Google Play Store
App Store

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri gözaltı ve tutuklamaları Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde protesto etti. Yapılan açıklamada barıştan söz eden Saray rejiminin uyguladığı baskı politikalarına vurgu yapıldı.

Savaş da barış da rejim için araç
Fotoğraf: ANKA

Politika Servisi

Saray rejiminin muhalefete yönelik baskıları sürerken dün İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde HDK tutuklularına ilişkin bir açıklama yaptı. 15 yıl boyunca hiçbir etkinliğine suç yüklenemeyen HDK’nin bugün bir bütün olarak yasadışı ilan edildiğine dikkat çekilen açıklamada, "Ülkemizde de kardeşlikten, çatışmasızlıktan, demokrasinin genişlemesinden söz edilirken sivilleri de hedef alan sınır ötesi operasyonların, cezaevi kapasitesinin genişletildiğini, savaş ve barışın bir arada konuşulduğunu ve birbirine karıştırıldığını görüyoruz" denildi.

Açıklamaya SOL Parti, DEM Parti, EMEP, CHP başta olmak üzere birçok siyasi parti ve emek meslek odası da destek verirken açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Sömürü ve baskının ağırlaştığı, ekmeğimizin git gide küçüldüğü, savaşların, kıyımların, doğa yıkımlarının kapladığı ama yaşamın ve direnişin susmadığı bir dönemden geçiyoruz. Açlık sınırının 3’te 1’i etmeyen bir asgari ücretin işçi ve emekçilerin genel ücreti haline geldiği, patronlara ödül verir gibi grevler yasaklanırken, örgütlenme hakkımızın saldırıya uğradığını, sendika yöneticilerinin tutuklandığını, örgütlü ve direnen emekçilerin işkenceye maruz kaldığını birlikte görüyor, bu koşullara birlikte direniyoruz. Bölgemizin bir emperyalist yeniden paylaşıma konu olma eşiğine geldiği, Gazze’de tanık olduğumuz Siyonist soykırımın ardından yeni düzenlemelerin gündeme getirildiği koşullarda, işgaller ve halklara yönelik saldırılar sürerken, Suriye’de 'devrik Esad yönetimine bağlı güçlerle çatışma' adı altında Arap Alevi halkını hedef alan toplu kırımlar uygulandığını haber alıyoruz. Yeni bir soykırım tehdidinin varlığı, Suriye’de tüm halkların ve toplumsal kesimlerin iradesini yansıtan bir yönetim oluşturulması ihtiyacının yakıcılığını artırıyor. Tutuklanan arkadaşlarımızla dayanışmamızı dile getiriyor, emperyalizme, sömürgeciliğe, yayılmacılığa ve işgallere karşı halkların barışı ve emeğin, ezilenlerin siyasal gücünün arttığı bir demokrasi için birlikte mücadeleye devam edeceğimizi bildiriyoruz."

DİLEKÇE BASINLA PAYLAŞILDI

Öte yandan açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazılmış bir dilekçe de basınla paylaşıldı. Dilekçede, “Tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyorum" ifadelerine yer verildi.

∗∗∗

26 KİŞİYE TUTUKLAMA İSTEMİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca CHP'li Sarıyer ve Şişli belediyelerine “DHKP-C’ye ihaleler üzerinden finansman sağladıkları” iddiasıyla 11 Mart'ta gözaltına alınan 34 kişi adliyeye sevk edildi. İstanbul'da bazı belediyelere yönelik operasyonlarda gözaltına alınan ve aralarında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in de bulunduğu 26 kişi hakkında tutuklama istendi, 8 kişi hakkında ise adli kontrol talep edildi. Genç tutuklandı.

∗∗∗

TÜRKMEN’İN TUTUKLULUĞA İTİRAZ

26 gündür tutuklu durumda bulunan Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi. Türkmen’in tutukluluk durumunu değerlendiren sulh ceza hakimliği, tutukluluk halinin devamı yönünde karar aldı. BİRTEK-SEN tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Dosyada dinlenen işçiler kimsenin talimatıyla hareket etmediğini söylemiş olmasına, yasak kararı iptal edilmesine rağmen; hukuk ayaklar altına alınarak başkanımızın bir aya yakın süredir özgürlüğü gasp edilmişken bu kararın da elbette hukukla açıklanacak hiçbir tarafı yoktur. Mehmet Türkmen serbest bırakılmalıdır.”