Saray Meclis’i provoke ediyor
Haber Merkezi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, AKP milletvekillerinin Meclisteki saldırısına ilişkin "CHP ve DEM Parti’nin provoke ettiği" yönünde algı yaratıldığını söyleyerek, “Bu konuda sorumluluk taşıması gereken, bu konu ile yüzleşmesi gereken iktidar blokudur, muhalefet değil” dedi.
DEM Parti Genel Merkezinde açıklama yapan Doğan, “Meclis Can Atalay gündemli toplandı ama CHP ve DEM Parti provoke etti, buna izin vermedi” algısı yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Atalay ile ilgili yapılması gereken şeyin son derece açık olduğunu ifade eden Doğan, “Atalay Hatay halkının iradesini temsil ediyor. Temsil ettiği irade gereği de TBMM’de olması gerekiyor, cezaevinde değil. Biz bunu seçildiği günden bu yana söylüyor, çağrılarda bulunuyoruz. Yalnızca biz değil, neredeyse tüm muhalefet partileri söylüyor. AYM, milletvekilliği yok hükmünde bir kararla kaldırılmış olan Can Atalay’ın vekilliğinin aslında hiç kalkmadığını, Atalay ile ilgili sürecin milletvekili statüsünde devam etmesi gerektiğini söyledi” dedi.
Mecliste muhalefetin değil, Şık’a saldıran AKP’lilerin provokasyon yarattığını vurgulayan Doğan, “O gün ortaya çıkan görüntülerin hiçbir şekilde öznesi değiliz. Mecliste kanun sorumlusu biz değiliz. Mecliste kadına yönelik şiddetin sorumlusu biz değiliz. TBMM’nin ve Türkiye siyaset tarihinin sayfalarına böyle bir not düşmenin sorumlusu biz değiliz. Tam da bu bağlamda Can Atalay ve diğer tutuklu seçilmişlerin olması gereken yer siyasetin yapıldığı yerdir. Partileridir, Meclistir, sokaktır, medyadır, alanlardır, mitinglerdir. Ama bakın Türkiye’de cezaevlerinin durumuna. Kobani davasından Gezi davasına kadar yalnızca fikirlerini açıkladıkları için insanlar hâlâ hapiste. AYM kararlarına, AİHM kararlarına rağmen. Bu konuda sorumluluk taşıması gereken, bu konu ile yüzleşmesi gereken iktidar blokudur, muhalefet değil” diye konuştu.
İktidarın TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın açıklamalarını Avrupa’daki faşistlere benzetmesine de TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’den tepki geldi.
Kadıgil, “Anayasa’yı ayaklar altına alanlar, ağzını açan kim varsa hapse tıkanlar, halk açlıkla mücadele ederken saray üstüne saray yapanlar, memleketin toprağını, deresini, ormanını, kıyılarını satanlar, halkını uluslararası sermayeye ucuz iş gücü olarak pazarlayanlar iyi bilsin ki; Avrupa’dan Asya’ya dünyanın dört yanındaki faşistler bizim düşmanımızken sizinse ancak çırağınız çıkabilir” dedi.
Öte yandan AKP’li milletvekillerinin 16 Ağustos’ta Meclisteki saldırısı dün Diyarbakır’da protesto edildi. Saldırıda DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in kaşının yarıldığı hatırlatılan açıklamada "Gülistan Kılıç Koçyiğit yalnız değildir. Buradayız, sesimizi kısamayacaklar" denildi.
Açıklamaya çok sayıda kadın katılırken “Jin, jiyan, azadî’’ sloganları atılan açıklamada konuşan DEM Parti İl Eş Başkanı Gülşen Özer, “Kadınlara uygulanan bu şiddeti kabul etmeyeceğiz. Onlara karşı her yerde sesimizi yükseltmeye devam edip, korkmadığımızı haykıracağız. Onlara karşı diz çökmeyeceğiz” dedi.
Milletvekilliğinin düşürülmesi işlemi AYM tarafından ‘yok hükmünde’ sayılmasına karşın cezaevinde tutulan Atalay’ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduğu ortaya çıktı.