Google Play Store
App Store

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Vergi düzenlemelerine ilişkin çeşitli alternatiflerin değerlendirildiğini aktaran Yılmaz, enflasyona ilişkin de "2025 yılında yüzde 20'nin altında, 2026'da ise tek haneli enflasyon için kararlı ve koordineli bir şekilde programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA
Saray'dan "vergi" mesajı: Çeşitli alternatifler değerlendiriliyor
Fotoğraf: Depophotos

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, taslak vergi çalışmalarına ilişkin "Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir. Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemelidir" ifadesini kullandı.

Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, geçen yıl Orta Vadeli Program (OVP) hazırlık sürecinde çalışan ve işveren kesim temsilcileriye yapılan istişarelerde üzerinde uzlaşılan önerilerden birinin, vergi adaletini güçlendirecek şekilde doğrudan vergilerin payının artırılması olduğunu belirtti.

Bu öneriyi Eylül 2023'te ilan ettikleri OVP'de resmi dokümana dahil ettiklerini ve kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Yılmaz, bir süredir hazırlıkları yapılan ve etki analizleri tamamlandıktan sonra Meclisin takdirine sunulacak olan vergi düzenleme taslaklarının esas itibarıyla bu politikayı yansıttığını ifade etti.

Yılmaz, "Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir. Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemelidir" ifadelerini kullandı.

BÜTÇE AÇIĞI

Etki değerlendirmesinde temel çerçevelerinin vergide adaleti artırırken enflasyonist yan etki oluşturmamak, gelir dağılımını gözetmek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı korumak olduğunu savunan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Harcama ve gelir tedbirleriyle mali dengelerde sağlanacak iyileşme, haziran ayı ile başlayacak dezenflasyon dönemini destekleyecek, yıllık bazda trilyon Türk lirası düzeyinde seyreden deprem harcamaları başta olmak üzere, kamu harcamalarını sağlıklı kaynaklarla finanse etme imkanı sunacaktır. Böylece, kamunun borçlanma ihtiyacı ve faiz giderleri de azaltılmış olacaktır.

Bütçe açığının milli gelire oranı geçen yıl ortalarında 2023 yılı için yüzde 10 civarında tahmin edilirken, aldığımız tedbirler ile gerçekleşme yüzde 5,2 olmuştu. Geçici nitelikte olan deprem harcamaları hariç bütçe açığı oranı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşmişti. 2024 yılı başında milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz bütçe açığının, yıl sonunda geçen yılki orana yakın düzeylerde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2025 yılında ise deprem harcamalarının azaldığı döneme girilecek, bütçe açığımız çok daha düşük seviyelere gerileyecektir."

"ENFLASYON ORANLARINDA BELİRGİN DÜŞÜŞ GÖRECEĞİZ"

Bu yıl eylülde güncelleyecekleri OVP’de temel politika çerçevelerinin ve yaklaşımlarının korunacağını, rakamsal değerler ve tahminlerin ise dünyada ve ülkede yaşanan gelişmeler ışığında yeniden şekillendirileceğini aktaran Yılmaz, ilgili tüm tarafların görüş ve önerilerinin değerlendirileceğini bildirdi.

"Büyüme, ihracat ve istihdam artışı sürdürülürken, bütçe açığının ve cari açığın düştüğü, rezervlerin ve risk göstergelerinin iyileştiği sağlam bir zeminde; haziran ayından başlamak üzere aylık ve yıllık enflasyon oranlarında belirgin düşüş göreceğiz" ifadesini kullanan Yılmaz, temmuz-eylül döneminde baz etkisinin de katkısıyla enflasyon oranında düşüşün hızlanmasını ve yıl sonunda oranın Merkez Bankası tahminlerine yaklaşmasını beklediklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:

"2025 yılında yüzde 20’nin altında, 2026’da ise tek haneli enflasyon için kararlı ve koordineli bir şekilde programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Para politikalarının yanı sıra, maliye politikaları ve yapısal reformlarla hedeflerimize ulaşacağız. OVP’de ilan ettiğimiz yedi öncelikli başlık altında 81 reform tedbirini ilgili kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyoruz. Söz konusu düzenlemelerin 20 tanesi ilk çeyrek itibarıyla tamamlanmıştır.

Enflasyon oranını düşürdüğümüz ortamda, istikrar içinde ve kapsayıcı büyüme yaklaşımı ile temel amacımız; yeşil ve dijital dönüşümü esas alan kalkınma stratejisi ile yatırımları desteklemek, verimliliği artıran yapısal reformları sürdürmek, teknolojik atılımlar ile rekabet gücümüzü yükselterek ihracatımızı geliştirmek, oluşacak kalıcı refah artışını ise geniş sosyal kesimlere yansıtmaktır. İzlediğimiz politikaların oluşturacağı 'mali alanı' öncelikli olarak nitelikli yatırımlar ile reel ekonomiyi güçlendirmek ve kalıcı sosyal refahı artırmak üzere değerlendireceğiz."