TBMM’nin ilk gündemi olarak Genel Kurul’a gelecek olan ‘Sansür Yasası’na karşı basın meslek örgütleri 6 kentte sokağa çıktı. Yapılan açıklamalarda, daha fazla sansür getirecek yasanın geri çekilmesi istendi.

Sansür Yasası’nı derhal geri çekin
TBMM önünde bir araya gelen gazeteciler, açıklama yapılmasına izin verilmeyince hazırlanan dilekçeleri siyasi partilere sundu.

Kayhan AYHAN

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu mesaiye başladı. Meclis’in ilk gündemi “dezenformasyonla mücadele yasası” olarak bilinen ve kamuoyunda "sansür yasası" olarak adlandırılan kanun teklifi olacak. Bu düzenlemeyle haber siteleri ‘süreli yayın’ tanımı kapsamına alınıp Basın Kanunu’na tabi tutulacak. Haber siteleri için de ‘tekzip’ süreci uygulamasına başlanacak. Bugüne kadar erişim engeli veya içerik çıkarma kararlarıyla karşı karşıya kalan siteler, artık tekzip yazılarını da değiştirmeden yayımlamak zorunda kalacak. "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" adıyla yeni bir suç tanımlanacak. Teklifteki ifadeyle "halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kişi" bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek. Whatsapp, Signal gibi yoğun kullanılan anlık mesajlaşma uygulamaları için Türkiye’de şirket kurarak Türk hukukuna tabi olunması istenecek. Sosyal ağ sağlayıcı, "kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması" halinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşacak.

ORTAK AÇIKLAMA

Basın-meslek örgütleri yaptıkları ortak açıklamayla bugün Meclis gündemine gelmesi beklenen sansür düzenlemesinin geri çekilmesini istedi. Başından itibaren teklifin yeni bir sansür dalgasına neden olacağı yönünde eleştirileri olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), DİSK Basın İş, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yayıncılar Birliği bugün bir kez daha itirazlarını dile getirdi.

TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda ilk sözü alan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, "Bu yasa ile Basın İlan Kurumu (BİK) sosyal medyanın da denetim kurumu haline gelecek, iktidarın istediği gibi haber yapmayan internet siteleri kapanacak. Oysa şu bir gerçek ki dezenformasyonu gazeteciler değil, siyasetçiler yapmaktadır” dedi. Ardından söz alan TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya, “Zaten büyük sorunlar yaşayan medya bu yeni tasarıdaki düzenlemelerle daha fazla kan kaybedecektir. Bu yasa bu haliyle çıkarsa hem medya hem de toplum büyük zaralar görecektir” diye konuştu.

“Anayasal hakkımız olan her türlü yazı ve söz hakkımız baskı altındayken yaşam hakkımız da baskı altında bulunuyor” diyen TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner “Getirilmek istenen bu yasa düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamış olmakla kalmaz, toplumsal yaşamda serbestçe iletişim kurma, konuşma özgürlüklerini de engeller. Haksızlıkların, yolsuzlukların, adaletsizliklerin konuşulamayacağı sansür ve otosansür uygulamaları artacaktır” dedi.

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de “İktidar bu yasa ile seçime giderken tamamen susmuş bir medya hedefliyor. Teklif yasalaşırsa ‘halkı yanıltıcı bilgi’ suç olacak. Aslına bakarsanız Süleyman Soylu’nun ya da iktidarın yayınladığı her açıklama halkı yanıltıcı bilgi zaten ama bunlar suç olmayacak. Bu bir demokrasi sorunu" ifadelerini kullandı.

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yaygın şekilde sosyal medyada nefret suçları işlendiğini hatırlattı. Bu tehditlere ilişkin herhangi bir soruşturma açılmadığını söyleyen Kocatürk, “Tasarı düşünce ve ifade özgürlüğü önünde yeni engeller getirecek” diye konuştu.

PEN Yazarlar Derneği yönetimi adına Hasan Erkul ise şunları söyledi: “Artık toplumu baştan aşağı sansür ile baskı ile yeniden düzenlemek istiyorlar. Gerçeğin bilinmesini istemiyorlar, o kadar çok yolsuzluk-usulsüzlük yaptılar ki… Bu nedenle gerçeği anlatacak her yolu kapatmak istiyorlar. Bunu en geniş kesimlerle bir araya gelerek aşabiliriz."

Son olarak paylaşılan ortak metinde özetle şu ifadeler kullanıldı: “Basın meslek örgütleri olarak açık çağrı yapıyor, TBMM’yi acil göreve davet ediyor, tüm yurttaşların haberleşme özgürlüğüne, haberin serbest dolaşımına engel olacak, tutuklu gazeteci sayısını artıracak Sansür Yasası’nın geri çekilmesini istiyoruz.”

***

YASAYLA HERKES CEZAİ TEHDİT ALTINDA

Sansür Yasası’nı BirGün’e değerlendiren Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatı Ülkü Şahin "Söz konusu yasa öncelikle hazırlanma yöntemi itibarıyla antidemokratik. Çünkü iktidar partisi vekilleri tarafından hazırlanan bu teklifle son derece kapsamlı değişiklikler yapılırken basın meslek örgütlerinin görüşü alınmadı. Düzenlemeler özelinde bakacak olursak, dezenformasyonla mücadele adı altında Türk Ceza Kanunu’na 217/A maddesi olarak eklenmesi planlanan ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu zamana, kişilere ve koşullara bağlı olarak her uygulamacı tarafından farklı yorumlanması muhtemel bir düzenleme. Bu düzenleme yasalaştığı takdirde Türkiye’de yaşayan herkes cezai tehdit altında. Hatta bu cümlenin TCK 217/A kapsamına sokulmasının önünde bir engel yok" diye konuştu.

TGS, yasaya karşı 6 kentte sokağa çıktı. İzmir’de de mücadele çağrısı yapıldı. (Fotoğraflar: Evrensel)TGS, yasaya karşı 6 kentte sokağa çıktı. İzmir’de de mücadele çağrısı yapıldı. (Fotoğraflar: Evrensel)

"BİK’in yetkilerinin genişletilmesini de bu açıdan düşünmek gerek" diyen Şahin, "Evrensel, BirGün, Cumhuriyet gibi gazetelere verdiği hukuka aykırı ilan kesme cezalarıyla iktidarın en önemli baskı aparatı haline gelen Basın İlan Kurumu’nun yetkileri genişletiliyor. BİK’in gazetelere kurduğu baskıya artık internet haber siteleri de ekleniyor" ifadelerini kullandı.

Şahin, "Teklifle internette sansürün dozu artıran ve sosyal ağ sağlayıcılarına müdahaleyi kolaylaştıran değişiklikler getiriliyor. Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin yetkileri genişletiliyor. Sosyal ağ sağlayıcılara yönelik reklam kesintisinden, sitenin erişime engellenmesine varan bir dizi yaptırım getiriliyor. Bu teklife Türkiye tarihinin en kapsamlı sansür yasası diyebiliriz. Bu teklif yasalaştığı takdirde kimsenin hukuk güvenliği kalmayacak" şeklinde konuştu.

***

SİYASİ PARTİLERE MEKTUP

Yasaya karşı Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) 6 şubesi ve temsilciliğince 5 siyasi partinin 14 grup başkanvekiline hitaben mektup yazıldı. Mektupta özetle, "Bu teklif, bizi sessiz ve nefessiz bırakmak niyetinde bir sansür düzenlemesidir. Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür düzenlemelerinden biridir. Basını yok etme girişimidir. Seçime sekiz aydan az zaman kalmışken basını tek sesliliğe mahkûm etme ve halkın haber alma hakkını yok eden bu teklifle seçim güvenliği ve demokrasi yok edilmektedir. Bu nedenle biz basın mensupları, bir kere daha ve daha yüksek sesle, ‘Basına Sansüre Hayır’ diyoruz. Söz konusu sansür teklifinin geri çekilmesinin grubunuzun Anayasal sorumluluğu olduğunu hatırlatıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

***

YASAYLA HERKES CEZAİ TEHDİT ALTINDA

Sansür Yasası’nı BirGün’e değerlendiren Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatı Ülkü Şahin "Söz konusu yasa öncelikle hazırlanma yöntemi itibarıyla antidemokratik. Çünkü iktidar partisi vekilleri tarafından hazırlanan bu teklifle son derece kapsamlı değişiklikler yapılırken basın meslek örgütlerinin görüşü alınmadı. Düzenlemeler özelinde bakacak olursak, dezenformasyonla mücadele adı altında Türk Ceza Kanunu’na 217/A maddesi olarak eklenmesi planlanan ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu zamana, kişilere ve koşullara bağlı olarak her uygulamacı tarafından farklı yorumlanması muhtemel bir düzenleme. Bu düzenleme yasalaştığı takdirde Türkiye’de yaşayan herkes cezai tehdit altında. Hatta bu cümlenin TCK 217/A kapsamına sokulmasının önünde bir engel yok" diye konuştu.

Avukat Ülkü Şahin, Türkiye Gazeteciler SendikasıAvukat Ülkü Şahin, Türkiye Gazeteciler Sendikası

"BİK’in yetkilerinin genişletilmesini de bu açıdan düşünmek gerek" diyen Şahin, "Evrensel, BirGün, Cumhuriyet gibi gazetelere verdiği hukuka aykırı ilan kesme cezalarıyla iktidarın en önemli baskı aparatı haline gelen Basın İlan Kurumu’nun yetkileri genişletiliyor. BİK’in gazetelere kurduğu baskıya artık internet haber siteleri de ekleniyor" ifadelerini kullandı.

Şahin, "Teklifle internette sansürün dozu artıran ve sosyal ağ sağlayıcılarına müdahaleyi kolaylaştıran değişiklikler getiriliyor. Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin yetkileri genişletiliyor. Sosyal ağ sağlayıcılara yönelik reklam kesintisinden, sitenin erişime engellenmesine varan bir dizi yaptırım getiriliyor. Bu teklife Türkiye tarihinin en kapsamlı sansür yasası diyebiliriz. Bu teklif yasalaştığı takdirde kimsenin hukuk güvenliği kalmayacak" şeklinde konuştu.