Atiba’nın orta alandaki hatasıyla kazanılan topta sarı kırmızılıları öne geçirebilirdi. Halil başaramadı… Ardından 60’ıncı dakikada N’diaye’nin yüzde yüzlük pozisyonunda Beşiktaş’ın genç kalecisi Ersin, Buffonvari bir hamle yaparak takımının geriye düşmesini engelledi.

Beşiktaş’ın sallandığını gören Sergen Yalçın, 64’te üç oyuncu birden değiştirdi. N’Koudou, Dorukhan ve Gökhan Töre, Larin, Ghezzal ve Atiba’nın yerine oyuna girdi. Kan değişimi siyah beyazlıların oyundaki ağırlığını yeniden kazanmasını sağladı. 73’te N’Koudou soldan yokladı, kaleyi bulamadı. 77’de ise Gökhan Töre, Ghezzal’dan aldığı görevi başarıyla yerine getirerek şahane bir ortayla ceza sahasında Aboubakar’ı gördü ve Kamerunlu uçarak vurduğu kafayla Beşiktaş’ın üstünlük sayısını kaydetti.

Geride kalan dakikalarda Beşiktaş topu bir nebze daha Göztepe’ye bıraktı. Rakibin arkada bıraktığı geniş alanları kullanmayı hedefleyen Kartal, bir-iki kez şans buldu ancak skoru değiştiremedi.

Siyah beyazlılar bu akşam oyun olarak iyi bir performans ortaya koydu. Pas oyunu, tembel ve yavaş bir ritimde değil, oldukça tempolu ve hareketli bir şekilde icra edildi. Ghezzal’ın oyundan çıkana kadar takımın yaratıcılık yükünü sırtladığını söylemek gerek. Aynı kanatta Roiser de başarılı bindirmeler yaptı. Ersin, 60’ıncı dakikadaki kritik hamlesiyle galibiyette önemli rol oynadı. Duygusal olarak zor bir dönemden geçen Ljajic’in de yaklaşık 7 ay sonra fileleri sarsması hem kendisi hem de kulübü adına hayli sevindirici. Aboubakar ise zaten Aboubakar… Net bir son vuruş ustası değil ama her zaman hırslı, hareketli ve istekli; iki kez kaçırsa üçüncüde atıyor.

Beşiktaş’taki kazanma özgüveni haftalar geçtikçe kendini daha da belli ediyor. Özellikle son iki maçında formda bir görüntü çizen Göztepe’yi geriden gelip mağlup etmek önemli iş. Bu, Sergen Yalçın ve öğrencilerinin psikolojik bakımdan da şampiyonluğa ne kadar motive olduklarının işareti.