En önemli insan haklarından biri olması gereken enerji, 20 yıllık AKP döneminde lüks haline geldi. Çözüm, bize dayatılan yüksek faturalara rıza göstermekten değil, birlikte mücadele kanallarını açmaktan geçiyor.

Sarayın istikbali yurttaşı yakıyor

Geride kalan yılın ardından alelacele açıklanan enerji zamları, saray rejiminin yoksul halka karşı bir meydan okumasıdır. Elektriğe yüzde 125, doğalgaza yüzde 50’lik zam, enflasyon altında asgari ücretin reva görüldüğü, reel ücretlerin ve işsizlik rakamlarının örtülmeye çalışıldığı bir tabloda açıkça halkın elektrik ve doğal gaza erişiminin engellenmesi anlamına geliyor.

2021 yılında, zam öncesi fiyatlarla toplam 27 milyon hanenin 5 milyonu ne doğal gaz ne elektrik faturasını ödeyebildi. Bu, ülkede yaklaşık 10 milyon insanın eski haliyle dahi elektrik ve doğalgaza erişemediği anlamına geliyor. Cuma günü yapılan zamlarla bu sayının keskin şekilde yükseleceği kesin. Enerji, bir insan hakkı olması gerekirken, AKP rejiminde bir lüks haline geldi.

Bugün ülke ekonomisinin geldiği noktada bir gün dolar fiyatları liranın 10 misline ‘düşürülsün’ diye hazine boşaltılırken, öbür gün elektrik ve doğal gaz fiyatları lüks hale getiriliyor. Tüm bu zorluklar halka saray iktidarda bir yıl daha kalabilsin, yandaş azınlık daha fazla ranta sahip olabilsin diye dayatılıyor. AKP iktidarının maliyeti, halkın cebini yakıyor.

Oysa ülkedeki yoksullaşma, saraydan verilen talimatlarla artmak zorunda değil. Patronlar, özelleştirmelerle şişirilen şirketler krizin yükünü çekmesin diye halk en temel haklarını karşılayamaz hale gelmek zorunda da değil. Bu gidişata dur demek faturalarını ödeyemeyen, ödemek için hayatından kısmak zorunda kalan emekçi milyonların elinde. Faturalardaki artışın tek sebebi, kendi rant musluğunu açık tutmak için ekonomiyi felakete sürükleyen saray rejimi. Bu yoksulluğun, pahalılığın çaresi en temel ihtiyaçlarımızdan tasarruf etmek değil. Bugün ülkedeki en acil tasarruf kalemi AKP rejimi ve onun yandaşlarıdır.
Çözüm ise bir yıl bu faturalara rıza göstermek, en temel insan hakkı olan elektrikten, doğal gazdan mahrum olmak değil, iktidarı bugün sokakta bertaraf etmektir. Elektriğe erişim için, ısınabilmek için bu halkın yediği ekmekten kısmak, sandıkta eski ortaklarının iktidara gelmesini beklemek gibi bir lüksü yoktur. Çare hep birlikte mücadele, çözüm emekçi halkın birliğidir.

*Bu yazı solsiyaset.org adresinden alınmıştır