İtibardan tasarruf etmeyen Saray yönetimi, krizin faturasını halkın sırtına yüklüyor. Temel ihtiyaçlarını dahi alamayan yurttaştan porsiyon küçültmesi, tasarruf etmesi isteniyor. Ekonomik tedbirlerin kriz için gerçekçi çözümler üretmediğini hatırlatan ekonomistler, önce halktan tasarruf isteyen hükümetin kendi itibarından ödün vermesi gerektiğini ifade ediyor.

Saray, tasarrufu da halkın üstüne yıktı

POLİTİKA SERVİSİ

Yeni yıla son 19 yılın en yüksek enflasyon oranıyla girilirken artan fiyatlar halkın belini büktü. Milyonlar, temel gıda maddelerini bile karşılayamaz hale geldi. Yoksulluk gün geçtikçe derinleşirken itibardan tasarruf etmeyen Saray yönetimi, çözümü yine halktan daha fazla tasarruf istemekte buldu.

Elektrik ve doğalgazda uygulanan kademeli tarifelerle halkın enerji tasarrufu yapması beklenirken yandaş medyada ‘ucuz alışveriş yapmanın püf noktaları’ öğütlendi, soğan ekmek yemenin faydalarından bahsedildi. Son olarak Cumhur İttifakı’nın ortaklarından Büyük Birlik Partisi lideri Mustafa Destici de katıldığı canlı yayında kasaptan 100 TL'lik et almaktansa kuzu kestirdiğini ve bu şekilde tasarruf ettiğini açıkladı.

***

Halkın gerekirse sofrada porsiyon küçültmesini isteyen Saray’ın kimi tasarruf tedbirleri şöyle:

► Elektrikte kademeli tarife başladı: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) iki kademeden oluşan sistem için sınırı 150 kilovatsaat olarak belirledi. 150 kilovatsaata kadar tüketim birinci kademe 1.37 liradan, bu sınırın üzerindeki tüketim de ikinci kademe 2.06 liradan hesaplanacak. Aylık tüketimin yer aldığı faturada her iki kademede yapılan tüketim de yer alacak.

► Isınmak lüks hale geliyor: İktidar, doğalgazda da kademeli tarifeyi zam aracına dönüştürerek yurttaşı kombiyi kapatmak için kolları sıvadı. Doğalgazda kademeli fiyatlandırma modeline geçilmesi gibi düzenlemeleri içeren torba yasanın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulmasının Sistemin tüketiciye etkisini hesaplayan Enerji Bakanlığı, il bazlı tarifede fiyat yükseleceği için doğalgaz tüketiminin yüzde 15 azalacağını hesapladı. Düzenlemeye yönelik tepkilerde ısınmanın temel bir ihtiyaç olmaktan çıkacağı vurgulandı.

► Porsiyonlarınızı küçültün: Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan ekonomik darboğazda olan halk kesimlerine tasarruf tedbirleri önerdi. Emine Erdoğan, “Küresel bir seferberlikle bireysel davranışlarımızı değiştirerek insanlığı içine düştüğü bu utançtan kurtarabiliriz. Gelin hep birlikte basit önlemler alalım. Alışverişe çıkmadan önce alınacaklar listesi hazırlayalım. Porsiyonlarımızı küçültelim” dedi.

saray-tasarrufu-da-halkin-ustune-yikti-966059-1.

► Soğan ekmek yemeyi öğütlediler: İktidara yakınlığıyla bilinen medya da boş durmadı. Yeni Akit gazetesinin "Soğan ekmek yerseniz... Çok kişi tarafından bilinmiyor" başlıklı haberi alay konusu oldu. Takvim gazetesinin manşete taşıdığı 'market' haberi ise “bu kadar da olmaz” dedirtti. Alışverişe tek başına ve tok karınla çıkılması gerektiğini söyleyen gazete haberinde "Yanınızda çocuklar olmasın" önerisi de bulundu. Haberde, "Büyük araba doldurmaya teşvik eder. Sepetten şaşmayın", "Cazip kokular yoldan çıkarmasın", "Ürünlere dokunmayın, sahiplik duygusu almaya zorlar", "İkramları geri çevirin. Dilinize değdiği an tuzağa düşersiniz", "Pahalı ürün göz hizasındadır. Yukarı ve aşağı bakın" ifadeleri yer aldı.

► Daha az ısının: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de doğalgaz, elektrik ve akaryakıta gelen zamlar için ‘tasarruf’ tavsiye etti. Vatandaşa evlerini daha az ısıtmaları tavsiyesi veren Dönmez, “Daha çok kullananların biraz daha tasarrufa riayet etmesini istiyoruz. Evlerimizde özellikle 1 derecelik sıcaklık değişikliği, yani 23 yerine 22 derecede evinizi ısıtmanın aylık faturanıza etkisi yüzde 7 olur” ifadelerini kullandı.

► Et bulamıyorsanız kuzu alın: BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TV100'de Pınar Işık Ardor'un canlı yayınlanan programına konuk oldu. Türkiye'deki son dönemde artan fiyatlarla ilgili konuşan Destici vatandaşa tasarruf önerisinde bulunurken kendi aldığı bir önlemi şu ifadelerle anlattı: "Her mesele ekonomik... Ben kasaba gidip 100 liralık et almıyorum. Gidip kuzuyu kestiriyorum ya da toplu bir hayvanı oradan parçalayıp alıyorum. Şimdi buna dikkat ediyorum. Buna herkes dikkat edebilir." Destici gelen tepkilerin ardından, sözlerinin montajla kesildiğini iddia etti.

saray-tasarrufu-da-halkin-ustune-yikti-966061-1.

► Saray’ın günlük harcaması 8 milyon lira: Kamuda tasarruf tedbirleri genelgesi AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayımlandı. Buna göre, günlük gazete alımı yasaklandı, taşıt sayıları, 2023 sonuna kadar en az yüzde 20 oranında azaltılması kararlaştırıldı. Kamuya tasarruf genelgesi sunan Erdoğan Saray’ın harcamalarından tasarruf etmedi. Sayıştay raporlarına göre Saray’ın 2021’de günlük harcaması 8 milyon liraya dayandı. Bir yılda personele, 314,5 milyon lira, mutfak malzemelerine 5 milyon, kırtasiyeye 4 milyon lira harcayan Saray’ın "temsil ve tanıtma" giderleri 32,9 milyon lira oldu. Saray’ın 2020 yılı kamu zararı ise 2 milyar 800 milyon 541 bin 982 lirayı buldu.

***

saray-tasarrufu-da-halkin-ustune-yikti-966060-1.

Öner Günçavdı: Kötü yönettiklerini itiraf ediyorlar

Vatandaşa yüklenen tasarruf tedbirlerini ‘komedi’ olarak niteleyen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı, “Bu komedi olarak nitelendirilecek tedbirler çaresizliğin göstergesi. Ekonominin şu anda gelmiş olduğu noktada vatandaşın arzuladığı refah düzeyini veremeyen bir iktidar, bu refahı vatandaşa veremediğini itiraf ediyor” dedi.

“AKP iktidarının temel makro ekonomik modeli refah yaratıcı bir model ya da üretime dayalı bir model değildir” diyen Günçavdı şu değerlendirmelerde bulundu: “Daha çok mevcudu dayatmaya yönelik, yeniden bölüşüme yönelik bir modeldir. Bunu uluslararası sermayenin de imkanlarıyla bugünlere kadar getirdiler. Ancak bu artık değişti.

Tüketen bir toplumdan üreten bir topluma geçmek istiyorlar ama bu 1 günde 2 günde olmaz. Bunu yaparken de toplumdaki refah taleplerini de baskılamaya çalışıyorlar. Bunu yapabilmeleri çok mümkün değil. Çünkü bunun toplumsal yansımaları olacaktır. Bugüne kadarki model kırsal nüfusu şehirlere getirip, onları refaha ulaştırıp, esnaf yapmak, ticaret ve inşaat üzerinden onların refahını sağlamak üzerine kuruldu. Üretim temelli bir model yaptığınız zaman bunun sosyal sınıfları farklı olur. Temel problem sanayileşmeyi yaygınlaştıramaması ve bunun doğurduğu sınıfsal kesimleri geliştirememesidir.”

Bugün tasarruf konusunda söylenenleri şöyle düşünün: “Mevcut üretim kapasitesini kısa dönemde arttıramayız ama ülkenin dövize ihtiyacı var. Bu döviz sermaye hareketleri ile yeteri kadar gelmiyor. Sözüm ona onu ihracatla elde edecekler ama üreteceğin mal miktarı belli. Bizim gözlemlediğimiz olay içeride talebi kısıp, dışarıya ihraç edebilecek mal ortaya koymak ve bunun ihracatı ile elde edilecek dövizi Türkiye’ye çekebilmek. Rezervler de negatifte olduğu için ihracatçının gelirine de yüzde 25 en azından el koymaya amaçlayan bir iktidar var.”

***

Uğur Gürses: Önce itibardan tasarruf edin

“İktidar, vatandaşa hayat pahalılığını yaşamak istemiyorsanız tasarruf yapın diyor” diyen Ekonomist Uğur Gürses de enflasyonun sorumluluğunun bir nevi halkın üstüne yıkıldığına vurgu yaptı. Yurttaşa tasarruf önerisinde bulunan bir iktidarın öncelikle kendisinin tasarruf yapması gerektiğini hatırlatan Gürses, tüm sorumluluğu üzerinden atan iktidarın uyguladığı bu politikaların bir çözüm olmayacağına dikkat çekiyor.