Şampiyon kaldığı yerden

Ligde gala zamanı... Bir tarafta yıllardır buralara hasret başkentin köklü ekiplerinden Ankaragücü, öbür köşede son şampiyon Galatasaray. Nefesler tutulmuş Lefter Küçükandonyadis Sezonu'nun ilk düdüğü bekleniyor.

Malum ülkede dövizin Usain Bolt'tan daha hızlı koştuğu günlerdeyiz. Zaten kulüplerimizin içinde bulunduğu darboğaz düşünülünce kısır bir transfer döneminde olduğumuzu herhalde söylemeye gerek yok. UEFA kıskacındaki büyükler oyuncu alamıyor, diğer takımlarımız da ziyadesiyle zorlanıyor. Sezon işte bu ahval ve şerait içinde demir alıyor.

Özkaynakların biraz da mecburiyetten hatırlandığı günlerde Fatih Terim'in ilk 11'i merak ediliyordu. Acaba taraftarı heyecanlandıran genç Yunus 11'de başlayacak mıydı? Deneyimli teknik direktör delikanlıyı kulübede tutuyordu, tıpkı takımın asları Gomis, Feghouli ve Belhanda gibi. Akhisarspor'a kaybedilen Süper Kupa maçında oynadığı sürede iyi görünen Selçuk da kenardaydı. Ankara'da hocanın mesajı netti!

Onyekuru, Sinan, Garry Rodrigues-Eren dörtlüsünün performansı kadar orta sahanın teslim edildiği Donk ile Fernando'nun Cimbom'u ne kadar ileri taşıyabileceği kafalardaki soruydu.

Altı yıl sonra Süper Lig'e dönen Ankara ekibinde geçen sezondan üç oyuncu maça başlıyor. Yeni simaların çoğu ligi tanısa da gösterecekleri uyum merak ediliyor.

Dünya Kupası'nda tanıştığımız VAR sisteminin uygulandığı ilk mücadelenin henüz 7. dakikasında ev sahibi öndeydi. Galatasaray savunmasının dağıldığı pozisyonda Mokhtar, El Kebir'e 'al da at' demişti. Bocalayan Cimbom'un imdadına 21'deki korner yetişmişti. Maicon sektirmiş, Serdar beş adımdan eşitliği sağlamıştı. Golden sonra üstünlüğü alan Aslan, bu sefer 30'da üstünlüğü yakalıyordu. Mariano'nun ortasını Kone kendi ağlarına yollamıştı. Terim'in talebelerinin kontrolünde ilk yarı bitiriyordu.

İkinci devre her iki ekip de istediklerini yapamayınca kalite düşmüştü. Onyekuru'nun servislerini değerlendiremeyen Sinan maçı koparamazken, ev sahibinin ani gelişen akınlarında İstanbul ekibinin savunması yer yer alarm veriyordu. Rodrigues'in yerine Selçuk'u alan Fatih Hoca, orta sahada dizginleri eline almak istiyordu. Bu hamle hemen sonuç vermiş, Aslan kontrolü ele almıştı. Son bölümde oyuna dahil olan Belhanda'nın nefis ikramını boş geçmeyen Eren uzatmalarda farkı ikiye çıkarak üç puanı perçinlemişti.

Son şampiyon böylece sezona galibiyetle başladı. İlk maçlar şüphesiz zordur da Aslan'ın gösterdiği performans birkaç oyuncu dışında ilerisi için umut vermedi. Bakalım Galatasaray'da taşlar ne zaman yerine oturacak... Ev sahibine gelince, onların takım olmak için belli ki zamana ihtiyaçları var. Kadroya daha takviyeler olursa şaşırmamak gerek...