Sanat eğitiminden, Gençlik Senfoni Orkestrasına
Kadir İNCESU
Ataşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Ataşehir Belediyesi Uluslararası Klasik Müzik Festivali, “Halkın kültür ve sanat hakkının karşılanması kamusal bir zorunluluktur” düşüncesinden hareketle Ataşehir Belediyesi Gençlik ve Senfoni Orkestrası’nın konseriyle başladı.
Ataşehir Belediyesi Sanat Eğitimini Mahallenize Getiriyoruz Projesi kapsamında, Ataşehir’de müzik eğitimi alan yetenekli çocukların kültürel ve sanatsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan Ataşehir Belediyesi Gençlik Senfoni Orkestrası şef Baran Aytaç yönetimindeki orkestra başarılı performansıyla beğeni topladı.
Ataşehir Belediyesi Gençlik ve Senfoni Orkestrası’nın konseri sonrası Kültür ve sosyal İşler Müdürü T. Volkan Aslan, orkestra şefi Baran’a Aytaç’a çiçek takdim etti.
Aslan yaptığı açıklamada festivali dördüncü kez düzenlemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Sanat eğitimlerimizde yetişen gençlerimizin orkestramızdaki başarıları bizim için çok anlamlı” ifadelerini kullandı.
GELECEĞİN YILDIZLARI
Konser sonrası Ataşehir Belediyesi Gençlik Senfoni Orkestrası’nın üç genç üyesi Sude Meriç, Taha Asım Şenol ve Kaya Ercan ile konuştuk.
Dört yıldır keman çalan Sude Meriç (11) iki yıldır Ataşehir Belediyesi Gençlik Senfoni Orkestrası’nın bir üyesi. Sude sahneye çıktığında çok heyecanlandığını ilk notayı çalmaya başladığında ise heyecanın yerini bir mutluluğun aldığını belirtiyor. İleride konservatuvara gitmeyi düşünen Sude, Beethoven, Mozart ve Bach’ı çok seviyor.
Taha Asım Şenol (13) ise 5 yıldır keman çalıyor. Kendisi gibi keman çalan babasının kemanına sahip olan ve ona gözü gibi bakan Taha gelecekte hangi işi yaparsa yapsın hayatında mutlaka müziğin olacağını söylüyor.
Kaya Ercan (9) da çello ve piyano çalıyor. Annesinin desteğiyle önce piyano sonrasında da çello çalmaya başlayan Kaya müziğin kendisi için anlamını şöyle anlatıyor: “Piyano ve çello çaldığımda melodiye göre hüzün, neşe, mutluluk ve pek çok duyguyu bir arada yaşıyorum. Kısaca duygular bütünü… Müzik her duyguyu içeriyor, yaşatıyor. Bir şey çaldığımda dünya ile iletişimim kesiliyor. Dünyaya dışından değil içinden bakıyorsun. Notaları kendi hissettiklerinle yorumlamak olağanüstü güzel bir duygu… Hayalim mimar veya müzisyen olmak… Mimar olursam, müzik hobi olarak hayatımda olacak…”
