Yaşları 16-17 olan 11 çocuk, 1 Ocak 2014’te Sincan Hapishanesi’nde tutukluyken darp edildiler, hakarete ve çıplak aramaya maruz kaldılar, hatta aç bırakıldılar. Savcılık ise “gardiyanların orantılı güç kullandığına, hakaret ve tehdit iddiaları için de delil olmadığına” karar verip dosyayı kapattı. Olay, çocuklardan birinin koğuştaki sayım sırasında ranzasından kalmamasıyla başlamıştı. O çocuk, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’na […]

Yaşları 16-17 olan 11 çocuk, 1 Ocak 2014’te Sincan Hapishanesi’nde tutukluyken darp edildiler, hakarete ve çıplak aramaya maruz kaldılar, hatta aç bırakıldılar. Savcılık ise “gardiyanların orantılı güç kullandığına, hakaret ve tehdit iddiaları için de delil olmadığına” karar verip dosyayı kapattı.

Olay, çocuklardan birinin koğuştaki sayım sırasında ranzasından kalmamasıyla başlamıştı.

O çocuk, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’na neler olduğunu şöyle anlatmıştı:

“Sayım günü griptim, kalkacak halim durumum olmadığını söyledim, sayıma gelen gardiyanlara görünüp ‘hastayım, gelemem, aşağıya gelmemi bu sefer istemeyin’ dedim ama ısrarla aşağı gelmemi istediler.”

Sonrasını da aynı koğuştan başka bir çocuk şöyle anlattı:

“Arkadaşımız hastaydı, hatta ona ‘Sıkıntı çıkmasın, sürünerek in’ dedim. Gardiyanlardan biri ‘Aşağıya ineceksin, köpek gibi ayağıma geleceksin’ dedi. Bana da ‘Sizin gibi teröristleri çok gördük’ dedi. Biz de küfürle karşılık verdik ve kavga çıktı. Bizi süngerli odaya götürüp kelepçelediler, süngerli odada baygın olarak uzun süre kaldım. Hem süngerli odada hem kamerasız odada dövdüler, duvardan duvara vurdular. Hastaneye götürdüler, dönüşte koydukları müşahede odasında soğukta yataksız demir ranzanın üzerinde iki gün kaldım.”

Çocuklardan bir diğerinin ifadesinden:

“Olay gününe kadar sayım veriyorduk, bir sorun yaşanmamıştı. Arkadaşımız hastaydı, küfür etmeden güzelce söyleselerdi aşağı inerdi, bu olay da olmazdı. Olaydan sonra bana arkadan kelepçe takıldı, ellerim kelepçeli süngerli odada altı saat kaldım. Sonra hapishane kampüsündeki hastaneye götürüldük, bir gardiyan ‘Buna rapor mapor vermeyin’ dedi. Hastane dönüşünde kamerasız odada dövdüler. Müşahede odasında yataksız ranza üzerinde iki gün yattım, ellerim ayaklarım yara oldu, boynumu kıpırdatamadım. Odada cam açıktı, kalorifer yanmıyordu, çok soğuktu.”

Başka bir ifadeden:

“Sana göstereceğiz, diyerek üzerime portakal kabukları atıp tükürdüler, yemek vermediler, hakaret ettiler. Ertesi sabah gelip yine hakaret ettiler, kahvaltı da vermediler. Avukatlarla görüşüp her şeyi anlatınca yatakları verdiler.”

Anayasa Mahkemesi, olaydan beş yıl sonra dosyanın tekrar açılmasına karar verdi.

AYM kararında, çocukların darp edildiklerine dair iddialarının ayrıntılı olarak incelenmeden gardiyanlar hakkında takipsizlik kararı verildiği ifade edildi.

Mahkeme, gardiyanların özellikle kamerasız alanlarda çocukları darp ettiğine dair iddiaların savcılıkça değerlendirilmediğini, aksine gardiyanların, “sırf misilleme veya bedensel cezaya yönelik bir uygulamada bulunup bulunmadığıyla” savcılığın ilgilenmediğini söyledi.

Açılacak yeni soruşturmanın akıbetini hep birlikte takip edeceğiz ve olayın savcılığın ilgisine mazhar olup olmayacağını göreceğiz.