Ege Çevre Platformu, ‘çevreye zarar veren bir şirket’in 18. Uluslararası Turistik Eşme Kilim, Kültür ve Sanat Festivali’nin sponsoru olmasını...

Ege Çevre Platformu, ‘çevreye zarar veren bir şirket’in 18. Uluslararası Turistik Eşme Kilim, Kültür ve Sanat Festivali’nin sponsoru olmasını protesto etti. Festivale katılan sanatçıları uyardı...

ŞULE YILDIRIM

Ege Çevre Platformu, Uşak 18. Uluslararası Turistik Eşme Kilim, Kültür ve Sanat Festivali’nin sponsorlarından birinin Eşme Kışladağ’daki altın madeninin işletmecisi olduğu için protesto etti.
Basın açıklamalarında 24-26 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen ve Züleyha, Zara, Bengü gibi sanatçılarla ve şiirleriyle Ataol Behramoğlu’nun da katılacağı festivalle ilgili, “Kışladağ ve civarını 2006 yılından beri kirleten, toprağımızı ağır metallerle zehirleyen vahşi siyanürlü altın madenciliğinin sahibi Tüprag şirketi bu festivalin sponsorları arasındadır” denildi.

LİVANELİ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Ayrıca, geçen yılki festivalde Zülfü Livaneli’nin CHP’li belediye başkanı Ahmet Yıldırım’a “Ben doğayı ve insanımızı kirleten bir şirketin sponsorluk yaptığı etkinliğe katılamam” dediği ve bunun üzerine Tüprag’ın sponsorluktan çıkarıldığı da hatırlatıldı.  Platform bu seneki sanatçılardan da aynı duyarlılığı göstermelerini istedi.

ZEHİRLENMENİN GERÇEK NEDENİ
Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Ertuğrul Barka BirGün’e, “Kışladağ Altın Madeni nedeniyle 2006 yılı haziran ayında 1.500-2.000 kişi siyanürden zehirlendi.  İnsanların neden zehirlendiğinin gerçek nedenini hiçbir zaman açıklamadılar. Devlet şu anda o insanların sağlık durumunu izlemiyor. Madenlerden önce ve sonra bir sağlık taraması yapılıp 20 yılda nereye gelindiği hakkında kıyaslama yapacak veri yok. Bu çalışmalar yapılmıyor. Eşme’de çarpık çurpuk koyunlar kuzular doğuyor, hayvanlar düşük yapıyor. Doğada bir tane tilki kalmadı, fareler çoğaldı. Ekinlerin kökünü yiyiyorlar, ekin olmuyor. Yaban hayatı bitti; köylüler önceleri hayvanların ölülerini görüyordu şimdi hiç hayvan yok. Eşme’de yığın liçi kullanıyorlar. Köylüler dereye zaman zaman ‘atık salıyorlar’ diyor. Siz oraya gittiğinizde jandarma yolunuzu kesiyor. Özel güvenlikleri geliyor. Köylüleri sindirmişler” açıklamasını yaptı.

DAVALAR SÜRÜYOR
Avukat Ali Arif Cangı: “Şu anda Tüprag’la ilgili Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun uygun olup olmadığı kesinleşmiş değil. Dava Danıştay’da temyiz aşamasındadır. Aynı şekilde Eşme’deki 2006’daki zehirlenmelerle ilgili dava da sonuçlanmış değil” dedi.

...

Koza Altın AŞ: Atık yönetimimiz AB’ye örnek

Koza Altın İşletmeleri AŞ, Gümüşhane’ye bağlı Dibekli Köyü Karakaya Mahallesi’nde çiftçilerin suyunu siyanürle kirlettiği iddiasını reddetti.
Gümüşhane’yle ilgili dün BirGün’de yer verdiğimiz haberde, Dibekli Köyü Karakaya Mahallesi’nde yaşayan çiftçilerin maden faaliyetleri yüzünden zehirlendikleri iddialarına yer vermiştik. Köylüler, kullandıkları su yüzünden çeşitli rahatsızlıklar yaşadıklarını ileri sürmüştü.
Haberimiz üzerine Koza Altın AŞ gazetemize konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Gümüşhane’nin Dibekli Köyü’ne bağlı Karakaya Mahallesi’nde yaşayan ailenin, ürünlerini sulamak amaçlı su aldıkları Godil Deresi ile Mastra İşletmesi’nin hiçbir alakası ve bağlantısı yoktur. Gümüşhane İşletmesi’nin Godil Deresi dahil hiçbir dereye ya da çevreye deşarjı söz konusu değildir” denilerek Koza Altın İşletmeleri’nin, tüm işletmelerinde altın madenciliği için öngörülen teknoloji düzeyinin en yükseğini uyguladığı iddia edildi. Şirket atık yönetimlerinin AB’ye örnek olduğunu dile getirdi.