Saray’a can suyu sağ ‘muhalefet’
Meclis’teki varlığı dışında tabanda bir ağırlığı kalmayan sağ “muhalefet” kendisini yeniden dizayn etme hazırlığında. Erdoğan ve AKP’ye yeşil ışık yakan aktörler günün sonunda rejime can suyu olmakta hevesli.

Mehmet Emin Kurnaz
mehmeteminkurnaz@birgun.net14 Mayıs Genel Seçimleri öncesi Altılı Masa’da bir araya gelen sağ “muhalefet” yeniden dizayn hazırlığında. Seçimde karşılaşılan başarısızlığın ardından ülkenin değişeceğine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gideceğine olan inancını yitiren sağ muhalefet, aradan geçen yaklaşık bir buçuk yıllık sürede neredeyse hiçbir varlık gösteremedi. Tabanda ciddi bir karşılıklarının bulunmadığı son yerel seçimlerde de görülen bu partiler mevcut ağırlığını Meclis’te sahip oldukları milletvekili sayısına borçlu.
Rejimin ömrünü uzatmak için her türlü imkanı seferber eden, tüm oyun planını muhalefet cephesini parçalamaya yönelik kuran Erdoğan şüphesiz sağ muhalefetin bu durumundan oldukça memnun. Çünkü sağ muhalefet partilerinde yaşanan rota değişikliğine bakıldığında Erdoğan’ın yeni Anayasa konusunda referandum için ihtiyaç duyduğu 360 milletvekili ulaşması zor bir sayı olmaktan çıkıyor. Ancak Meclis’teki sağ muhalefetin tümünü aynı çerçeveye sokmak haksızlık olur. Bu partiler için ayrı ayrı parantezler açmaya ihtiyaç var.
• İYİ Parti: 14 Mayıs sonrası masayı dağıtan eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yerel seçim stratejisini Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a sert muhalefet ederek kurduğunu, partinin eksenini değiştirmeye çalıştığını, seçim sonrası soluğu Saray’da aldığını hatırlatalım. Buna karşı Erdoğan da geçtiğimiz haftalarda Akşener’e açtığı tüm dava ve şikayetlerden vazgeçmişti. İYİ Parti, Müsavat Dervişoğlu’nun genel başkanlığında Erdoğan karşıtı politika izlemeyi sürdürse de Akşener’in parti içinde etkisinin kritik anlarda İYİ Parti’ye de fire verdirebileceğinin altını çizelim.
• Gelecek: Erdoğan ve AKP ile iş tutmaya en çok istekli kişi ise şüphesiz Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu. Hükümete Suriye konusunda alkış tutan, Erdoğan’a övgüler dizen, işi “Ben ruh olarak AK Parti’den hiç kopmadım” demeye kadar götüren Davutoğlu son demecinde de “AK Parti seçim performansını kendi geleceği açısından değerlendirecek. Ve herkes bir arayış içine girecek. Benim dediğim şey şu; büyük bir toparlanma hareketine ihtiyaç var. Ben ‘o harekete destek vermeye hazırım’ diyorum. Bu AK Parti içinde toparlanma olur, AK Parti dışında alternatif toparlanma olur. İkisine de varım” ifadelerine yer verdi. Davutoğlu’nun Erdoğan’a göz kırpan çıkışı AKP çevrelerinde de olumlu karşılanmış, AKP’li Mücahit Birinci “Kısa süreli bir ayrılık, her ailede imkan dahilindedir. Aile buradaysa, evlatlar dışarıda olmaz, olamaz” diyerek Davutoğlu’na çağrı yapmıştı. Birinci sözlerinin devamında aynı çağrıyı Akşener için de dillendirmişti.
SAADET-GELECEK GRUBU DÜŞTÜ
Davutoğlu’nun sözleri sıcaklığını korurken dün Gelecek Partisi’nde dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı. Ankara Milletvekili Nedim Yamalı, partisinden istifa ettiğini duyurdu. Yamalı’nın istifasının ardından 19 milletvekiline düşen Meclis’teki Saadet-Gelecek Grubu da düşmüş oldu. Yamalı’nın ise AKP’ye katılacağı yönünde iddialar var. Ayrıca dün Gelecek Partisi Mersin İl Başkanı Hamit Karış ve Tarsus ilçe yönetimi de görevlerinden istifa etti.
• Saadet: Saadet Partisi’nin yeni Genele Başkanı Mahmut Arıkan dün Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda, “Artık 6’lı masa yok. Cumhur İttifakı’yla biz bir araya gelebilir miyiz? Prensipleri, ilkeleri konuşmak kaydıyla bu tabii ki olabilir” diyerek eski Genel Başkan Temel Karamollaoğlu gibi Cumhur İttifakı’na kapıları ardına dek kapatmıyor. Yeni dönemle birlikte Saadet Partisi eksen değiştirebilir.
• Diğerleri: CHP listelerinden Meclis’e 15 milletvekili sokan DEVA’nın Genel Başkanı Ali Babacan AKP’ye katılacakları iddialarını daha keskin çıkışlarla yalanlıyor. Ancak iktidara karşı etkili bir itiraz da ortaya koymuyor. Varlığı yokluğu neredeyse belirsiz bir başka parti olan Demokrat Parti’de (DP) 17 Kasım’da yapılan 15’inci olağan kongrenin ardından adeta yaprak dökümü yaşandı. Kongrede Gültekin Uysal yeniden genel başkan seçildi. Ancak partinin “merkez sağın yeni toparlanma adresi” olmasına dönük girişimlerinin sonuçsuz kaldığı ve partinin “apar topar” kongreye götürüldüğünü savunan İzmir Milletvekili Salih Uzun ile İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt istifa etti. DP’nin parlamentodaki sandalye sayısı böylece bire düştü. DEVA ve DP’nin alacağı tutum önümüzdeki günlerde daha da netleşecek.
Başa dönersek sağ muhalefet, Erdoğan’ı sevindirecek biçimde kendisini yeniden dizayn ediyor. Özetle sağ politikalardan medet ummanın, iktidarla sağcılık yarışına girmenin, ülke gericilik kuşatması altındayken “muhafazakarların endişesi”yle dertlenmenin sonuçlarını gerek 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin kaybedilmesinde gerekse muhalif tabanın oylarıyla Meclis’e sokulan milletvekillerinin Erdoğan’a can simidi olma yarışına girmelerinde görüyoruz.