Covid-19 pandemisi sonrası sanatseverler de temkinli. KREKSA araştırma sonuçları pandemi bitmeden etkinliklere gitmem diyen insanların çoğunlukta olduğunu gösteriyor. Evde kalan yurttaşlar online etkinlikleri de takip etme eğiliminde. Akademisyen Funda Lena, “Devlet sanatçılara sahip çıkmak zorunda” diyor

Sanat ayağa kalkabilecek mi?

BURAK ABATAY

Akademisyen Funda Lena, KREKSA Kültür Araştırmaları kapsamında Covid-19 pandemisinin ardından kültür sanat ekonomisinin nasıl şekilleneceğine dair kapsamlı bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarını Lena’dan dinledik.

►KREKSA Kültür Araştırmaları bünyesinde Covid-19 salgın sürecinin gösteri sanatları alanı üzerine etkilerini ölçen bir araştırma gerçekleştirdiniz. Öncelikle araştırmanın çerçevesinden söz edebilir misiniz? Neyi ölçmek istediniz bu araştırmayla?

Ölçmek istediğim iki şey vardı. Birincisi, gösteri sanatlarının izleyicileri bundan sonra normalleşmeye başlasak bile acaba hemen eskisi gibi bu etkinliklere katılmaya gönüllü olacaklar mı; ikincisi, etkinlik mekânlarının kısa vadede en azından eski yoğunluğuyla açılması mümkün olmazsa bu etkinliklerin dijitale taşındığı yeni iş modellerine toplum nasıl yanıt verir? Bu çerçevede hazırladığım sorulardan oluşan anketi internet ortamında izleyicilerle paylaştım. Yüzde 72’si İstanbul’dan olmak üzere 570 kişi ankete katıldı. Anket katılımcılarının büyük çoğunluğu pandemi öncesinde düzenli olarak gösteri sanatları etkinliklerine katılan kişilerdi.

►Araştırmanın bulgularından bahseder misiniz? Gösteri sanatlarının izleyicileri normalleşme sürecinde bu etkinliklere katılmaya yeniden başlayacaklar mı?

Çok büyük bir çoğunluğun bu konuda temkinli olacağını söyleyebilirim. Ankete katılanların yüzde 44’ü, “pandemi artık sona erdi” dense dahi ancak bu açıklamanın üzerinden belli bir süre geçip yeni vakaların çıkmadığıa emin olduktan sonra bu tip etkinliklere yeniden gitmeye başlayacaklarını söylüyor. Yüzde 41 ise ancak ve ancak etkinlik mekânlarında virüs bulaşmasına karşı önlemler alındığına inanırlarsa (dezenfeksiyon yapılması, aralıklı oturma düzenine geçilmesi gibi) o mekâna gideceklerini belirtiyor. Herhangi bir korku duymadan kültür sanat ortamına geri dönecek olanlar ise yalnızca yüzde 15.

CANLI İZLENMELİ GÖRÜŞÜ HAKİM

►Gösteri sanatları alanına yönelik olarak dijital platformlarda yeni iş modelleri geliştirilmesiyle ilgili olarak ne söylüyor anket sonuçları?

Bu sektörün ekonomik olarak ayakta kalabilmesi için bu süreçte dijital üzerinden para kazanılabilecek bir ortam oluşması şart. Sanatçılar ve sektörün diğer çalışanları açısından bu paranın kazanılmasının birkaç yolu olabilir. Bunlardan biri direkt izleyicilerin belli bir ücret ödeyerek dijital içeriklere ulaşması, bir diğer yol eski ve yeni içeriklerin dijitalden gösterimi için merkezi ve yerel yönetimlerin kaynak aktarması, son olarak da özel sektördeki çeşitli kurumların bu içeriklere sponsor olması. Ben ankette ilk yolun çalışıp çalışmayacağını sorguladım. Yani anket katılımcılarına normalde canlı olarak izledikleri tiyatro, konser gibi etkinlikleri dijital platformlarda ücretli veya ücretsiz olarak izlemek konusunda ne düşündüklerini sordum. Katılımcıların önemli bir bölümü, yüzde 32’si, bu tip etkinliklerin yalnızca canlı izlenirse keyif verdiğini, bu nedenle bu etkinliklerin dijitale taşınmasının anlamsız olacağını belirttiler. Katılımcıların yüzde 43’ü, sadece salgın süresince (bu süreçte canlı etkinlikler olamayacağı için) bu etkinlikleri dijitalde izleyebileceklerini söyledi ve bu yüzde 43’lük dilimin sadece yarısı bunun karşılığında para ödemeyi düşünebileceğini beyan etti.

Geri kalan yüzde 25, salgın süresince de sonrasında da bu etkinlikleri dijitalde izlemeye sıcak baktığını bildirdi ve yine bunların da yalnızca yarısı para ödemeye gönüllü.

►Bu sonuçlar yeni iş modelleriyle ilgili bize ne anlatıyor?

Bu sonuçlara göre dijital içeriklere belli bir ücret ödemeye hazır olma durumunun çok yaygın olmadığını söyleyebiliriz. Özellikle de şu an dijitaldeki içerikler arasında bu kadar rekabet varken. Hepimizin bildiği üzere dünyadaki ve Türkiye’deki çok tanınmış kültür kurumları çok sayıda eski içeriğini ücretsiz olarak sunuyor. İzleyicilerin büyük kesimi de haliyle bu popüler içeriklere yönelecektir öncelikle. Bu durumda ücretli içerik satmaya ya da kiralamaya çalışmak çok tatminkar ekonomik sonuçlar doğurmayacaktır. Ancak izleyicilerde kültür sanat sektörünün devamlılığı için bu alana destek olmak gerektiği fikri yaygınlaştırılabilirse, bir dayanışma ruhuyla ücretli etkinlik katılımı belli bir düzeyde gerçekleşebilir.

NE YAPILMALI?

►Gösteri sanatları sektörünün ayakta kalabilmesi için kamu kurumlarına da bazı görevler düşüyor öyleyse. Merkezi ve yerel yönetimler neler yapmalı bu konuda?

Öncelikle devlet desteğinin kesinlikle elzem olduğunun bir kez daha altını çizmek gerek. Çeşitli kültür sektörleri bu bağlamda açık taleplerini yayınladılar, yayınlamaya devam ediyorlar. Şu an devletin tüm kurumlar için açıkladığı birtakım destekler var, KGF kaynaklı kredi kullanımı, kısa çalışma ödeneğine başvurulması, vergilerin vb. ödemelerin ertelenmesi gibi. Bir kere bu erteleme olayı pek yeterli bir önlem değil gösteri sanatları alanı açısından çünkü zaten ödeme dönemi gelince o dönemin kendi finansal yükleri olacak. Bu sanat kurumları zaten normal şartlarda ekonomik olarak zor dönen işletmeler, bu yükü kaldırmaları zor. Bu nedenle vergilerin ve primlerin ertelenmesi değil pandemi dönemi boyunca tamamen silinmesi uygun olacaktır. Bunun yanı sıra üzerinde durulması gereken konulardan biri de şu; devlet destekleri sadece kurumlara yönelik, oysa kültür sanat alanında kendi namına çalışan çok sayıda bağımsız sanatçı, yazar, çizer, editör, müzisyen, oyuncu, yöntmen vs. mevcut. Bu alanın doğası bu. Kesinlikle ve kesinlikle bu sektörlerin bağımsız emekçilerine yönelik de destekler geliştirilmeli. Dünyanın birçok ülkesinde böyle destekler açıklandı.

Belediyelerin de normal şartlarda kültürel etkinliklere ayırdıkları belli bütçeleri var. Bu bütçeler (kültürel sektörlerin tüm emekçilerini kapsayacak şekilde) eski ve yeni dijital içerikler karşılığında kültür sanat alanında kullanılmaya devam edilmeli. Örneğin belediyeler rahatlıkla dijital festivaller organize edebilir, çok sayıda sanatçı ve kültür emekçisinin faydalanabileceği modeller üretebilirler.