Saray’ın değil halkın muhtarı olacağım

MUSTAFA KÖMÜŞ

Acıbadem Mahallesi Muhtar Adayı Semra Bozkır Aydın, ‘Bir başarı öyküsü yazacağız bu öykünün yolu da Saray’dan değil mahallemize sahip çıkmaktan geçiyor’ diyor

» Aday olma süreciniz nasıl gelişti?

Adaylığımın nedeni 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında muhtarımızın darbeciler tarafından öldürülmesiyle bir ara seçim gündeme geldi. 4 Haziran tarihinde mahallemizde muhtarlık seçimleri yapılacağı duyuruldu.

Bizim mahallemiz kentsel dönüşüm yönünden, yeşil alanlar yönünden ve bilimsel laik eğitim yönünden çok ciddi bir üçgenin içerisinde olan bir bölge. Ciddi kentsel dönüşüm girişimleri var. Biz yıllardır mahalle dayanışmalarının içinde, ekolojik dayanışmaların içinde bu çalışmalara ağırlık verdik. Zaman zaman muhtarlığı yanımızda bulabildik ama çok istediğimiz yönde destekler alamadık. En azından mahallenin yeniden bir dönüşümü, değişimi kamusal bir anlayışı, katılımcı bir anlayışı hayata geçirebilmek için yönetimde söz sahibi olmak istedik. Mahallemizdeki dayanışma meclislerinde kamusal ve yeşil alanların korunması için mücadele eden başta kadınlar olmak üzere mahallelinin desteği ve teşvikiyle katılımcı, kamucu, şeffaf bir yönetim anlayışını hayata geçirebilmek için Üsküdar Acıbadem Mahallesi’nde muhtarlığa aday oldum. Mahallenin sakini değil, mahalleliyle birlikte mahallenin sahibi olmak için aday olmaya karar verdim.

» Adaylığınız bireysel bir karardan ziyade mahalle dayanışmalarında birlikte alınmış bir karar diyebilir miyiz?

Hem mahalle dayanışmalarının hem kadın dayanışmalarının hem de Validebağ Korusu’ndaki mücadeleden kazandığımız arkadaşların ortak kararı bu. Biz yıllardır Validebağ Korusu’nda mücadele eden gönüllüleriz. Tibaş Parkı var, Çamlıca Kız Lisesi mücadelesi var. Hem buralardan hem de ‘Hayır’ çalışması sırasında tanıştığımız bütün ‘Hayır’ gruplarının ortak adayı oldum. Daha önce benimle birlikte üç aday vardı. Biz “Önemli olan adayı öne çıkartmak değil, ilkeleri öne çıkartmaktır” dedik. Dolayısıyla ilkeleri ortaya koyduğumuzda, bizim ilkelerimiz kabul gördü ve diğer adaylar çekildi. Ben ‘Hayır’cıların tek adayı olarak kaldım.

» ‘Hayır’ın adayı olduğunuzu söylüyorsunuz. Neden bu sloganı kullanmaya karar verdiniz?

Acıbadem, Kadıköy yakasının çağdaş, laik, demokrat bireylerine sahip bölgelerden biridir. Burada Ahmet Sani Lisesi vardı. Bu bölgenin tek düz lisesiydi. Onun için çok mücadele ettiğimiz halde burayı imam hatibe çevirdiler ve koskoca bir külliye yaptılar. Bölgemizde şu an hiç düz lise kalmadı. İktidar burayı kentsel dönüşüm yaparak kendine evriltmeye çalışıyor. Burası maalesef ranta açık bir bölge. Yaptıkları rezidanslarla, AVM’lerle ve imam hatiplerle Acıbadem’in çehresini değiştirmek istiyorlar. Biz de Acıbadem’in çehresinin değişmemesini istiyoruz. Eski Acıbadem’imizi geri istiyoruz, yeşilimizi geri istiyoruz. Bu sebeplerle de mühür muhtarı istemiyoruz. Yerel yönetimler çok önemli biliyorsunuz. Mahallenin aşağıdan yukarıya bütün mahallenin katılımıyla birlikte çağdaş yönetimini devam ettirmek istiyoruz. Karanlık bir zihniyetin mahallemize çökmesini istemiyoruz. Çünkü ‘Hayır’ yeşili koruyan, cumhuriyete sahip çıkan, laikliğin bu ülke için ne kadar önemli olduğunu bilen insanların iradesiydi. %88’e yakın ‘Hayır’ çıkan bir bölgede ‘Hayır’ın adayı olması gerektiğini düşündük. Bu nedenlerle ‘Hayır’ın adayı sloganını kullanmaya karar verdik.

Biz diğer muhtar adayının iktidar tarafından desteklendiğini düşünüyoruz. Kişiyi tanımıyorum ama Acıbadem Spor Kulübü Başkanı olduğunu duyduk. Sosyal medya hesaplarında iktidar yanlısı paylaşımları var. İsmail Kahraman’la fotoğrafları var. AKP temsilcileri bu seçimde kendisini destekleyen pankartlar asıyorlar. Mahallede kendisi bu yönüyle tanınan bir kişidir.

» Sizin diğer adaydan farkınız nedir?

Bugün Acıbadem mahallesinde 16 Nisan’daki referandumun bir tezahürü yaşanıyor. Adayların politik görüşleri ve iddiaları tam olarak buna denk düşüyor. Biz Hayır cephesinin temsilcisi konumundayız. Bugün muhtarlık seçimlerinde de Hayır’ın değerlerini temsil ediyoruz. Rakip aday ise siyasi iktidar yanlısı ve Evet’in adayı. Durum bu kadar basit ve net.

Bizim temel farkımız bilimselliği, laikliği ve cumhuriyetin kazanımlarını savunmak ve daha ileriye taşımak amacıyla yola çıkmış olmamız. Biat etmememiz ve yapılan hukuksuzluklara hayır dememiz. Biz kendisini bir kere dahi yeşil alanları savunma mücadelesi içerisinde görmedik, Validebağ Korusu Üsküdar Belediyesi tarafından ranta açılırken onu mücadelenin içerisinde görmedik. Ama kendisi Validebağ Korusu’nu koruyacağını kendi tanıtırken anlatıyor. Takiye yapmasını bunlar çok iyi biliyor. Bunun dışında hayvanseverlere seslenmek için hayvan haklarını ele almış. Bizim broşürlerimizi okuduğu çok belli. Birebir benzerlikler var. Bizim farkımız dediğim gibi sokaklardan başlayarak oluşturacağımız mahalle meclisleri olacak. Bu önerimiz mahalleli tarafından da çok beğenildi. Onlar Üsküdar Belediyesi’yle birlikte iş yapacaklarını söylüyor, biz ise belediyeyi zorlayarak ve tabii ki onların imkânlarından yararlanarak iş yapacağımızı söylüyoruz. Biz mahalleliyi yanımıza almak istiyoruz. Onların böyle bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum.

» Mahalle meclislerinden bahsettiniz. Bu mahalle meclisleri nasıl çalışacak, tasarladığınız meclisler nasıl çalışacak?

Şu an mahallede var olan meclisler var. Haziran Meclisleri var, Hayır Meclisleri var, dayanışma meclisleri var, Validebağ Gönüllüleri var, Ahmet Sani Gezici Lisesi velilerinin kurduğu dayanışma meclisi var, Acıbadem Koşuyolu Kadın Dayanışması var Bunlar da birer meclis. Bu meclisler mahallelinin katılımıyla kurulan meclisler. Ben muhtar olduğum zaman biz de sokaklardan başlayarak temsilcileri belirleyeceğiz. Ara ara toplantılarla mahallenin sorunlarını beraber çözeceğimiz toplantılar gerçekleştireceğiz. Meclisi bu şekilde oluşturmak istiyoruz.

» Siz bu meclislerle irtibat halinde misiniz?

Ben Validebağ Gönüllüleri'nin içinde yıllardır bulunuyorum. Demokratik taleplerle gelen bütün meclislerle birlikte hareket etmeyi düşünüyoruz. Tabii biz insan hakları odaklı, çağdaş, demokratik değerleri önemseyen bütün meclisleri önemsiyoruz.

» Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı belirli aralıklarla muhtarlar toplantısı gerçekleştiriyor? Seçildiğiniz durumda davet alırsanız bu toplantılara katılır mısınız?

Beni aday gösteren mücadele gruplarının ilk şartı buydu. Biz ilkelerimizi ortaya koyarken bu ilk gündeme gelen konuydu. “Eğer buna uyulmadığını anladığımızda ya adayımızı çekeriz, ya da teşhir ederiz” şeklinde bir algımız vardı. Ben tabii ki Saray’ın değil halkın muhtarı olmak isterim. Bu bizim en önemli ilkemiz. Eğer ben seçilirsem ve davet alırsam kesinlikle bu toplantılara katılmayacağım.

» Siz kendinizi ‘Hayır’ın adayı olarak tanıtıyorsunuz, diğer adayın da iktidar yanlısı olduğunu söylediniz. Muhtarlık seçimlerini Acıbadem’de referandumun devamı olarak görebilir miyiz?

Gidişat onu gösteriyor. En azından şunu söyleyebilirim. Kesinlikle ‘Hayır’cıların adayı olarak çıktığım için bu mücadeleyi elimden geldiği kadar sürdüreceğim. Tabii ki tarafsız bir muhtar olacağım. Fakat kimsenin ezilmesine de müsaade etmeyeceğim. Rantsal dönüşümleri elimden geldiğince engellemeye çalışacağım. Biz haksızlıklara hukuksuzluklara, iktidarın keyfi bir şekilde yaptığı planlara elimizden geldiğince engel olacağız. Mücadelemiz bitmedi. Söyleyecek sözümüz, yapacak gücümüz var. Mahalleliye ve arkadaşlarıma güveniyorum. Hep birlikte zoru başarmaya çalışacağız.

» Çalışmalarınızda mahalleliden aldığınız tepkiler nasıl?

Genelde olumlu tepkiler alıyoruz. Özellikle kadın arkadaşlarımızdan çok güzel geri dönüşler geliyor. Birkaç gündür birlikte afişleme yapıyoruz, pankartlarımızı asıyoruz. 48 sokağımız var. Neredeyse girmediğimiz ev kalmadı. Birebir konuşmalarımızda çok olumlu tepkiler geldi. Mahalleye bir kadın elinin değmesini önemsediklerini ve ilkelerimizi çok takdir ettiklerini söylediler.

» Çalışmalarınız genelde kadın ağırlıklı yürüyor. Seçimi kazanırsanız “bu kadınların başarısıdır” diyebilir miyiz?

Bu kritik bir soru. Böyle söylendiği zaman erkek arkadaşlar biraz alınıyorlar doğrusu. Cinsiyet ayrımcılığı bizim için söz konusu değil elbette. Biz erkek kadın el ele mücadele ediyoruz. Ama şu anda gerçekten bu işe kadınlar daha çok emek veriyor. Gönüllü olarak bizim yanımızda yer alıyorlar. Ülkedeki gericileşme en çok kadınları etkilediği için, mahallemizde imam hatiplerin çoğalması tabii ki en çok onları rahatsız ediyor. Onun için de kadınların desteğini hissetmek benim için de çok güzel. Tabii ki seçimi kazandığımız takdirde kadın arkadaşlarımız yönetimde en aktif biçimde yer alacak.

» Mahallenin gençleri için bir çalışmanız var mı?

Gençler için enerjilerini atacakları veya dinlenecekleri alanlar maalesef yok. Onlara ilişkin çalışmalarımız ve araştırmalarımız olacak ama esasen biz yaşlıların dinlenebileceği, çocukların oynayabileceği bir lokalimiz veya bir yeşil alanımız nerdeyse kalmadı diyebiliriz. Çocuklarımıza yönelik, laik, bilimsel, eğitim programları ile kendilerini geliştirebileceği yaz okulları, şenlikler, sosyal etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Çünkü çocuklar yaz döneminde bu tip etkinlikler yerine maalesef kuran kurslarına mecbur bırakılıyor.