Saray’ın yuttuğu son kurum TÜİK
ÖSYM, yargı, KİT’ler derken TÜİK de son darbeyle yere serildi. AKP ülkeyi kurumlar mezarlığına çevirdi. Cumhuriyet ile yaşıt tarihiyle ülkenin en önemli birikimlerinden TÜİK, artık yalnızca tartışmalarla anılıyor.
Melisa AY
AKP iktidarı, birçok başlık için tarihe şimdiden ‘en kötüsü’ olarak geçti ama hiç kuşku yok ki kurumların içini boşaltma ve tasfiye etme yeteneğine çok ayrı bir sayfa açılacaktır. Neredeyse toplumun hiçbir kesiminin şüphe etmediği kurumlar en tartışılan, en çok eleştirilen ve güvenilmeyen kurumlar haline geldi. İçi boşaltılan kurumlar, her türlü suiistimale açık hale getirildi ve liyakatsiz atamalarla iktidarın onay merkezi haline getirildi.
Saray rejiminin yutup posasını attığı en önemli kurumlardan biri de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) oldu. Tartışmalı enflasyon verileri ile gündemden düşmeyen TÜİK, hafta başından bu yana enflasyon hesaplamasında baz aldığı sepetle konuşuluyor.
Hatırlanacağı gibi TÜİK’in tüketici fiyat endeksi (TÜFE) hesaplaması için kullandığı maddelerin fiyatları iki yıldan daha uzun süredir açıklanmıyor. En son Nisan 2022’de açıklanan sepeti sır gibi saklayan TÜİK, yalnızca baz aldığı fiyatları değil, maddelerin sepet ağırlıklarını da gizli tutuyor. Şeffaf biçimde açıklanmayan veriler, Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş tarafından hesaplanınca tartışmalar yeniden alevlendi. Çünkü TÜİK’in baz aldığı fiyat listesi, gerçeği yansıtmaktan çok uzak. Aktaş’ın hesaplamaları, TÜİK’in kira bedelini 5 bin 845 lira, uzman doktor muayene ücretini 34 lira, bebek bezinin tanesini ise 3 lira 59 kuruş olarak sepete eklediğini ortaya koyuyor.
ÇOK PANİK YAPTI
Gazeteci Alaattin Aktaş’ın Nisan 2022 öncesinde açıklanan sepetlere dayanarak yaptığı hesaplamanın ardından, TÜİK yeniden sansüre başvurdu. Kurum, geçmiş bültenlerde yer alan madde fiyatları tablolarını internet sitesinden kaldırdı. Sokaktaki hayat pahalılığını yansıtmayan TÜİK verileri, milyonlarca emekçinin alacağı zam oranını da belirliyor. Zam oranları TÜİK tarafından manipüle edilen emekçiler, açlık ve sefalet ücretine mahkum. TÜİK’in tarafsız ve şeffaf olmaması, eleştirileri de beraberinde getiriyor.
ALGI YÖNETİMİ
Sepet fiyatlarının eleştirilmesine TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya’dan açıklama geldi. Çetinkaya, enflasyonun hesaplanmasında baz alındığı bilinen madde fiyatlarının, gösterge niteliği taşımadığını iddia etti. Çetinkaya, tartışmalara ilişkin şöyle konuştu: “Yumurta, doktor muayenesi fiyatları denildiğinde toplulaştırılmış bir fiyattan bahsediliyor. Gezen tavuk yumurtası 5 lira ama 30’lu yumurtaların tanesi 2 lira. Vatandaşlar çoğunlukla 30’lu yumurta tüketiyor. Ortalama toplulaştırılmış fiyatlara bakıldığında yumurta için 2,57 lira gayet mantıklı bir fiyat. Olay bir süre sonra teknik hesaplamalardan çıkıp algı yönetimine giriyor.”
Hesaplamalarda madde ve hizmetlerin ortalamasının ele alındığını iddia eden Çetinkaya, “Örneğin Van’daki bir domates ile İstanbul Etiler’deki çeri domatesin fiyatı aynı olabilir mi?” diyerek İstanbul enflasyonunun verilerin üzerinde olduğunu itiraf etti. Çetinkaya, bağımsız akademisyen ve araştırmacılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan enflasyon oranlarının da gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
98 YILLIK TARİHE YAZIK
Türkiye’de istatistik tutan bir devlet kurumu olması fikri aslında yeni değil. 1926’da kurulan TÜİK, kuruluşundan itibaren farklı isimlerle anılsa da bugün 98 yaşında. Kurum, faaliyetlerine 25 Nisan 1926 yılında başladı. İstatistik Umum Müdürlüğü adıyla kurulan kurum, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal verilerini toplama ve analiz etme görevini üstlendi. Başlangıçta daha çok tarımsal üretim ve nüfus sayımları gibi temel istatistikler üzerinde çalıştı. 1962 yılında ise Devlet İstatistik Enstitüsü kuruldu. Enstitünün ana görevleri, her türlü istatistik verisini modern metotlarla incelemekti. Kurum bir sonraki değişikliğini ise başbakan Turgut Özal döneminde geçirdi. 1984’te kurumun teşkilatları, Özal’ın KHK’sı ile yeniden düzenlendi. Kurum, AKP iktidarında da yapısal değişiklikler geçirdi. 2005 yılında TÜİK, bugün bildiğimiz adıyla anılmaya başlandı, yetkileri, yapısı ve görevleri yeniden düzenlendi. Aslında TÜİK’in görevi, kamu için şeffaf veriler üretmek ve bunları analiz etmek, ancak kurum bugünkü haliyle bundan epey uzak.
AKP’Lİ DAMAT BAŞKAN
Çetinkaya’dan önceki başkan Sait Erdal Dinçer, “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum” dese de hesaplamaların doğru olduğunu savunmuştu. İddialara göre Dinçer, iktidarın ‘Enflasyonu düşük göster’ baskılarına karşı direnç göstermiş, bu direnç cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine öfkelenmesine sebep olmuştu. Dinçer bu iddiaları doğrulamasa da kısa sürede görevden alınarak yerine şimdiki başkan Çetinkaya atandı. TÜİK Başkanı Çetinkaya, aynı zamanda AKP’li önceki dönem Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner’in damadı. AKP’li damat başkanın, 2022 yılındaki ataması da tepkilerin odağı olmuştu. 28 Ocak 2022’de göreve gelen başkanın ilk icraatlerinden biri de enflasyon sepetine konu maddeleri gizlemek oldu.