Değil durdurup bir yerden bir yere gitmek, görmek bile tüylerimi diken diken yapıyor. Rüyama girip kâbusum oldukları da vardır. Ülkemizde, araba sürebiliyor olmaktan başka hiç bir beceri gerektirmeyen bir meslek: Taksicilik! Öyle ki konuşmayı bilmenize bile gerek yok; homurdansanız yeterli! Öyle ki oturmayı bilmenize bile gerek yok; kaykılsanız yeterli! Öyle ki direksiyon tutmayı bilmenize bile gerek yok; küçük parmağınızla “idare etseniz” yeterli! Yön, yol bilmeyi, yabancı dil bilmeyi falan geçiyorum zaten.

***


Nerede bir taksici konusu açılsa kendimi tutamıyorum, illa edecek bir kaç lafım oluyor. Geçen gün yine bu meslek grubu ile ilgili şöyle genellemeli bir şeyler yazdım sosyal medyada. Annem aradı; “böyle genelleme yapamazsın, bir tane düzgünü bile genellemeyi bozar” dedi. Matematik olarak haklı tabii ki. Gel gör ki bu meslek grubu genellenmeyecek gibi değil. Her şeye rağmen! Bir beyefendi mesaj atmış, diyor ki: “Güvenç Bey, 48 yıllık taksiciyim. Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Bitirdiler bu mesleği! Ben, bir yakınım taksiye binsin istemem.”

***

Çoğu zaman da taksi ile seyahat ederken eğer şoförle anlaşabilmişsem illa laf oraya gelir ve söylerim “Alternatifi olsa değil taksiye binmek, sizin durakların önünden bile geçmem.” Cevap gelir hemen: “Abi haklısın, bitirdiler bu mesleği.”

Sosyal medyada da amip gibi taksici hesapları üremiş. Bir şey söylediğin, eleştirdiğin zaman da “Hayır biz öyle değiliz” demiyorlar zaten. Bildikleri, gündelik kullandıkları üç-beş kelime ile ve homurdanmak suretiyle hakaret ediyorlar.

***

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin taksilerle ilgili düzenleme çabaları ise sürekli baltalanıyor. İBB lehine olan çoğunluk yapısı, 19 Şubat 2020’de yayınlanan yönetmelikle değiştirilen Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), daha önce 6 defa geri çevirdiği, “taksi taşımacılığının düzenlenmesine yönelik yeni taksi” talebini geçtiğimiz günlerde yedinci kez reddetmişti. Esas dertlerinin 16 milyon vatandaş olduğunu vurgulayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Benim, kimsenin plakasıyla bir derdim yok. Kanunun verdiği hakla, asla uğraşacak bir halim de yok. Ama bu iş üzerinden, ‘Daha çok kazanayım’ harareti gösterenin karşısındayım” dedi. Taksilerden duyulan memnuniyetsizliğin yüzde 80’ler seviyesinde olduğu bilgisini de paylaşan İmamoğlu, “Bu işe ‘hayır’ diyenlerin tek derdi: ‘İmamoğlu güzel bir iş yapmasın.’ Bu benim iddiam. İddiamın arkasındayım” ifadelerini kullandı.

Bu taksi terörünün çözülmesi, UKOME’de siyasete değil de halka hizmet etmeye karar vermiş ellerin kalkmasıyla mümkün olacak. Çoluğunuzu, çocuğunuzu emanet etmeyeceğiniz bir sistemi, bir an önce kendinize gelip düzeltmelisiniz. Çözüm üretenlere taş koymak yerine aklınızı başınıza devşirin!

***

En sevdiğim tatlı Aşure! Aklıma geldi, aşurenin bu yıl maliyeti ne kadar oldu diye. Öyle yirmi sene öncesi ile kıyaslamayacağım. Sadece geçen sene ile karşılaştıralım. Milli Gazete’nin haberine göre 25 kaselik bir aşurenin bu yıl ki maliyeti 81.75 lira olurken aynı tencere geçen sene 56 liraya mâl oluyordu. Mısır Çarşısı’ndan bir esnaf şöyle diyor: “Eski satışlar yok. Tam donanımlı aşure artık hayal gibi... Buğday, nohut, fasulye gibi ürünler alınıyor. Süsleme için pek fazla ürün tercih edilmiyor. Fiyatlarda yüzde 30’lara varan artış var. Yeni mahsul çıkıyor, fakat fiyatlar düşmüyor.”

***

Söz yine tek bir yere gelip, orada kalıyor:

TAMAM!