Bir profesör doktor, yaşam süresi ortalamanın üzerindeki “Mavi Bölgeler”de yaşayan insanların beslenme ve yaşam alışkanlıkları arasında bulunan şarabın “zararlı” olduğunu söyledi. Listenin son maddesi seksi ise atladı! Bir bilim insanının(!),üzerine konuştuğu araştırma verilerini çarpıttığı programı izlerken buradan gündemi eğitim olan yazarınıza bir konu çıkar dedim; bakalım çıkacak mı!

Doğal yaşam ve beslenme yollarını araştıran, yazan, konuşan Dan Buettner adındaki Amerikalının Mavi Bölgeler’ini siz de duymuş olmalısınız. Bizim beslenme uzmanlarından duyduğunuz her şeyi bu adam mutlaka önceden söylemiş oluyor. Dan Buettner, uzun süren araştırma sonunda, sakinlerinin ortalamanın üzerinde yaşadığı yerleri Mavi Bölgeler olarak adlandırıyor. Mavi Bölgelerdeki insanlar, ülke ortalamasından 8-10 yıl fazla yaşıyor.

Dan Buettner’in Mavi Bölge olarak adlandırdığı ve beslenme alışkanlıkları birbirine çok benzeyen beş yerleşim biriminden biri de Kuşadası’nın hemen batısındaki Yunanistan adası Ikaria. Araştırmaya göre Ikarialıların beslenme ve yaşam alışkanlıkları şöyle: Temel besin kaynakları mevsiminde tüketilen sebze, meyve; tam tahıllı ekmekler, balık, zeytinyağı, keçi sütü, peynir ve şarap; bakliyat, patates ve kahve; günde en az dört yemek kaşığı sızma zeytinyağı… Ve seks…

İki yıl kadar önce Hürriyet’te yayımlanan Dan Buettner söyleşisi ezberimde; şarap, Ikarialıların günlük besin listesinde tahıllı ekmek, balık, zeytinyağı, peynir gibi yer alıyor. (Söz konusu araştırma üzerine yapılan bir başka söyleşide, Buettner de şarap ayrımı yapmadan birkaç kadeh alkolün iyi bir antioksidan olduğunu söylüyor). Gençleri ne yapıyor bilemem ama araştırmacının söylediğine göre “65 ile 85 yaş arası adalıların yüzde 80’i seks yapıyor.” Araştırmacı, yapabiliyorlar demiyor; anladığım kadarıyla seks, Ikarialıların, günde dört kaşık sızma zeytinyağı içmek gibi haftalık performanslarının arasında.

CNN Türk’ün Gündem Özel programında “uzun ve sağlıklı yaşamın şifreleri” konuşuluyor: Profesör olan doktor, Mavi Bölgeleri ve Ikaria halkının beslenme ve yaşam alışkanlıklarını Dan Buettner’den sıralıyor. Bizim profesör doktor, “zeytinyağı, keçi sütü, peynir ve şaraptan” diye devam eden maddeyi okurken şarabın inandığı din tarafından yasaklandığı aklına geldi ve genelleme yaparak “alkol zararlı” deyiverdi (sanırım “günah” demek istiyor)! Tahmin edeceğiniz gibi doktor, göz attığı listenin son maddesi seks konusuna girmedi; faydalı mı, zararlı mı yoksa günah mı anlayamadık. Beş maddeden ikisini çıkaran profesör, uzun yaşamanın sırrını üçe indirmiş oldu!

Bilimin en yüksek unvanına sahip ve bilim insanı sıfatıyla konuşan kişi, inancı ve kendinden menkul “toplumun genel ahlakı” ile bilimsel sonuç arasında bir tercih yapıyor ve bu bilim insanı(!), hiçbir kanıt öne sürmeyen inancının galebe gelmesini sağlıyor! İşte o an bir kez daha dedim ki inançla bilim birlikte düşünülemez! Bence bunu, benden önce inançlı insanların düşünmesi lazım! Ne zaman doğup, nerede ne zaman öleceği önceden belirlenmiş canlıların yaşam süresini uzatmaya çalışmanın kendini her şeye kadir olana şirk koşmak olduğunu ilkin onlar düşünmeli! Öyle ya, sonunda ‘Allah bilir’ diyeceğin bir konuda araştırma, inceleme, gözlem yapıp ahkam kesmenin ne anlamı var. (İnançla bilim birlikte düşünülemez ise referansı bilim olan eğitimle inanç da birlikte düşünülemez. Sanırım bu cümle ile yazının eğitimle bağını kurmuş oldum!).

Kim ne derse desin, günah da olsa, üzümü mamul maddeye dönüştüren biri olarak benim kulağım şarabın antioksidan olduğunu kanıtlayanlara dönük. Aksi halde, hafta sonunu bekleyen niyetime binaen günah sayılması gereken bağımı budamaktan vazgeçmem gerek. Ki, geçerli bir kanıt sunulana dek ne bağımı bor bırakırım ne de içeceğim şarabı yapmaktan vazgeçerim!