Ekonomide yaşanan kötü gidişat, gıda fiyatlarında da enflasyona neden oldu. Artan fiyatlar, dar gelirli yurttaşları aç bırakırken Bakan Pakdemirli görmezden gelmeyi tercih ediyor.

Saray yurttaşı açlıkla sınıyor

BİRGÜN ANKARA

Pandemiyle derinleşen ekonomik kriz, yurttaşları açlığa mahkum ediyor. Milyonlarca yurttaş temel gıda maddelerini bile karşılamakta zorlanırken gıda fiyatlarındaki yükseliş halk için daha zor günlerin habercisi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın yetki alanında faaliyet yürüten Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, yıllardır artan gıda fiyatlarına ilişkin adım atmak yerine bu fiyatları izlemekle yetindi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu konunun nedenlerinin sorulduğu yazılı soru önergesine gıda enflasyonu ile ilgisi bulunmayan bir yanıt verdi. Pakdemirli, işlenmemiş ya da işlenmiş gıdalarda artan fiyatlar için neden önlem alınmadığı sorusuna, konunun Ticaret Bakanlığı’nı ilgilendirdiği, bu bakanlığın da lisanslı depolarda bulunan ürünler için destek ödemesi yaptığını öne sürdü. Pakdemirli, tarım ürünlerinde artan enflasyonun ne şekilde düşürüleceğine dair bir açıklama yapmamayı tercih etti.

SARAY İKTİDARININ BİR BECERİKSİZLİĞİ

Gıda fiyatlarındaki artışın tek nedeninin iktidarın “beceriksizliği” olduğunu ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakan Pakdemirli’ye tepki gösterdi. Gıda fiyatlarındaki değişkenliğin, enflasyon görünümünü bozması ve enflasyon öngörüleri üzerinde belirsizliğe neden olmasının engellenmesi amacıyla, Gıda Komitesi tarafından çeşitli tedbirlerin uygulanmaya başlandığı yönünde açıklamalar yapıldığını hatırlatan Gürer, alınan tüm bu tedbirlere rağmen, gıda enflasyonunun istenilen seviyeye getirilemediği gibi yüksek boyutlara ulaşmasının düşündürücü olduğunu kaydetti. Gürer, “Açlık sınırı asgari ücrete denkleşti. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise 10 bin liraya dayandı. Temel gıda ürünlerindeki fiyat artışı öyle hızlı yükseliyor ki, bir ay önce alınan bir gıda ürününü bir ay sonra almaya kalktığınızda neredeyse aynı parayla yarısı kadar ürün alabiliyorsunuz. Bu tablo için bir an önce siyasi iktidar girişimde bulunmalı, sorununun çözümü için mesai harcamalı ve radikal tedbirler almalıdır Serbest piyasa ekonomisinin, gıdada serbest soygun uygulaması olarak devam etmesi dar gelirlileri vurmaktadır. Bu sebeple sağlıklı ve yeterli beslenme sağlanamamakla birlikte mağduriyetler de artmaktadır” dedi.

SOFRADAN BİR DİLİM EKMEĞİ ÇALDILAR

HDP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan da artan gıda enflasyonunun açlığı beraberinde getirdiğini, iktidarın kabullenmemesi nedeniyle de halkın bu sorunla kendi başına mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. “Halkın temel ihtiyaçları gıdadır, faturalardır, ihtiyacı ise maaşa zamdır” diyen Paylan, şunları söyledi:

“Halkın alım gücü günden güne azaldı ve yoksullaştı. Belki iktidar enflasyon rakamlarıyla oynayıp durumu iyi gibi gösterebilir ama halk çarşıya ve pazara çıktığında enflasyonun gerçek halini görebiliyor. Çocuğuna iki kilo meyve alabiliyorsa kendisini şanslı görüyor. Ya enflasyonu düşürmek için gerçek anlamda mücadele edilmesi gerekiyor ki iktidar maalesef o politikayı uygulamıyor ya da gerçek enflasyon rakamları oranında zam yapılması gerekiyor. Bu da olmuyor. Tüm bunlar geri plana itilince iktidar, halkın sofrasından bir dilim ekmeği, bir parça eti çalmış oluyor. Gerçeği kabullenmekten başka şansımız bulunmuyor.”

ÇOK BOYUTLU AKP SORUNU

İyi Partili Ahat Andican ise gıda enflasyonu karşısında yok olma tehlikesi yaşayan yurttaşa ek destek çağrısında bulundu. Gıda enflasyonunun çok boyutlu bir sorun olduğunu kaydeden Andican, şöyle konuştu:

“Türkiye’deki tarım ekonomisi, bizzat bu iktidar eliyle kötüleştirildi. Gıdanın da içinde olduğu birçok malın ithal edilmesi ve üretimi pahalıya mal olması, başlıca sorun. ‘Dışarıdan ucuza alıyoruz’ mantığıyla çiftçinin neredeyse tüm destekleri kesildi. Ayrıca üretilen gıdanın tüketiciye düzensiz ve pahalı olarak ulaştırılması da önemli bir başka sorun.

Üretici enflasyonu yüzde 43 düzeyinde seyrediyor. Tüketici enflasyonu ise eğer inanırsanız 17, 18 seviyesinde. Aradaki bu farkı üreticinin yüklenmesi mümkün değil. Hayat pahalılığı olarak bunu yaşıyoruz. Bütün bunları ötesinde, devlet, gerçek enflasyon düzeyinde bir zam politikası uygulamadığı için dar gelirliler yoksulluk ve açlıkla mücadele ediyor. Buna bir de 10 milyonu aşan işsizliği, 23 milyon civarında olduğu kabul edilen yoksulluğu ekleyince ortaya korkunç tablo çıkıyor.

Yaşananların temel nedeni, AKP’nin iktidara geldiği günden beri ekonomiyi altyapıya ve pahalı, fizibilitesi olmayan, üretime katkısı olmayan üst yapı yatırımlarına yönlendirmesi, sanayide ve tarımda üretim ekonomisini yönetmemesidir. Bunları yapmadıkça kısır döngü, gıda enflasyonu, yoksulluk devam edecektir. Dışarıdan kaynak ihtiyacı da vardır ama hukukun ve demokrasinin yok sayıldığı bir dönemde düşük faizle kaynak bulmak çok zordur.”

İSTANBUL’DA TOPTAN VE PERAKENDE FİYATLAR ARTTI

İstanbul’da Haziran ayında bir önceki aya göre toptan fiyatlar yüzde 3,07 perakende fiyatlar yüzde 0,36 arttı. Haziran 2021’de toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; gıda maddeleri grubunda yüzde 4,54, kimyevi maddeler grubunda yüzde 4,53, madenler grubunda yüzde 4,07, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 3,65, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 1,79, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 0,34, artış görülürken, mensucat grubunda değişim izlenmedi.

EMEKLİNİN SOFRASINDAN 16 EKMEK AZALDI

Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın geçtiğimiz hafta hazırladığı rapora göre emeklinin sofrasından son bir yılda 476 adet yumurta, 16 adet ekmek, 40 kilogram domates, 32 kilogram patates, 17 kilogram tavuk, 4 kilogram et eksildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Ağbaba, “Emekli aylığı ile son bir yılda 8 kilogram pirinç, 4 kilogram bulgur, 8 paket makarna, 11 kilogram yoğurt, 23 paket margarin, 25 kilogram sıvı yağ, 9 kilogram şeker, 10 kilogram mercimek eriyip gitti. Emekli ikramiyesine yapılan yüzde 10’luk zam, gıda fiyatlarındaki astronomik artışla buhar oldu uçtu. Emeklilerimiz bari bu bayramda ailesi ile birlikte gönlünce bir sofra kursun diye emekli ikramiyesinin 2 bin TL olması teklifimiz ise AKP-MHP oyları reddedildi” dedi.