Şampiyon kendini hatırlattı

Derbiler her zaman önemlidir. Ama bu sefer sanki Beşiktaş için kazanmak daha mühim. Kolay değil, iki yıldır ligi domine eden takım bu maçı kaybederse daha ilk yarı bitmeden liderin 9 puan gerisine düşecek. Şampiyonlar Ligi’nde tarih yazan takıma yakışmaz.

Esame listeleri gelince Talisca’nın yerine Oğuzhan’ı görünce anlıyoruz ki Şenol Güneş’in aklında bir şeyler var. Uzun süredir yedek kalan Oğuzhan için kendi seyircisi önünde bir fırsat. Kaptanlık da büyük oyunculuk böyle maçlarda belli olur.

Beşiktaş bu sezon Dolmabahçe’de oynadığı hemen her maçta olduğu gibi Galatasaray karşısında da oyunu domine eden taraftı. Ev sahibi henüz ilk dakikada öne geçebilirdi. İlk yarı boyunca oyunu kontrol eden, topa daha fazla sahip olan ve rakip kalede daha fazla tehlike yaratan hep Beşiktaş oldu. Hatta ilk yarı sonunda istatistikler Beşiktaş’ın en fazla orta ve isabetli orta yaptığı karşılaşmayı oynadığını gösteriyordu. Galatasaray kalesi de bu sezon ilk kez bu kadar ablukaya alınıyordu. Ancak Beşiktaş’ın oyun kurgusu hala savunma zaafları içeriyor. Her ne kadar bu sezon evinde kalesinde pek gol yemese de bunun temel sebebi futbol şansı ve savunma hattındaki oyuncuların bireysel becerileri. Galatasaray da oyun 0-0 giderken ve Beşiktaş oyuna hükmederken bir kaç kere rakip kalede tehlike yarattı. Konuk ekip o fırsatları değerlendirememiş olsa da Şampiyonlar Ligi’nin bundan sonrasında, hele hele eleme usulu maçlar başlarken rakip takımlar benzer pozisyonlarda daha becerikli olacaklardır.

Beşiktaş aradığı golleri ikinci yarıda buldu. İkinci yarı başlar başlamaz Muslera’nın hatasında Cenk Tosun gol perdesini açtı. Ne bu gol ne de Tolgay’ın yerine Medel’in oyuna girmesi Beşiktaş’ın hızını kesememişti. Beşiktaş siyah beyazlı formayla 200. resmi maçına çıkan Oğuzhan önderliğinde art arda ataklar geliştiriyor ancak yetenekli ayakları kendilerine yakışmayacak son vuruşlar yapıyordu. İkinci golü atmak Beşiktaş’ın en düz oyuncusuna nasip oldu. Tosiç, Quresma’nın Oğuzhan’nın Babel’in yapamadığını yapıp düzgün bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı. Bu golden sonra Beşiktaş ezeli rakibini kendi yarı sahasında kabul etmeye ve kaptığı toplarla hızlı hücuma çıkmaya başladı. Geçiş oyununu da doğru oynayan Beşiktaş yarı sahasına çekilmiş gözükse de pozisyon üstünlüğünü korudu. Siyah Beyazlı oyuncular doğru yerde baskı kuruyor, doğru koşuları yapıyor, doğru paslar atıyor ancak doğru son vuruşları yapamıyordu. Bunların hepsini tek pozisyonda yapan Negredo, maçın skorunu kariyerine ve yeteneklerine yakışır şekilde yapıyordu. Ligin ilk yarısının boyu iyice kısalmışken Beşiktaş bu sonuç ve oynadığı oyunla son şampiyon olduğunu hem hatırlayıp hem de hatırlatarak liderle arasındaki puan farkını üçe indirdi.