Seçimlere doğru giderken Öğrenci Kolektifleri’nin seçimlere dair tutumunu, beklentilerini, kimi destekleyip desteklemeyeceklerini İstanbul üyesi ve yöneticisi Neval Kösedağ ile konuştuk.

SERBAY MANSUROĞLU

Burhan Kuzu’dan Ali Ağaoğlu’na kadar pek çok yumurtalı eylemle medyada kendinden sık bahsettiren gençlik örgütlü Öğrenci Kolektifleri. Seçimlere doğru giderken Öğrenci Kolektifleri’nin seçimlere dair tutumunu, beklentilerini, kimi destekleyip desteklemeyeceklerini İstanbul üyesi ve yöneticisi Neval Kösedağ ile konuştuk.

»Bugün için düzen içi muhalefet yürüten ve taleplerini bu alanda ören gençlik örgütleriyle birlikte, düzen ve iktidar karşıtı muhalefet yürüten gençlik örgütleri var. Siz de bunlardan birisi durumundasınız. Öğrenci Kolektifleri olarak seçimlere doğru nasıl çalışma içindesiniz?
Ülkemizde 12 Haziran seçimlerine neredeyse bir ay kadar kısa bir zaman kaldı. Herkesin gözü kulağı seçimlerde olduğu bir dönemde gençlik mücadelesinin de seçimler karşısında nasıl bir tutum alacağı önemli. Siyasi partilere bağlı gençlik örgütleri açısından seçim tavrı bellidir. Örneğin TKP’li Öğrenciler, EMEK Gençliği gibi örgütler bağlı oldukları siyasi partinin seçim çalışmasını yürütmektedirler. Bağımsız öğrenci hareketi olan Öğrenci Kolektifleri açısından ise durum biraz farklıdır. Üniversitelerimizde neo-liberalizme, gericiliğe ve faşizme karşı mücadele eden ve eşit özgür demokratik bir ülke hayali olan bir topluluk olarak seçim sürecinde bu politik çizgiyi güçlendirecek ve bu hayali gerçek kılmaya dönük hareket etmektedir. Bu yüzden Öğrenci Kolektifleri olarak iktidar karşısında yürüttüğümüz etkin siyasal mücadeleyi seçim sürecinin politik ortamından faydalanarak, mücadelemizin ilerletilmesi için kullanacağız.
Bu seçimlerde iki kritik husus vardır. Birincisi ırkçı, faşist, gerici, neoliberal AKP iktidarının geriletilmesidir. Ama bunun tek yolu tek alternatifi sokaktır. Sandıkta AKP’nin geriletilmesi hayaldir.
İkincisi ise popülist söylemlerle gençliği kendinde saflaştırmaya çalışan CHP’nin gerçek yüzünün teşhiri ve sol bir alternatif olmadığının anlatılması da  önemli bir görevdir.
»Öğrenci Kolektifleri’nin iktidar karşıtlığı nereden kaynaklanıyor?
Ülkemiz de 8,5 yıldır AKP iktidarının icraatlarıyla karşı karşıyayız. Yaşanan bu 8,5 yıllık süreç neoliberal politikaların hızla hayata geçtiği, yoksulluğun, işsizliğin, güvencesizliğin arttığı, haklarımızın bir bir elimizden alındığı, doğanın kar hırsıyla talan edildiği bir süreç olarak yaşanmıştır. Gericilik toplumun her alanına virüs gibi yayılmaya başlamış, üniversiteleri de arka bahçesi yapmak için AKP elinden geleni yapmıştır. Bunun karşısında sokağa çıkan üniversitelileri ise baskı altına almaya çalışmıştır.
Basılmayan kitapları toplatan, gazetecileri tutuklayan, insanlık anıtına ucube deyip yıkan, internet yasaklarının mimarı da faşist AKP iktidarıdır. Sonuç olarak 8,5 yıl boyunca Türkiye halklarına kan kusturan AKP iktidarının geriletilmesi ve kovulması gerekmektedir.

»CHP olsa talepleriniz karşılanır mı?
Hayır. Karşılanmaz. Üniversitelilerin sadece birkaç popüler talebini (harçların kaldırılması, YÖK’ün kaldırılması) ağzına alıp, üniversitelilerden oy isteyen CHP’de gençlik için bir umut değildir. CHP üniversitelilerin bütün taleplerini karşılayabilecek midir? Eğitim tamamen parasız olacak mı? Ya da güvencesiz, taşeron çalışmayı yasaklayabilecek mi? CHP’nin aday listeleri gerçekleri kulağımıza fısıldamaktadır. Aday listelerinde patronların, merkez sağın güzide temsilcilerinin yer aldığı sanayi kenti Bursa da bir tane memur, bir tane işçi aday yer almamaktadır. CHP’de liberal sosyal demokrat bir partidir. Bu nedenle CHP halkın iktidarını da kuramaz, gençliği de temsil edemez. Ancak CHP bir şeye işaret etmektedir. Kolektiflerin geçtiğimiz dönem boyunca sokakta yürüttüğü mücadelesi üniversite taleplerinin popülizm düzeyinde de olsa seçim vaadi olmasını sağlamıştır. Bu durum Öğrenci Kolektiflerinin politik başarısıdır. İşte bu taleplerin ilerletilmesi meşruluğunun geniş kitlelere yayılması ve bu sürecin derinleştirilmesi için seçim sürecinde de aynı çizgiyi sürdürmeye devam edeceğiz.

»Seçimler için Öğrenci Kolektifleri nasıl bir tavır ya da pozisyon alacak?
BDP’nin oluşturduğu grubun bağımsız adayları söz konusu. Öğrenci Kolektifleri olarak bağımsız adayların kimlikleri, geçmişi tutarlılığına göre her yerel tartışıp bazı adaylara dayanışma hedefiyle oy verilebilir. Örneğin 68 gençlik mücadelesi önderlerinden olan ve bu sene katıldığı her programda üniversitelilerin yanında yer alan Ertuğrul Kürkçü ya da üniversitelilerin, emekçilerin her eylemine katılan Sebahat Tuncel gibi isimlere destek verilebilir. Tabii bu duruma da yerel birimler kendisi karar verecektir.

»Öğrenci Kolektifleri seçim döneminde de bol yumurtalı eylemlerine devam edecek mi?
Sandıkta bizden oy isteyenler bizim mecliste temsil edilmemizi bile istemiyorlar. Üniversitelilerin önüne konulan sandık alternatifi seçilme yaşının 25 olması sebebiyle ortadan kalkmaktadır. Doğalında bizim taleplerimizi ve düşüncelerimizi Meclis’e taşıyacak bizden bir arkadaşımızın Meclis’e girmesi mümkün değildir. Birçok siyasi parti gençliğin enerjisini sandığa kilitleyerek çalmak istemektedir. Oysa haklarımız için 4 yılda bir sandığa giderek oy kullanmamız yeterli değildir. Bunun için tek yol haklarımızı sokakta mücadele ederek kazanmaktır. Bunun en güzel örneğini metrobüse zam olduğunda turnikeden atlarken, attığımız yumurtalarda gösterdik. Kendisi küçük ancak etkisi büyük olan yumurta eylemleri AKP’nin yenilebileceğini, geriletilebileceğini tüm yoksulların görmesini sağlamıştır. Yumurtalarımızla hazır bekliyoruz. Üniversite daha fazla sokağa çıkıp yumurtalarıyla AKP’lileri kovmaya devam edecektir. AKP tek başına iktidar olsa da üniversitelilerin ve yoksul halkın baş belası AKP iktidarından kurtulmak için üniversite gücünü göstermeye, mücadele etmeye devam edecektir.