21 yıldır faaliyet gösteren Samsun Düşevi oyuncuları, kurdukları Düşevi Sanat Merkezi’nde 6. yılını doldurdu. Sanat merkezinin kurucularından Cem Kaynar: “Tiyatro, insanlara yaşama umudu verir. Egemen güç neden bunu istesin ki?”

Samsun’da bir düş yolculuğu

MELTEM DAĞCI

Samsun’da Cumhuriyet sonrası en uzun süre perdelerini açık tutmayı başaran bir özel tiyatro olma özelliği taşıyan Düşevi Oyuncuları, kendi bünyesinde oluşturduğu 2013 yılında kurulan Düşevi Sanat Merkezi faaliyetlerinde bir ilke daha imza atıyor. Düşevi Sanat Merkezi’nin kurucusu tiyatrocu Cem Kaynar’la sanat merkezinin kuruluş hikâyesine ve tiyatro geçmişine dair konuştuk.

Öncelikle merhaba diyeyim. Cem Kaynar kimdir? Biraz tanıyabilir miyiz?

1972 Samsun doğumluyum. İlk orta lise tahsilimi Samsun’da tamamladım. İş hayatına erken atıldım. 1990 yılında DSİ 7. Bölge Müdürlüğünde çalışmaya başladım. 1986-1992 yılları arasında halk oyunları ile uğraştım. Sonra DSİ İşçi Tiyatrosunun kuruluşunda bulundum. Samsun Belediyesi Konservatuarı Tiyatro Bölümünü kazandım. 4 yıl eğitim aldım. Sonra bir süre Gazi Belediyesi Tiyatrosunda amatör olarak çalıştım. 1998 yılında da Düşevi Oyuncularının kuruluşunu Ahmet Sabri Karataş ve Mehmet Çömez ile yaptım. Ondan sonra profesyonel oyunculuk ve yönetmenlik hayatım başladı. Şimdi de tiyatro-dizi-sinema oyunculuğu ve tiyatro yönetmenliği yapmaktayım.

Düşevi Sanat Merkezi’nin kuruluşundan bahseder misiniz biraz? Kimler bir araya geldi, kuruluşunda emeği geçen tiyatro severlerin ortak bir tanışma hikâyeleri var mıdır?

Düşevi Sanat Merkezi aslında 2006 yılına ait bir proje idi. Olgunluk süresi uzun sürdü. Aslında bu proje birçok arkadaşımın hayalinde olan ve biz yapamadık ama sen güzel yaparsın dedikleri bir proje idi. Kuruluşunda çevremde bulunan birçok eğitmen dostumu bir araya getirdim. Düşüncelerimizi anlattım. Görev alabilen aldı, alamayan fikir verdi. Tabii ki Düşevi Oyuncuları için büyük bir network ağı ve müthiş bir sosyal tecrübe oldu. Asıl amaç tiyatromuza taze, yeni yüzler kazandırmak, kafe ve kurslar ile de devamlı bir gelir elde etmekti.

21 yıllık bir geçmişten söz ediyoruz. Bu süreç içerisinde neler değişti Düşevi Oyuncuları’nda ?

Çok şey değişti. Bir kere 26 yaşında, bir işte çalışan, bekâr olan ben, evlendim, kızım oldu, emekli oldum. Bu sırada başta Yekta Keçeli gibi hiçbir zaman unutmayacağımız kayıplarımız oldu. Gidenler oldu gelenler oldu. Ama özellikle bu sene tam bir yaprak dökümü yaşıyoruz. Bakalım ya Anka Kuşu olacağız ya da tarihin tozlu yapraklarında bir tatlı renk.

Peki, Düşevi’nde ne gibi kurslar, eğitimler veriliyor. Biraz bahseder misiniz?

Öncelikle ana branşımız olan çocuk-gençlik drama, yetişkin tiyatro kurslarımız var. Bu kursları Murat Can Kibiroğlu, Cem Kaynar, Ferda Kaynar veriyor. Sonra sizinde üyesi olduğunuz Semrin Şahin önderliğinde “Tamer Baran Öykü Atölyesi “ grubumuz var. Bu grubumuza yazın bir deneme yaparak çocuk yazım atölyesini de ekledik ve çok güzel oldu. Ayrıca Elvira Şahin yönetiminde bale, modern dans kurslarımız var. Birde İlben Yalvaç Depe ile keman ve piyano enstrüman kurslarımız her yaş gurubunda hizmet veriyor. Şimdilerde de bir uzman klinik psikolog Utku Türkmeneri bir de uzman psikolojik danışman Buket Bayındır ile “Psiko Drama Atölyesi” deneyeceğiz.

Sahnede oynadığınız ilk oyun hangisiydi? “Sahne tozunu yutmak” deyimini yaşadığınız o anlara biraz dönersek neler söylemek istersiniz?

Amatör olarak ortaokulda 1985 yılında Göcekler Göğerince, profesyonel olarak 1998 yılında Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı.

Biliyorsunuz zaman zaman bazı tiyatro oyunları sahnelendiği haftalarda politik bulunarak yasaklandı. Tiyatro oyunlarının zor sahnelendiğine şahit oluyoruz. Bu tavır ve tutum karşısındaki fikrinizi merak ediyorum.

Ülkemizin içerisinde bulunduğu ve karabasan gibi bir türlü geçmek bilmeyen dönemde “tiyatro” kelimesinin bile anılmaması ve desteklenmemesi çok normal. Çünkü tiyatro iyiyi güzeli bazen de kötüyü ve çirkini anlatır. Her şeyden önce sizi düşünmeye iter, sosyalleştirir, paylaşımı öğretir. Robotlaşmış insanlara yaşama umudu verir, duygusunu değiştirir. Egemen güç neden bunu istesin ki? Çok saçma insanlar birbiri ile sohbet ederse, düşünmeye başlarsa, eleştirmeye, sorgulamaya da başlar. Niye istesinler ki bunu. Tam tersi bebek gibi kandırabilecekleri bir toplumdur özlemleri.

Son olarak, tekrar Düşevi Oyuncuları, Düşevi Sahne, Düşevi Sanat Merkezi ve Düşevi Cast yeni dönemde neler yapacak?

Düşevi Cast bu sene Ferda Hanım’ın Show TV’de Kuzey Yıldızı dizisine başlaması ile ilk hamlesini yaptı. Şimdi sıradaki anlaşmalar var. Düşevi Oyuncuları Cem Kaynar’ın yazdığı iki oyun ile sezona merhaba diyecek. Birisi İktidar hırsı ile tanrısallaştığını zanneden iki kaybetmiş liderin hikayesi oyunun adı VİCDAN, liderler ise sürpriz olsun. Diğeri ise Palyaço Joey adlı çocuk oyunu. Yeni açılacak 50 kişilik Düşevi Sahnede ise bu sezon birbirinden ilginç denemeler olacak. Şair ve yazarlardan oluşan bir serüven hazırlıklarından birincisi yazılmaya başladı. Ayrıca kadınların hazırladığı bir oyun, bir kabare oyunu, müzikli dinletiler, doğaçlama tiyatrolar olacak. Düşevi Sanat Merkezinde ise az önce saydığımız kurslar başlıyor. En iyi şekilde eğitim vermeye çalışacağız.