Saray’a güven yok
Yöneylem’in araştırması yurttaşın kurumlara olan güveninin sarsıldığını ortaya koydu. Halkın yüzde 53’ü Cumhurbaşkanlığı’na, yüzde 59’u Diyanet’e, yüzde 60’ı TÜİK’e, yüzde 52’si ise MEB’e güvenmiyor.
POLİTİKA SERVİSİ
‘Tek adam’ yönetimi iflas ederken en tepeden en alta tüm kurumlar işlevini yitiriyor. Kamuoyu yoklamaları halkın kurumlara olan güveninin büyük oranda sarsıldığını ortaya koyuyor. Yöneylem’in Türkiye Siyaset Paneli eylül ayı araştırması yurttaşların kurumlara yönelik güven düzeyini ölçtü. Araştırmaya göre yurttaşların yüzde 53’ü Cumhurbaşkanlığı’na, yüzde 59’u Diyanet İşleri Başkanlığı’na, yüzde 60’ı Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK), yüzde 52’si Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB), yüzde 40’ı ise Sağlık Bakanlığına güvenmiyor.
Erdoğan desteğini yitirdi: Tüm yetkinin tek elde toplandığı başkanlık sistemi üç yılda yerle bir oldu. Ülkede yönetim krizi yaşanırken sorunların temel kaynağının başkanlık sistemi olduğu AKP ve MHP tabanında bile yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Anketlerde uzun süredir partisinden fazla kamuoyu desteği aldığı görülen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik güven endeksi son dönem sürekli düştü. Yöneylem’in araştırmasına göre yurttaşların yüzde 47’si Cumhurbaşkanlığı’na hiç güvenmediğini, yüzde 6’sı pek güvenmediğini ifade etti. Tamamen güvenenlerin oranı ise yüzde 33’te kaldı.
Diyanet, siyasete karışıyor: Diyanet İşleri Balkanı Ali Erbaş her fırsatta laikliği hedef alan açıklamalarda bulunuyor. Yargıtay binasının açılışında olduğu gibi resmi törenler dualarla gerçekleştiriliyor. Diyanet’in protokol sıralaması ise 40 sıra yükseltildi. Yöneylem, yurttaşların Diyanet kurumuna olan güvenini de ölçtü. Buna göre seçmenlerin yüzde 54’ünün Diyanet İşleri Başkanlığı’na hiç güvenmediği, yüzde 5’inin pek güvenmediği, toplamda yüzde 59’luk bir kesimin Diyanet’e güvenmediği ortaya çıktı. Tamamen güvendiğini belirtenlerin oranının ise sadece yüzde 25 olduğu görüldü. Ayrıca MHP seçmeninin de dörtte birinden fazlası Diyanet’e hiç güvenmiyor. Araştırmada ayrıca, “Diyanet İşleri Başkanı’nın siyasi konularla ilgili yorum yapması sizce normal midir, değil midir?” sorusuna seçmenlerin yüzde 75’i bunun yanlış olduğunu düşündüğünü ifade etti. Buna karşın seçmenlerin sadece yüzde 21’i bunu normal bulduğunu dile getirdi. Yanlış bulanların oranı AKP seçmeninde yüzde 45, MHP seçmeninde ise yüzde 72’ye kadar çıkıyor.
Eğitim sistemi çöktü: Eğitim sistemi deneme tahtasına döndü. Bakanlar, isimler ve sistemler değişse de başarısızlık değişmedi. İmam hatipler başta olmak üzere dini referanslar en çok eğitim kurumunu tahrip etti. Ankette MEB’e hiç güvenmiyorum diyenlerin oranı yüzde 45’lere tırmandı. Pek güvenmiyorum diyenler yüzde 7 olurken, genel olarak güvenmeyenler yüzde 52’yi buldu. Tamamen güveniyorum diyenler ise sadece yüzde 25,5 seviyesinde kaldı.
TÜİK gerçekçi değil: Türkiye’de yurttaşlar enflasyon, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve genel olarak ekonomik krizden her gün biraz daha fazla şikâyet ederken, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları tartışmalara yol açıyor. TÜİK’e duyulan güven diğer kurumlara kıyasla çok daha düşük ölçüldü. Yüzde 52’lik bir kesimin TÜİK’e hiç güvenmediği, yüzde 8’in ise pek güvenmediği, toplamda yüzde 60’lık bir kesimin güvensizlik yaşadığı ortaya çıktı. Yurttaşların sadece yüzde 18’i TÜİK’e tamamen güveniyor. Parti tercihleri açısından TÜİK’e güvenenlerin ağırlıklı olarak AKP’liler olduğu, MHP’lilerin önemli bir kısmının da TÜİK’e tereddütle yaklaştığı görülüyor.
***
En yakıcı sorun ekonomi
Türkiye’nin en acil çözüm bekleyen sorunu sorusuna seçmenler aylardır açık arayla ekonomik kriz olarak yanıtını veriyor. Yöneylem’in araştırmasında işsizlik, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, ücretlerin yetersizliği ve benzeri şekillerde dile getirilen sorunları genel olarak ekonomi başlığı altında topladığımızda Türkiye’nin en acil çözüm bekleyen sorunu olarak ekonomi, 100 seçmenden 86’sı tarafından öncelikle dile getiriliyor. Ayrıca araştırmaya katılan panelistlere “Geçen ay aileniz, arkadaşlarınız, çevrenizle en çok hangi konularda konuştunuz, sohbet ettiniz?” şeklinde açık uçlu, herhangi bir seçenek sunulmaksızın diledikleri kadar konuyu sıralamaları da istendi. Eylül ayında yurttaşların en çok konuştuğu konu, diğer aylarda olduğu gibi yine ekonomi oldu. Katılımcıların yarıdan fazlası işsizlik, geçim sıkıntısı ve enflasyondan şikayetçi.