Galatasaray mutlu sona bir adım daha yaklaştı. Evinde Yeni Malatyaspor'u 2-1 mağlup eden sarı-kırmızılılar haftaya Göztepe'ye yenilmediği takdirde şampiyonluğunu ilan edecek

Şampiyonluğun en güçlü adayı Galatasaray, SüperLig’in ilk hedefsiz kalan ancak oyun disiplininden kopmayan temsilcisi Yeni Malatyaspor’u konuk etti. Bir gece önce Başakşehir’in Antalyaspor’u mağlup etmesiyle Galatasaray’ın şampiyonluğunu ilan etme şansı kalmamıştı. Buna rağmen Seyrantepe’de stadyumu dolduran Galatasaraylılar takımlarını şampiyon gibi karşılamıştı.

Maçın henüz başında son haftaların formda ismi Garry Rodrigues savunmanın yaptığı pas hatasını değerlendirip sağ çizgiye inmeden pasını uzak direğe doğru yolluyor, topla buluşan Belhanda belki de sezonun en kıymetli golünü atarak sezon boyu yapılan tüm eleştirileri anlamsızlaştırıyordu.

Bu gol Galatasaray’ın iştahını kaçırmıyor ve sarı kırmızılı futbolcular tüm sporseverlere adeta “şampiyonluğu en çok biz hak ediyoruz” dercesine oynuyordu. Dolayısıyla da ikinci gol de gecikmedi. İki haftadır suskun kalan Gomis ağları havalandırırken, golün yaratıcısı yine Rodrigues idi. Gol krallığına emin adımlarla ilerleyen ve gol sayısını 28’e yükselten Gomis, Alex de Souza’ya ait olan SüperLig’de bir sezonda en çok gol atan yabancı oyuncu rekorunu da egale ediyordu.

Maçın 25. dakikasında Erol Bulut zorunlu olarak ilk oyuncu değişikliğini yapıyor ve sakatlanan Arturo Mina’nın yarine Doria oyuna giriyordu.

Galatasaray sezona iyi başlamış ve özellikle evindeki maçlarda şampiyonluk sinyalleri vermişti. Ancak eğri oturup doğru konuşmak gerek, sezon başında forma şansı bulduğunda sefilleri oynayan, Rodrigues, Lines, Sinan, Donk gibi isimlerin en kritik virajda takımı sırtlayan oyunlar olması Fatih Terim’in başarısı. İlk yarının geri kalan bölümünde Galatasaray’da farkı arttırmak için en çok uğraşanlar da bu oyunculardı. Rodrigues ve Sinan ciddi fırsatlar yakalasa da maçın ilk yarısı 2-0 sona eriyordu.

Galatasaray ikinci yarıda da aynı iştahla oynayabilecek miydi? Zira 2-0 her zaman riskli bir skordur ve ilk yarının sonlarında kıpırdanmaya başlayan rakip takım ikinci yarıya da Diallo’nun yerine Murat Yıldırım’ı oyuna alarak başlıyordu.

Nitekim Yeni Malatyaspor ikinci yarının başlarında rakip yarı alanda daha fazla gözükmeye başlıyordu. Galatasaray’ın zayıf karnı takım savunması olduğu için de kalesinde pozisyonlar vermeye başlıyordu. Artık iki senaryo vardı; ya Galatasaray üçüncü golü bulup rakibin fişini çekecek ya da konuk ekip farkı bire indirip ev sahibine ecel terleri döktürecekti.

Fatih Terim oyuna ilk müdahalesini 69’da Sinan Gümüş - Yasin Öztekin değişikliğiyle yaparak hem izleyenlere hem de takımına üçüncü golü istediğinin mesajını veriyordu. Ancak bu değişiklikte konuk ekibin ikinci yarıda topa daha fazla sahip olan taraf olmasını engellemiyordu.

Erol Bulut’un karşı hamlesi gecikmedi, 73’de Eren Tozlu’nun yerine Mustafa Eskihellaç oyuna giriyordu. Son çeyreğe girerken Chebake’nin sakatlanması Bulut’un hesaplarını bozuyordu. Konuk ekip tam da oyunu dengelemişken artık bir kişi eksik mücadele etmek zorunda kalmıştı. Malatya’nın fişini çeken de Galatasaray’ın üçüncü golü değil bu talihsiz sakatlık oluyordu.

Son 10 dakikaya oyunun temposunu düşürerek giren Galatasaray’da Fatih Terim Selçuk İnan’ı tempoyu istediği gibi kontrol edebilmek için oyuna alıyordu.

Uzatma dakikalarında ise genç oyuncu Ozan Donk’un yerine oyuna girerek forma şansı buluyor ve maç ilk on dakikada gelen gollerle 2-0 sona eriyordu. Bu skorla puanı 72’ye yükselten Galatasaray şampiyonluk kupasını kulpundan yakalıyordu. Sarı Kırmızılılar için gelecek hafta Göztepe deplasmanından bir puan almak şampiyonluk için yeterli olacak.