Savaşı yaşayan Ukraynalı İnna ve Alina, “Bu süreçten en çok biz kadınlar ve çocuklar etkileniyoruz. Tüm dünyada savaş ve çatışmaların son bulmasını, barış istiyoruz” diyor.

Savaş değil barış istiyoruz

Aycan KARADAĞ

Ukrayna’daki savaşta en ağır darbeyi kadın ve çocuklar aldı. Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Ukraynalı İnna ve Alina onlardan ikisi. Kendileri burada ama akılları Ukrayna'da kalan kız kardeşlerinde.

14 Mart'ta Bucha kentinden İzmir’e gelen İnna yaşadığı durumu şöyle özetledi: "Kız kardeşim ve çocuğumun babası bu kentte. O nedenle geldim. 40 yaşındayım. Hayatımda böyle kötü bir dönem yaşamadım. Savaş halen sürüyor. Savaş en çok biz kadınlarla çocukları etkiledi. Küçük bir çocuğum var. Onun bu süreçten en az zararla çıkması için mücadele ediyorum.”

İnna

Türkiye’ye adapte olmaya çalıştığını söyleyen İnna, “Kendimi burada güvende hissediyorum. Ama tabii bu savaş bir an önce bitsin ve eski günlerimize geri dönelim… Savaştan önce bir bankada çalışıyordum. Barış gelirse işime döneceğim, arkadaşlarıma, evime ve ülkeme kavuşacağım. Keşke böyle bir durum olmasaydı. Savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz” diye konuştu.

25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde kadınların seslerini yükseltmeleri için çağrı yapan İnna, “Savaşın belirleyicisi olan erkek hegemonyasının yaşattığı travmanın doğrudan muhatabı kadınlar. Savaşın faturasını canlarıyla ödedikleri yetmezmiş gibi cinsel şiddet görüyorlar. Bu kabul edilemez. Tüm dünyadaki kadınlar olarak bu sisteme karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

ORTAK MÜCADELE ŞART

Mart ayında Ukrayna'dan İzmir’e gelenler arasında 29 yaşındaki Alina da bulunuyor. Alina da duygularını şu sözlerle özetledi: "Savaş yüzünden birçok tanıdığım zarar gördü. Bu acılar tarifsiz. Yaşamımı burada tek başıma sürdürmeye çalışıyorum. Aklım ve kalbim ise hala Ukrayna’da… Bu savaşın bir an önce bitmesi tek isteğimiz. Egemen erkeklerin savaşının kanlı faturasını kadınlar ödüyor. Savaş diye kadına ve çocuğa yapılanlar normal görülemez. Dünyanın her yerinde kadınların yaşadığı sorunlara sert tepki verilmeli. Ortak mücadeleler yürütülmeli. Devletlerin ortak yaptırımları olmalı. Ancak o zaman bir şeyler belki değişebilir. Erkeklerin bazı şeyleri öğrenmesi gerekiyor.”

Alina