Google Play Store
App Store

Türkiye’de her geçen gün sayıları hızla artan kömürlü termik santrallar, hem çevreyi kirletiyor hem de insan sağlığına ciddi zararlar veriyor. Greenpeace’nin son verileri bu gerçeği bir kez daha ortaya koyuyor. Afşin-Elbistan Termik Santralı'ndaki emisyon verilerine ulaşan Greenpeace karbonmonoksit, kükürt dioksit, toz gibi değerlerinin sınırları aştığını gösterdi. Yaşam savunucuları ‘‘Termik santrallar zehir saçıyor’’ diye konuştu.

Santrallar zehir tütüyor
Fotoğraf: komur.org
Sibel Bahçetepe
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.net

Termik santralların kapatılması tartışmaları sürerken, Greenpeace Türkiye, Maraş’taki Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nın Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi (SEÖS) verileriyle doğanın ve sağlığın nasıl yok edildiğini gözler önüne serdi. İlk kez elde edilen veriler, iki yeni ünite daha yapılması planlanan santralda ölçülen karbonmonoksit, kükürt dioksit, azot oksitler ve toz değerlerini gösterdi. Verilere göre ortalama değerler, yönetmelik sınırlarını 1 buçuk kattan 8 kata kadar aşıyor. Bu durumun hem çevreye hem sağlığa zarar verdiğini belirten yaşam savunucuları, ‘‘Kömürlü termik santrallar kapatılmalı’’ dedi.

3 YILLIK MÜCADELE

Türkiye’de aktif olan 40 kadar termik santral bulunuyor. Termik santralların baca filtrelerinin durumu, denetimlerin yeteri kadar yapılıp yapılmadığı konuları soru işaretleriyle dolu. Greenpeace Türkiye’nin üç yıllık bir hukuki mücadele sonucu elde ettiği veriler, termik santralların ortaya çıkardığı sorunları bir kez daha ortaya koydu. 2021’de bölge halkından gelen yoğun kirlilik şikâyetleri üzerine 12 yöre sakini Greenpeace Türkiye ile birlikte santrallere dair SEÖS verilerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından talep etti. Sürecin sonunda Bakanlık istenilen belgelerin bir kısmını paylaştı. Afşin-Elbistan A Termik Santralı’nın üç ünitesine dair paylaşılan veriler 1 Temmuz 2020 - 17 Ekim 2020 tarihleri arasını kapsadı. Verilere göre, kükürt dioksit ortalama değerleri sınırın 8 katına, PM10 ortalama değerleri sınırın 4 katına, karbonmonoksit ortalama değerleri sınırın 3 katına, azot oksitler ortalama değeri sınırın 1,5 katına kadar ulaşıyor.

∗∗

196 BİN ERKEN ÖLÜM

Sağlık ve Çevre Birliği'nin 1965-2020 yılını kapsayan bir çalışmaya göre, Türkiye'de mevcutta çalışan termik santralların toplamda 196 bin kişinin erken ölümüne yol açtığını anımsatan temiz Hava Hakkı Platformu’ndan Deniz Gümüşel,

‘‘Bu çok büyük bir rakam. Çevreye açılmış, insan sağlığına açılmış bir savaş gibi diyebiliriz" dedi. Platform olarak yakın zamanda yaptıkları bir çalışmayı da anlatan Gümüşel, şöyle devam etti: ‘‘Afşin Elbistan santrali, A santralına iki yeni ek ünite yaparak santral büyütülmeye çalışılıyor. Eğer bu santraller planlandığı gibi inşa edilirse, çevre mevzuatına tam uyusa bile kirlilikleri 2 bin 260 kişinin erken ölümüne yol açacak ve 88,4 milyar Türk lirası sağlık maliyetine yol açacak. Termik santrallardan çıkan karbondioksit gazı, en önemli iklim değişikliğinin nedenlerinden bir tanesi. Dolayısıyla iklim değişikliğiyle mücadele için acil bir şekilde bunların kapatılması lazım. Termik santrallar anne karnından başlayan etkiler insanların yaşam sürelerini kısıtlayan, onları erken yaşta ölüme mahkûm eden bir dizi sağlık sorununa yol açıyor."

∗∗

35-40 YILLIK SANTRALLAR

Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, ülkede 50 MW üzerinde 40'a yakın termik santral olduğunu, küçüklerle sayının 70'i bulduğunu söyledi. Bunların, 13'ünün 35-40 yıllık olduğunu anımsatan Gümüşel ‘‘Bu santrallar havayı, toprağı ve suyu  kirletiyor" dedi.

∗∗

ZEHİR SAÇAN SANTRALLAR KAPATILMALI

Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Afşin-Elbistan Termik Santralı’nın emisyon verilerinin açıklanmasıyla bu santralların hem çevreye hem de tüm canlıların yaşamına zarar verdiğini resmi veriler aracılığıyla da görmüş olduk. Bu tablo bize ülkedeki tüm termik santralların emisyon verilerinin şeffaf bir şekilde sürekli paylaşılmasının bir zorunluluk olduğunu gösteriyor. Afşin-Elbistan’da sınır değerleri aşan bu verilere rağmen santral neden kapatılmamış onu da bilmiyoruz. İnsanların ve diğer canlıların sağlığına olumsuz etkisi kanıtlanan, bölgedeki tarımı, su kaynaklarını ve havayı kirleten bu santralın yanına iki yeni ünite eklenmesinin mantığını da anlayamıyoruz. Türkiye Avrupa’da kömürlü termik santralları kapatacağı tarihi açıklamayan beş ülkeden biri. İklim krizini ve kömürlü termik santralların yerelde yarattığı çevre sorunlarını durdurmanın tek yolu, elektrik üretiminde kömür kullanmaktan vazgeçmek."

∗∗

FİLTRELEME SORUNU

Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Emel Türker Alpay, “3 buçuk aylık veriler dahi filtreleme sistemindeki sorunu ortaya koyuyor. Termik santralların tüm filtre sistemleri mevzuatlara uygun çalışsa dahi ölüm saçtığını biliyoruz" dedi.

∗∗∗

PROF. DR. PALA: "TAKVİM BELİRLENMELİ"

Yeni termik santral açılmamalı, var olan santralların kapatılmasına için takvim belirlenmeli, mevcutlar çevreyi kirletmeyecek şekilde çalıştırılmalı. Yenilenebilir kaynaklardan enerji sağlamak hem ucuz hem de daha sağlıklı.

Prof. Dr. Kayıhan Pala
CHP Bursa Milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı