HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partilerine yönelik kapatma davasına Newroz'da meydanlara çıkan milyonların yanıt verdiğini belirterek "Davayı hukuken tartışacak bir durum yok, tamamen siyasidir," dedi. Sancar, kapatma davasının ardından yapacaklarını ise "Bütün demokrasi güçleriyle istişare edeceğiz ve varacağımız sonucu da kurullarımızda karara bağlayıp halkımızla paylaşacağız," sözleriyle anlattı.

Sancar: HDP'yi kapatma davası siyasi bir intikamdır

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu.

Newroz kutlamalarına dikkat çeken Sancar, ''Her türlü baskı, sindirme ve tehdit politikaları karşısında halkımız asla boyun eğmeyeceğini bütün dünyaya açık bir şekilde gösterdi. Halkımızın iradesi bize emanettir, bu iradeyi koruyacağız," dedi.

Sancar, "Milyonlar kapatma girişimlerine, vekilliklerin düşürülmesine, kumpaslara, kayyım gaspına ‘Beni çiğneyemezsiniz’ diyerek meydanlardan haykırmıştır. Yanlış hesap halktan döner. HDP'yi kapatma davası siyasi bir intikamdır. Kapatma davası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı binasında değil, bizzat Saray'da hazırlanmıştır," ifadelerini kullandı.

Sancar, AYM raportörüne ise "İlk incelemeyi yapan hukukçu, raportör arkadaşımıza sesleniyorum: Reddet bu iddianameyi, ortak olma. ‘Bu iddianame kabul edilemez’ diye karar ver ve tarihe aydınlık sayfalarda geç. Biz vicdanlı insanlara seslenmeye devam edeceğiz," diye seslendi.

Sancar, "En genç Newroz'u yaşadık. Yolumuza sizlerden aldığımız güçle devam edeceğiz. Sevgili kadın yoldaşlarımız, Newroz alanlarının en güçlü sesi, iradesi ve rengi şüphesiz siz kadınlar oldunuz. Kadınların gücünü, kararlılığını ve cesaretini bir kez daha ortaya koydunuz. Güçlü meydan okuyuşunuz bu ülkenin kadın düşmanı ceberrut ülkenin tekelinden mutlaka çıkarılacağının müjdesini verdiniz. Ne mutlu sizlere. Mücadelenizin önünde saygıyla eğiliyorum. Barış; ekmek, su ve hava kadar bu toprakların kadim haklarının yaşamsal ihtiyacıdır. 2021 Nevruz’u yaşadığımız tarihsel büyük acıların son bulması için barışın aciliyetini ortaya koymuştur. Halkımız barış konusunda kararlı ve ısrarlıdır," diyerek devam etti.

Sancar açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Tüm demokrasi güçlerinin, parlamentonun Newroz'da verilen barış mesajlarını dikkat değerlendirmeli.

Bu ülkede demokratik siyaset yürütmek de bu bedeli göze almadan mümkün değil. Cesaret ve kararlılık gerektir. Demokratik siyasetteki ısrarımızı sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu yoldan dönüş yoktur. Bize açılan kapatma davası yargı süsü verilmiş siyasi bir intikam davasından başka bir şey değildir. Hukukla tartışılan bir tarafı yoktur.

Kapatma davasının savcısı iktidarın başıdır, dava bizzat Saray’da hazırlanmıştır.

HDP, kurulduğu günden beri fiili olarak kapatılmak amacıyla zulmü uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu iktidar yalanlarla toplumun hafızasını bastırmak istiyor. O nedenle örneklerin bir kısmını yeniden hatırlamak gerekiyor. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, pek çok milletvekili arkadaşımız, binlerce yöneticimiz, üyemiz, belediye eş başkanımız tutuklandı. Hâlâ siyasi rehine olarak cezaevinde bulunuyorlar.

Vekillikler düşürüldü, halkımızın binbir emekle kazandığı belediyeler gasp edildi, medyada bize karşı akılalmaz bir ambargo uygulandı, nefret söylemi kullandı, iftira yürütüldü. Ne oldu peki? Her saldırı dalgasından daha çok büyüyerek, demokratik olmayan seçim yarışlarından bile yüzümüzün akıyla çıktık.

HDP bir bina mıdır sadece, dükkân mıdır, ne sanıyorsunuz siz? HDP meydanlardaki milyonlardır. HDP’yi kapatamazsınız. Karanlık bir yola girdiniz, ülkeyi uçuruma sürüklüyorsunuz.

"DEMOKRATİK SİYASETTE ISRAR EDECEĞİZ"

Sizi durduracağız, kaybedeceksiniz. Bu dava iktidarın tükendiğinin de itirafıdır.

İddianame, iktidarın bildirisinden öte bir anlam taşımıyor. HDP fikriyatı nerede varsa -toprağın altında, üstünde, havada, suda- ondan korkuyorsunuz. Korkmakta da haklısınız. Çünkü HDP’nin size nasıl kaybettireceğini iyi biliyorsunuz. ddianamede diyorlar ki, “HDP milli meselelerde devletin yanında durmamıştır”. Faşizan zihniyetin açık itirafı... Savaş politikalarıyla halkı kana, yoksulluğa mahkum etmenize elbette itiraz edeceğiz. Onay vermiyoruz ve bunun şerefini taşıyoruz.

Neye mal olursa olsun demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Meydanı bu karanlığa ve faşizm iklimine bırakmayacağız. Onlar HDP’yi siyaset dışına itebileceklerini sanmaya devam etsinler. Biz siyasetin merkezine, ülke yönetimine yürüyüşümüzü güçlü adımlarla sürdüreceğiz."