Kamuoyunun farklı kesimleri tarafından gerçekleştirilen ‘adalet nöbetleri’, 19 yıllık iktidar döneminde rutin hale geldi. Mağdur edilmiş kesimlerin, adalet saraylarının önünde adalet arayışı, çalışmayan sistemi, karşılanmayan toplumsal beklentileri, otorite ve gücün umursamaz karakterini anlatıyor.

Adalet arayanlardan biri de 2 çocuğu ve eşini kaybeden Emine Şenyaşar. 18 Haziran 2018’deki seçimin hemen öncesinde, Urfa’nın Suruç ilçesinde, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları ve Şenyaşar ailesi arasındaki olaylarda 4 kişi yaşamını yitirdi. 1 kişi Yıldız, diğer 3 kişi Şenyaşar ailesindendi. Olaylar 2 aşamalı gerçekleşti.

TAHRİK AMACI

Seçimden 4 gün önce, 14 Haziran 2018’de, AKP Urfa Vekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları ve korumaları Şenyaşarların esnaf dükkanına oy istemeye gitti. Oysa Şenyaşar Ailesi’nin AKP’ye oy vermediği çevredeki herkes tarafından biliniyordu. Bir tahrik amacı vardı. “Hizmetten memnun değiliz, AKP’ye oy vermeyeceğiz sözleri” fitili ateşledi.

Dükkanda arbede yaşandı. Yıldız’ın yakınları ve korumalarının dükkan sahiplerini sopalarla darp ettiği ileri sürüldü. İlk kurşunu sıkan da onlardı. Kavgayı öğrenen Fadıl Şenyaşar, dükkana geldi. Silahını ateşlemesi sonucu AKP’li Yıldız’ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız yaşamını kaybetti.

24 AYRI SİLAH

Yaralananlar oldu, olaylar Suruç Devlet Hastanesi’ne taşındı. Adil Şenyaşar ve Celal Şenyaşar basit yaralanmalar ile hastaneye kaldırılmıştı. Sedye üzerinde yatarlarken, Yıldız’ın akrabaları ve korumaları hastaneye girdi. Celal Şenyaşar’a 17, Adil Şenyaşar’a ise 7 farklı silahtan bitişik atış yapıldı. Toplam 24 ayrı silahtan yapılan bitişik atış otopsi raporuna da yansıdı.

KAFATASI PARÇALANDI

Çocuklarının öldürüldüğünü öğrenen baba Hacı Esvet Şenyaşar hasteneye koştu. Girişte karşı taraftan şahıslarca karşılandı. Kafasına oksijen tüpleri ile vuruldu. Kafatası parçalandı ve o da yaşamını yitirdi. Anne Emine Şenyaşar, “Bir vahşet yaşandı, hastane duvarları kan içinde kaldı” diye anlatmıştı.

NEFSİ MÜDAFAA

Davada, kardeşlerini ve babasını kaybeden Fadıl Şenyaşar ile AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın kardeşi Enver Yıldız tutuklu yargılanıyor. Şenyaşar Ailesi, dükkanda gerçekleşen olayın nefsi müdafaa olduğunu savunuyor. Öte yandan olaydaki tüm sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor. Oturma eyleminin de amacı bu.

DÜKKAN VAR, HASTANE YOK!

12 Mart’taki son mahkemede tüm talepler yine reddedildi ve duruşma erteledi. Annenin eylemi sürecek. Abisi ve yeğenlerini kaybeden Osman Şenyaşar ise bir kez daha adaletin yerini bulmamasına isyan etti: “3 sene boyunca gitmediğimiz yer kalmadı. AKP binası önünde de oturma eylemi yaptık.” Davada, dükkandaki olaylar esas alınıyor, hastanede yaşananlar ise yok sayılıyor.

Dosyanın bu yönü gizli. Ancak Osman Şenyaşar, “Katliam çok açıktı ve herkesin gözü önünde oldu” diyor: “Hastane kayıtları verilmiyor. 3 insanımız katledildi. Sanki hiç olmamış gibi. Oysa vahşet, Şanlıurfa valisinin, AKP Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın ve polislerin gözleri önünde yaşandı.”

TELEFONDA: HEPSİNİ ÖLDÜRDÜK

Olay sonrasındaki telefon görüşmeleri ve tape kayıtları da mahkemeye verilmiyor. Osman Şenyaşar konuya ilişkin olarak şunları aktarıyor: “Yakalanan vekilin abisi, telefonda konuştuğu şahsa, ‘Birini vurduk öldürdük. Hastanede de intikamımızı aldık. Babalarını da öldürdük’ diyor.”

Amca ve kardeş Şenyaşar, “Partinin gücünü kullanarak ve tüm yetkililer üzerinde baskı kurularak, katliamı kapatmak istiyorlar” diyor ve soruyor: “Bunun AKP’ye ne faydası var?” Peki, o üzerlerinde baskı kurulanlar kim? Osman Şenyaşar’ın sözlerinde açığa çıkıyor:

DOSYADAN KAÇIYOR

3 yıldır gizlilik kararı var. Mahkeme, ‘Gizlilik kararı kalksın, hastane dosyasını da dava ile birleştirelim’ açıklaması yapıyor. Dosya savcısı ise bizimle görüşmüyor. ‘Tayinim çıkacak. Dosyanın benden alınmasını istiyordum. Zaten dosyayı bana kakaladılar’ diyor.”