Yeniden adaylığını açıklayan Erdoğan, 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayını açıklaması için baskı kuruyor. Saray’ın elinde krizlere ilişkinse bir program yok, taktik yine muhalefetin adayını yıpratmak üzerine işleyecek.

Saray’ın taktiği rakibi yıpratmak
Fotoğraf: Depo Photos

Mehmet Emin KURNAZ

Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı’na yeniden adaylığını açıklamasının ardından gözler muhalefete çevrildi. 6’lı masa etrafında dönen adaylık tartışmalarında isimlerin değil, programın önemli olduğu vurgusu yapılıyor. Buna karşın Erdoğan, muhalefet cephesinin adayının kim olacağı sorusuyla neredeyse muhalefetten bile fazla ilgileniyor. Kendi adaylık çıkışında dahi muhalefeti sıkıştırmayı amaçlayan Erdoğan, hedefini netleştirmek istiyor. İsim kesinleştiği andan itibaren muhalefetin adayına karşı yürütülen yıpratma kampanyasına hız verecek. Bunun yanı sıra Erdoğan, aynı konuşmada seçimlerin normal zamanında yapılacağını da vurguladı. Buna rağmen sonbaharda bir seçim ile muhalefeti ters köşe yapma düşüncesi de masada duruyor. Üçüncü kez aday olup olamayacağı tartışmasında muhalefetin nabzını ölçme fikri de bir başka taktik olarak değerlendiriliyor.

MUHALEFET BASKI HİSSETMEMELİ

Erdoğan’ın adaylık çıkışını BirGün’e değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Murat Somer, “Muhalefetin kendi planladığı gibi süreci devam ettirmesi önemli” diyor. Erdoğan’ın çıkışına karşı muhalefetin bir baskı hissetmesine gerek olmadığını vurgulayan Somer, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çünkü Erdoğan'ın bu son açıklaması çok büyük de bir yankı yaratmadı. Ayrıca beklenmedik bir açıklama da değildi. Seçim tarihi olarak da en geç tarihi, yani normal tarihi söyledi. Ama buna rağmen kamuoyunda seçimin gene daha erken bir tarihite olabileceği kanaati de oldukça güçlü. Dolayısıyla muhalefetin kendi planlamış olduğu süreci devam ettirmesi uygun olacaktır.”

Muhalefetin kamuoyuna bir program mesajı vermeye çalıştığını söyleyen Somer, ayrıca şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bunun karşılığında ise iktidardan çözüme yönelik yapacaklarına dair herhangi bir mesaj gelmediğini görüyoruz. Muhalefette topluma ne yapacağını anlatmaya dair bir gayret var. Buna karşı iktidardan yanıt olarak tamamen adaya yönelik taktiksel bazı hamleler geliyor. Yani gerçek anlamda topluma ne sunduğuna dair herhangi bir yanıt gelmediğini görüyoruz. Toplum da iktidara kim gelirse ne yapacağını duymak istiyor. Çözüm duymak istiyor. Bir karşılaştırma yaptığımızda bunun çok daha fazlasının muhalefetten geldiğini görüyoruz. İktidar ise aday konusunda, adaylara yönelik kişisel bir takım suçlamalar yoluyla muhalefeti sıkıştırmaya çalışıyor. Bunun için muhalefetin hemen aday çıkarmasını istiyor.”

Prof. Dr. Murat Somer, Siyaset BilimciProf. Dr. Murat Somer, Siyaset Bilimci

KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIK İÇİN ELİ GİDEREK GÜÇLENİYOR

İYİ Parti Lideri Meral Akşener ‘ben Başbakan olacağım’ çıkışıyla adaylık konusunu kapatmıştı. Ancak son anketlerde İYİ Parti’nin oy potansiyelinde görülen sıçramanın adaylık kapısını yeniden açabileceği yönünde değerlendirmeler de yapılıyor. İsmi öne çıkan isimlerden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun parti içinde rahatsızlık yarattığı kulislere sızan Karadeniz ziyareti ‘ben de varım’ mesajı olarak algılandı. Ancak İmamoğlu’nun yargı yoluyla siyaset dışına çekilmeye çalışıldığı da çokça konuşulan başlıklar arasında. Mansur Yavaş’ın adaylığı daha düşük bir ihtimal olarak masada dursa da adaylığa en yakın isim şimdilik CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu gibi görünüyor.

CHP Lideri’nin SADAT çıkarması, Maltepe Mitingi, evinden çektiği videolar ve "Ya benimle olun ya da yolumdan çekilin" çıkışı bu ihtimali güçlendirdi. Son olarak İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral’ın Kılıçdaroğlu’nun alevi olması nedeniyle seçimi kazanamayacağı çıkışı da büyük tartışma yarattı. Bu çıkışın ardından İYİ Parti Lideri Akşener, Kılıçdaroğlu’ndan özür dilerken dün de İYİ Partili Oral, Kılıçdaroğlu’nu Genel Merkez’de ziyaret ederek özür diledi. Oral, “Altılı masa kimi aday gösterirse ben ve arkadaşlarım sonuna kadar arkasındayız” dedi. Bu tartışmanın Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusunda elini biraz daha güçlendirdiği söylenebilir.

TAVŞAN ADAYLIK MESELESİ

Seçime kadar öne çıkan bir başka senaryo ise tavşan adaylar meselesi. Erdoğan’a karşı muhalefet eden birkaç ismin Cumhurbaşkanı adayı olabileceği, son tahlilde iktidara destek sunabilecekleri konuşulan konular arasında. Uzunca bir süredir yurtdışında yaşayan Genç Parti’nin kurucusu Cem Uzan, sığınmacı nefretiyle gündeme gelen Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül gibi isimleri bu kümede değerlendirmek mümkün.