Kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen, internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri, usul tartışması ile başladı. CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, “Sansür Yasası’nın” TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında, kanun teklifini; “Savaş ve barış hukuku açısından, savaş hükümlerinin barış düzenine uygulanması nedeniyle bir anayasaya aykırılık söz konusudur” sözleri ile değerlendirdi.

Sansür Yasası görüşmeleri başladı: Anayasaya aykırılığı açık ve seçiktir

Kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen, internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri, usul tartışması ile başladı.

AKP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, teklifin Anaysa Mahkemesi kararları dikkate alınarak hazırlandığını belirtti.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu ise şunları söyledi:

“Anayasa’ya aykırılık konusunda esasen İçtüzük Madde 38, tetkik ve gerekçe yükümlülüğünü öngörmektedir. İlk önce tetkik edilecek ve gerekçe ortaya konulacak. Burada tetkik etmek yazılı bir işlemdir, bu yapılmamıştır. Biz anayasa ya aykırılık gerekçelerini ilk komisyonda ve ikinci komisyonda teker teker ortaya koyduk. Ama çoğunluk vekilleri sadece el kaldırdılar. ‘Anayasa’ya aykırı değildir’ diye. Oysa burada gerekçe yükümlülüğü de bulunmaktadır.

Bu çerçevede yoruma bağlı, Anayasa maddelerine aykırılık değil; aynı zamanda, savaş ve barış hukuku açısından, savaş hükümlerinin barış düzenine uygulanması nedeniyle bir anayasaya aykırılık söz konusudur. Bu açıktır. Evet birçok maddeye aykırılık söz konusudur.

Anayasa Mahkemesi kararları gereği düzenleme yapma bakımından da Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının gerekleri karşılanmadığı için de aykırılık söz konusudur. Pilot kararlar bulunduğu halde, onlar hiç dikkate alınmadığı için aykırılık söz konusudur.

Ama basın kartının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın takdirine verilmesi, parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme sisteminde tamamen basın özgürlüğü açısından, madde 28 ve Anayasa madde 26’ya aykırılık oluşturan bir durumdur.”

Kaboğlu, teklifin hapis cezası öngören 29. maddesi ile ilgili olarak da şunları söyledi:

“Teklif sahiplerinin de belirttiği gibi, her iki komisyonda; Türk Ceza Kanunu’nun ‘savaşta yalan haber yayma’ maddesi olan 323. Maddesinin buraya aktarılmasıdır. Bu madde, Anayasa Madde 15 gereği, olağan hukuk düzeninde, barış hukukunda mümkün değildir. Çünkü hak ve özgürlüklere, olağan düzende 13’üncü madde uygulanır. Oysa, 15’inci madde yalnızca olağanüstü hal ve savaş düzeninde uygulanır. Şu anda Anayasa askıdadır. Bunu defalarca dile getirdik. Anayasa’ya aykırılığı açık ve seçiktir. Ve madde çok tehlikelidir.”

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, teklifin Anayasa’ya aykırı olmadığını bildirerek, teklifin geneli üzerinde görüşmeleri başlattı.

TUNCAY ÖZKAN: BİR KARANLIK YARATIYORSUNUZ, İÇİNE GAZETECİ DİYE CANAVAR KOYUYORSUNUZ

CHP Medya ve İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, “Sansür Yasası’nın” TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında; “Bu gazeteci dediğiniz yaratık, canavar olmuş. Bir karanlık yaratıyorsunuz, içine gazeteci diye bir canavar koyuyorsunuz. O canavar değil ama o karanlık sizi yutar. Yapmayın bunu... Özgürlük mücadele ile geliyor. Arkadaşlar elinizdeki gücü oligarşiye teslim etmeyin, bürokratik oligarşiye. İletişim Başkanlığı’na, Basın İlan Kurumu’na vermeyin” dedi.

Özkan, şunları söyledi:

"Şimdi siz bu yasa ile MİT’e, buraya bir MİT mensubu girse, 600 tane milletvekilini katletse onun haberini yapamama yetkisi veriyorsunuz. Neden, neden böyle bir yetki? Dünyanın hangi ülkesinde var bu yetki? Niye bir MİT mensubuna bu yetkiyi veriyorsunuz? Böyle bir şey olur mu? Bunun karşılığında siz ne alacaksınız, ne vereceksiniz? Girdi içeriye, hepimizi öldürdü gitti. Haber yapamazsınız. Bu yasa çıktığı andan itibaren. Neden? Neden sorusunu soruyorum.

29’uncu madde şu maddelerin birleşiminde oluşuyor. Gazeteciye diyeceksiniz ki, 125 hakaret, halk arasında korku ve panik 213, suç işlemeye tahrik 214, suç ve suçluyu övme 215, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama 216, kanunlara uymamaya tahrik 217, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma 217-a. Kataloğa sokacağız. Bununla suçladığımız kişiyi cezaevinde hep tutuklu yargılayacağız. Cumhurbaşkanına hakaret, 299. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama 300. Türk milletini, devletini ve organlarını aşağılama 301. Silahlı örgüt 314. Halkı askerlikten soğutma 318. Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesi 2. ve 4. Fıkrası... Yalçın Küçük’ün kulaklarını çınlatayım. Hocam böyle durumlarda derdi ki cezaevinde bize. ‘Kardeş ne anlattın sen, ölmüşüz de haberimiz yok’ derdi. ‘Bu ne hal’ derdi ya. Vah, vah, vah. Ne yapmış adam ya, ne büyük suç işlemiş ya, Allah Allah. Bu gazeteci dediğiniz yaratık, canavar olmuş. Bir karanlık yaratıyorsunuz, içine gazeteci diye bir canavar koyuyorsunuz. O canavar değil ama o karanlık sizi yutar. Yapmayın bunu."

"SANSÜR YASASI" NE İÇERİYOR?

“Sansür yasası” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde hapis cezaları da öngörülüyor. Teklifle "Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan" kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alınacak. Teklifle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınacak. Basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığı’na yapılacak ve basın kartı resmi nitelikte kimlik belgesi olarak kabul edilecek.