Basına sansür teklifinde ilk hafta görüşmeleri geride kaldı. Saray istediğine basın kartı verecek. İletişim Başkanlığı en etkili güç oldu. Gazeteciliği tartışmalı kişilere de cumhurbaşkanı kararıyla kart verilebilecek.

Saray istediğine kart verebilecek
Gazeteciler sansür yasasına karşı Meclis önünde açıklama yapmıştı. (Fotoğraf: TGS)

Hüseyin ŞİMŞEK

AKP ve MHP Milletvekilleri tarafından hazırlanan ve TBMM Genel Kurulu'nda ilk 14 maddesi kabul edilen sansür teklifi ile basın kartlarının yapısı tamamen değişti. Resmi kimlik belgesi yerine geçmesi kararlaştırılan basın kartlarının, Cumhurbaşkanı'nın belirlediği vakıf ve dernek yöneticilerine dağıtılması hüküm altına alındı. Basın kartını verecek komisyonda da İletişim Başkanlığı en etkili güç oldu.

40 maddeden oluşan Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 18 maddelik birinci bölümü tamamlanamadan, çalışmalar salı gününe ertelendi. Milletvekillerinin bölge ziyaretlerini gerekçe gösteren partiler, dün Genel Kurul'u çalıştırmadı. Önceki gece sona eren görüşmelerde ise tartışmalı maddeler bir bir kabul edildi.

ERDOĞAN İSTEDİĞİNE KART DAĞITACAK

Basına sansür düzenlemesinin kabul edilen maddeleri kapsamında, basın kartları hakkında önemli değişikliklere imza atıldı. Buna göre, basın kartları artık Terörle Mücadele Kanunu kapsamında hüküm giymemiş olanlara verilecek. Kart alabilmek için herhangi bir kısıtlılık kararına da sahip olmamak gerekiyor. Ayrıca medya sektörü dışındakiler de artık kart alamayacaklar. Ancak bu düzenlemenin istisnaları da bulunuyor. Teklife göre, kamu yararına faaliyette bulunduğu Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilen dernek ve vakıf yöneticilerine de basın kartı verilecek.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI KARTLARDA TEK GÜÇ

İletişim Başkanlığı lehine olan Basın Kartı Komisyonu'nun yapısı yeniden değiştirildi, iktidarın önergesi ile Basın Kartı Komisyonu'nda, en etkili güç olan İletişim Başkanlığı artık neredeyse tek güç haline geldi. Komisyonun 9 kişilik üye sayısı AKP-MHP'nin ortak önergesi ile 19'a yükseltildi. İletişim Başkanlığı'nı temsil eden üye sayısı 2'den 3’e çıkarıldı. Ankara, İstanbul ve İzmir illeri dışındaki basın-yayın meslek kuruluşlarının sahipleri tarafından kurulmuş basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla basın kartı sahibi üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek "bir üye" yerine "dört üye", sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından İletişim Başkanlığınca seçilecek "bir üye" yerine "dört üye" yetkili olacak. Ayrıca işçi sendikalarına tanınan bir üye de ikiye çıkartılırken, iletişim fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından yine Başkanlıkça belirlenecek bir yerine 3 kişi de komisyon üyesi olacak.

KARTLAR AKP'DEN ALINACAK

Düzenlemeye Genel Kurul'da itirazlarını sıralayan muhalefet, basın kartı konusunda uyarılarda bulundu. İyi Partili Halil İbrahim Oral, kartların bundan sonra AKP yöneticilerince dağıtılacağını söyledi. Oral, "Özellikle küçük yerlerde İŞKUR'dan işçi alımları yapılırken AKP il ve ilçe teşkilatlarında listeler yapılmaktadır, basında da buna benzer bir durum ufukta görülmektedir. Herhalde yakında basın kartı almak isteyenlerin başvuruları AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı’ndan alınacak hale gelecektir" dedi.

ÖZGÜR BASIN BOYUN EĞMEYECEK

HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü de iktidarı sansür uygulamakla suçladı. HDP'li Sürücü, "Karanlığın içinden ortaya attığınız bu yasaklar kapalı rejimin ayak sesleridir çünkü AKP iktidarı, yolsuzluk iddialarının haber olmasından, yaşanan derin yoksulluğun gündemleşmesinden rahatsız oluyor. Sosyal medyada yaratılan duyarlılıktan, şiddet gören kadınların çığlık attığı 'tweet'lerden, 33 düş yolcusunun Suruç ailelerinden rahatsız. Yaklaşık yedi yüz gündür Urfa Adliyesi önünde adalet için bekleyen, nöbette olan Şenyaşar ailesinin 'tweet'lerinden ve Emine Anne’nin adalet haykırışının duyulmasından rahatsız. Toplumun kısmaya çalıştığınız sesini ve sansürleyeceğiniz haberleri yaymaktan vazgeçmeyeceğiz. Özgür basın boyun eğmedi, eğmeyecek" diye konuştu.

***

TGC’DEN CEZALARA TEPKİ

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, RTÜK’ün Halk TV, KRT ve Tele 1’e seçim öncesi ceza vermesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “RTÜK bu cezalarla yine halkın haber alma, bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkını engellemiş ve ısrarla Anayasa’yı yok saymıştır. Kararlarını çağdaş ve özgürlükçü bir yaklaşımla alması beklenen RTÜK, verdiği para cezaları ve yayın durdurma kararlarıyla eleştirel medyaya bedel ödettirmektedir. Böylelikle yurttaşlar da habere erişememektedir. RTÜK seçim öncesi iktidarın kamu yararına olmayan faaliyetlerinin TV ekranlarında konuşulmasını cezalarla engellemeye çalışmaktadır. RTÜK’ü halkın haber alma hakkını engellemekten, eleştirel yayın yapan TV kuruluşlarını para cezalarıyla ekonomik olarak zora sokmaya çalışmaktan vazgeçmeye, Anayasaya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya çağırıyoruz” denildi.