Google Play Store
App Store

11 yıldır Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan engelli personel Ercan, usulsüz işleme itiraz ettiği için fiziksel şiddete maruz kaldığını iddia etti. Ercan, Urfa’dan Ankara’ya başlattığı yürüyüşün 13’üncü gününde başkente ulaştı. Ercan, “Tek amacım işçinin ezilmemesi” dedi.

Şanlıurfa Belediyesi’nin engelli personeli, mobbinge karşı başlattığı yürüyüşte Ankara’ya ulaştı

Atahan Okay UĞUR

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken uğradığı fiziksel şiddet ve mobbingler nedeniyle eyleme başlayan Ahmet Emrah Ercan, Urfa’dan Ankara’ya başlattığı yürüyüşünde Ankara’ya ulaştı. Yıllık iznini yürüyüş eylemine ayıran ve 11 yıldır Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nde Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığı’na bağlı çalışan Ercan, son olarak 12 adet Meclis yönerge kararını tek yönergeye indirmesi istenince usulsüz işleme karşı çıktı. Bunun üzerine savunması istenerek hakkında işlem başlatılmak istenen Ercan, daha sonra fiziksel saldırıya uğradığını anlattı.

Ercan yaşadıklarını, “11 yıldır Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinde kamu personeli olarak çalışıyorum. Çalıştığım yerde 2024 seçimlerinden sonra, çoğu belediye gibi amirler ve daire başkanları değişti. Amirlerin değişmesinin ardından usulsüz tutanağa itiraz ettiğim için bana cephe aldılar. Son olarak ocak ayında Şube Müdürü  Ahmet Yavuz tarafından 11-12 tane meclis yönerge kararını bir tanenin içine sığdırmam istendi. Ben de bunun mümkün olmadığını, bir örnek verirlerse ona göre yapabileceğimi söyledim. Bana ‘Savunmanı ver’ dediler. Ben de savunmamın gerekçesini sordum, bana ‘Çalışmadığın için’ denildi. Bunlar kendileri gibi düşünmeyenlere böyle bahane bularak zor duruma düşürüyorlar ve kötülüyorlar” diyerek anlattı.

Daha sonra müdürün, kendisine masasındaki kahve fincanı ve zımbayı fırlattığını anlatan Ercan, “Tabii ben şube müdürünün amaçlarını bildiğim için bu gerilimde kesinlikle elimi kaldırmadım. Arkadaşlarım araya girdi. Ben de kalp kapağımda protez olduğu ve engelli olduğum için hiçbir şey yapmadım. Hastaneye gidip rapor alacakken beni durdurdular. Hatta kısmi 1-2 tane başkanvekili tehdit etti ‘Yaparsan olacaklardan sen sorumlusun’ şeklinde. Ben de ‘O zaman soruşturma başlatılsın, gerekenler yapılsın’ dedim. Beni bu olaydan sonra daha çok mimlediler. Baktım bana kimseden bir fayda yok, ben de tek başıma Ankara’ya yürümeye karar verdim” dedi.

BELEDİYE BAŞKANI ‘İSTERSEN AMERİKA’YA GİT’ DEDİ

Dün 13’üncü gününü geride bırakan yürüme eyleminin 4’üncü gününde Öz-Belediye-İş sendikasının kendisi Belediye Başkanı Kasım Gülpınar ile görüşmeye teşvik ettiğini söyleyen Ercan, “Gittim başkanla görüştüm, 6-7 dakika sürdü. Ben hiçbir şekilde konuşamadım. Gülpınar beni tehdit etti, masaya vurarak “Olacaklardan sen sorumlusun, kime gidersen git. İstersen Amerika’ya git” diye bağırdı. Ben de eylemime kaldığım yerden devam ettim. Ben sürekli engelli olduğum için benim 1 yıl sonra emekliliğim geliyor. Yani benim amacım geride kalan 8-9 bin tane ekmekleri hatırına susmuş belediyesi personelinin hakkıdır. Herkes susmuş” dedi.

Ercan, mücadelesine Ankara’da devam edeceğini söyledi, daha önce Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ile CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç ile görüşebildiğini ifade etti. Ercan konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Umarım Ankara’da birkaç milletvekili ile görüşme fırsatım olur. Otobüsle 8 saatlik yolu kalp kapakçığımda problem varken 13 gündür bu yolu yürüyorum. 3 safhada hastaneye gittim. Tek amacım işçinin ezilmemesi. En azından ben 1 yıl sonra demiş olacağım ki ‘Ben bu insanlar için mücadele ettim.”

MECLİS GÜNDEMİNE DE TAŞINDI

EMEP  Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, önceki gün Ercan’ın durumuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’te soru önergesi verdi. ILO 190 sayılı sözleşmeyi hatırlatan Karaca, önergede Işıkhan’a şu soruları yöneltti: “Fiziksel şiddet gibi çok ciddi bir olayı gündeme getiren ve delilleri olduğunu belirten Ahmet Emrah Ercan’ın iddialarının araştırılmasına ilişkin bir girişiminiz olmuş mudur? Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinde daha önce benzer şekilde şiddet, mobbing ya da taciz vakaları yaşanmış mıdır? Her sektörde işyerinde şiddete uğrayan çok sayıda emekçi olmasına karşın çalışma hayatında şiddet ve tacizi önlemeye dönük ILO 190 Sayılı sözleşmenin imzalanmamasındaki sebep nedir? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamu kurumlarında mobbinge ilişkin yayınladığı genelge üzerinden henüz 1 ay geçmeden yaşanan bu olaya ilişkin Bakanlığınız ne tür adımlar atacaktır?”