Google Play Store
App Store

BirGün yazarı Timur Soykan’ın, “Halkbank’tan mafyaya 550 milyon TL kredi” başlıklı yazısının yasaklanmasına tepkiler sürüyor. RTÜK Başkanı’nın devreye girmesiyle sansürün daha da ileri bir boyuta taşındığı kaydedildi.

Sansürü daha da ileriye taşıdılar
Ayhan Bora Kaplan düzenlenen operasyonda yakalanmıştı. (Fotoğraf: DHA)

Haber Merkezi

BirGün yazarı Timur Soykan’ın, BirGün’ün manşetinden verdiği “Halkbank’tan mafyaya 550 milyon TL kredi” başlıklı yazısı Halkbank’ın yaptığı başvuru üzerine İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen kararla erişime engellendi. Soykan, erişim engeline karşı X'de paylaştığı gönderilerde haberinin belgelere dayandığını vurgularken “RTÜK, haberin yapılmaması için TV kanallarını arıyor. Suçlarını böyle gizliyorlar” Hep birlikte bu sansüre, bu zorbalığa, bu suça karşı durmalıyız” dedi.

Sansür kararına ise tepkiler sürüyor. Basın meslek örgütleri, RTÜK başkanının müdahalesini sansürü daha da ileri bir boyuta taşıdığını vurguladı.

Ebubekir Şahin
RTÜK Başkanı

Çağdaş Gazeteciler Derneği: MASAK raporunun haberleştirilmesine dair mahkemeden hızlıca alınan ve bir gerekçe sunulmayan kararın basın özgürlüğüne bir darbe olduğu kuşkusuzdur. Ancak daha sonrasında RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in yaptığı açıklama, basın özgürlüğüne müdahaleyi ve sansürü daha ileri bir boyuta taşımıştır. RTÜK’ün yayınlara “önceden” müdahaleye dair bir yetkisi olmamasına karşın aynı zamanda Halkbank Yönetim Kurulu Üyesi de olan RTÜK Başkanı, birçok TV kanalına “yapıcı ikaz” mesajı gönderdiğini kendisi itiraf etmiştir. “Yapıcı ikaz”ın karşılığı basın özgürlüğünün işletildiği ülkelerde “sansür”dür, sopa göstermektir!

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, görev ve yetkilerini aşarak, yayın öncesi hiçbir görsel medya kuruluşuna müdahale edemez. Bu müdahale yürürlükteki kanunlara göre suçtur. Ancak artık basın kuruluşlarına yönelik bu tarz müdahaleler ne yazık ki normalleştirilmiş, meşrulaştırılmıştır. Basın kuruluşlarının yayınlarına müdahaleyi hiçbir koşulda kabul etmiyoruz! Gazeteciler tüm bu baskı, gözdağı ve sansür girişimlerine rağmen umutla mesleklerini yapmaya, usulsüzlükleri ortaya çıkarmaya devam etmelidir. Halkın haber alma hakkını savunan tüm meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.

RSF Türkiye temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu: Soykan’ın 25 yılı aşkın bir zamandır ortaya koymak için didindiği gerçekler, yetkili makamlar için hiçbir anlam ifade etmiyor. Son habere getirilen sansür Sulh Ceza Hakimliklerinin gerçeği gölgelemek için araçsallaştırıldığını pek iyi gösteriyor. Geçen yıl, Sulh Ceza Hakimlikleri veya Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin, iktidar temsilcileri ve ayrıcalıklı çevrelerin talepleriyle en az 986 habere ve gazetecilik içeriğine erişim engeli getirmesi kamuoyunun karanlıkta tutulmak istendiğini gözler önüne seriyor.

Soykan’a sopa göstermek isteyenleri kınıyoruz. Bilinmelidir ki, suç zemininde olan kendileridir. Görevleri tehdit etmek veya sansürlemek değil, ne kadar rahatsız edici de olsa gerçeği açıklamaktır.