Google Play Store
App Store
Sarıgöl’de Sultani üzüm bağları kuruyor

Berkay SAĞOL

Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel iklim krizi ve kuraklık sebebiyle üreticiler zor günler geçiriyor. Manisa’da yetiştirilen dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultani üzümler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Manisa genelinde yaşanan doğal afetlerden dolayı bu yıl üzüm rekoltesinin yüzde 40 civarında düşerken, Sarıgöllü üreticiler ise aynı zamanda susuzlukla mücadele ediyor. Sarıgöl ovalarında büyük yatırımlarla kurulan üzüm bağlarının susuzluk riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten Sarıgöl Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Sinan Gençeli, yaşanacak derin susuzlukla birlikte bu yatırımların 2-3 yıla ölü yatırım olarak ovalarda kalacağını söyledi.

Bu şekilde devam edersen üreticilerin üzümden vazgeçmek zorunda kalacağını ifade eden, Gençeli, “Üzüm bağlarını yeraltı sondajlarından sulamaktayız ancak yer altı su seviyeleri düşünce bazı sondaj kuyuları tamamen bitti, bağlarımızı bu yüzden sulayamadık birçok arkadaşımız mağdur oldu. Yapılan tüm masraflardan sonra bağları susuzluktan kuruyunca üreticilerin bir kısmı borçlarını ödeyemeyecek duruma geldi. Önümüzdeki yıllarda ne yapacağımız konusunda daha da karamsarız. Sular bitince burada bağcılığı nasıl yaparız diye düşünür olduk” dedi.

Bağlarını herhangi bir gölet veya barajdan sulama imkânlarının olmadığını dile getiren Gençeli, “Yapılması planlanan bir Alemşahlı Gölet projesi var. Eskiden projesi büyük ölçekli olan bu göleti, küçük ölçekli gölete çevirdiler. Biz bu göletin küçük ölçekli olmasını istemiyoruz. Defalarca itiraz ettik. Devlet Su İşleri’nde projeyi hazırlayan mühendisler bu üzüm bağlarının durumunu görsün ve ona göre projeyi büyütsün. En az 10 bin dönüm tarım arazisini sulayacak şekilde eski projeye göre yapılsın. DSİ’den ricamız Alemşahlı Gölet’ini büyütün ve bu üzüm bağlarını kurtarın” diye konuştu. Dadağlı Köyü Muhtarı İlyas Tosun, sondaj kuyularında su kalmamasından dolayı üzüm bağlarının bazılarının kuruduğunu belirtti. Tosun, “Yerüstü suları tükendi. Biz yerin 500 metre altında sondajla su arıyoruz ve bulduğumuz suyla bağlarımızı suluyoruz. Bu şekilde devam ederse 2-3 yıl içerisinde yer altı sularının hepsini bitirmiş olacağız. Bu yer altı suları yok olduğu andan itibaren üzüm üretimi de bu bölgede son bulacak, insanlar buğday ve arpa gibi su ihtiyacı olmayan ürünlere yönelecek” ifadelerini kullandı.